Mir Murat Demir

İçim Ürperiyor Ya Cepte Yoksa..!

Mir Murat Demir

Yakın geçmişte Hakk’a uğurladığımız “Cemal Safi” şairimizin şiirdir “içim ürperiyor ya evde yoksa” bestelenmiş ve şarkısı yapılmıştır. Şimdiki durum bu şarkı sözlerini hatırlatır türden, çoklarımız öyle durumlar yaşamaktayız ki, içimiz ürperiyor, aldıklarımızı ödemeye cebimdeki para yetecek mi ya da aldıklarımızı ödemeye kartımızın kalan miktarı karşılık verecek mi diye. Gerçekten zengin fakir diye ayırt etmiyorum, zengin belki bir süre sonra yeni fiyatlara uygun hal ve tavır içine girmeyi başarabilir, o ayrı bir konu. İnsanımız uçup giden fiyatlar sonrası, kenarından köşesinden azcık alışveriş yaptığında, kasada ödeme öncesi cebimdeki para yetecek mi, kart limiti karşılayacak mı tedirginliğini yaşıyor, yaşıyoruz. Şu şeftalinin tüysüz olanı, nektarin dediğimiz meyve, bir kilogram fiyatı 11,50 lira, kaç tane gelir bir kiloya, aileniz kalabalıksa nasıl olacak, soru ve sorular uzadıkça uzayacak. 
Türkiye de yaşayan ve yaşamayı birinci derecede hakkı gören yurttaşlarımız, Türk vatandaşı halkımız yıllardan bu yana oldukça tedirgin ve endişeli. Biliyoruz ki önümüzde ki günler sonbahar ve peşi sıra kış mevsimine giriyoruz. Ekseriyetle hemfikir olacağımız konu ise yaz mevsimlerinde hayat döngüsü bir şekilde sağlanabilmekte. Kış mevsimi sert olur, soğuk olur, sadece sıcak bir ortam sağlamak gibi kalmaz, sıkı giyinip sağlam beslenmek gerekli, beceremeyenler için hastalıklara davetiye çıkarma söz konusudur. Kış mevsimini sağlıklı ve huzur içinde geçirmek istiyorsak para harcamamız gerekli. Yaşadığımız evler farklı farklı olsa da mutlak ısınmamız, ısıtmamız lazım. Bir penye bir şort hali bitiyor, sağlam ve sıcak tutacak giysiler giyinmemiz gerekli. İnsanız madem, vücutlarımızın bu soğuk mevsime karşı direnebilmesi için de kalorili, destek sağlayacak gıdalar tüketmemiz gerekiyor. Gerekenleri çok kaba şekliyle yazsam da bilmediğimiz şeyler değil. Kış mevsimi masrafı çok olan bir mevsimdir ve ekseriyetimiz bilir.
Sayıştay raporuna göre; gümrük girişi 200-300 TL olan kanser ilaçlarını devlete 20-30 bin TL’ye satmışlar. Kış mevsimine yaklaşıyor olmanın karamsarlığı içinde ülkemizde yaşanan bu yolsuzlukları öğrendikçe, okuyup, izleyip, araştırıp bildikçe daha bir gerginleşiyoruz. Nedir ki hayattan beklentimiz, insan gibi yaşayıp, kimselere muhtaç ve yük olmadan hayata tutunup peşinden öleceğiz. Çok kısa ve net tanımı böyle ise hayatımızın neden bu çapraşıklıklar, neden bu insan eliyle yine insan hayatını zor hale getirme uygulamaları, çalmalar, çırpmalar, ben çok kazanayım da gerisinden bana ne düşünce ve tavırları. Bizler hiçbir olağanüstülüğü olmayan yurttaşlar olarak, onurumuzdan tavizsiz yaşamak isteyen insanlar olarak, asgari yaşam seviyesine razıyken, bu seviyeyi de tutturamıyor, ulaşamıyorsak, vay halimize.
Evet, bazılarımızın düzenli geliri, maaşları var, bazılarımızın rutin olarak kazandıkları, kazançları var, bazılarımızın devletten aldıkları destekleri var, bazılarımız içinde para sorunu hiç düşünülmesi gerekmeyen rahat ve sağlam bir hayat döngüleri var. Yazdıklarımın içinde kendinizi eşleştirebildi iseniz oh ne ala, ama eksik, ama zor, ama battaniye destekli bu kışı da geçirir, atlatırız. Biliyoruz ki yazdığım asgari yaşam şartlarına sahip olmayan, bu döngünün içinde yer almayan sayıları milyonlarca insanımız var ve gelir hanesinin karşılığı sıfır. Evet, insanım ve insan halimle düşünüyorum, nasıl olacak? Engelli, hasta, akıl ya da vücut sağlığını yitirmiş, eksik, yokluklarla hayata tutunmaya gayret edenlerimiz var ki, yazmak da düşünmekte ne büyük azap. Biz Türk milleti olarak büyük bir aileyiz, her ferdimizin asgari şartlarda ki yaşam seviyesi hepimizin sorumluluğudur. Sadaka ile birkaç günlük çorba ikramı ile eskimiş montumuzu paltomuzu vermekle olmaz bu işler, kendimizi aldatırız.
Kış mevsimi geliyor, öncesinde uzun bir sonbahar yaşayacağız, yok olanı, yoksul olanı, ağrı sızı içinde kıvrananı, eğitim, öğretim ve güvenlikten uzak kalanı anlamak için ne olmasını, meselenin bize nasıl yansımasını ya da anlatılmasını mı bekleyip, uzun bir sopanın bizi işaret etmesini mi bekleyeceğiz. Umarım ve dilerim bu kışı da atlatacağız, çözüm üretilmesi gereken, acil, ivedilikle nihayete ulaşması gereken, işsiz, gelirsiz insanımız, ailemiz kalmasın. Bu karamsarlık ve tedirginlik içinde ki hayata daha ne kadar katlanacağız?
Mir Murat Demir

Yazarın Diğer Yazıları