Mir Murat Demir

VAATLERE KANDIKÇA!

Mir Murat Demir

İnsanız, anlamak, öğrenmek, bilmek, bilinçlenmek bizimdir, yanılıp hata yapmak, yanlış tercihlerde bulunmak da bizim. İnsanız, şaşar beşer, beşeriyiz sonuçta. Hata yapmamak, yanlış tercihte bulunup yanlış kararlar vermemek için okuyoruz, ihtisaslar yapıyoruz, olan biten ne varsa sorgulayıcı gözlerle bakıp bilimsel yöntemlerle analiz edip sentez çıkarıyoruz! İnsanız dedik ya, ne yaparsak yapalım yine yanlış yapmamız, hatalı karar vermemiz, doğru ya da yanlış arasında tercih yaparken yanlışı seçip aciz kalmamız da mümkün. Sorunumuz, büyük sorunumuz her şeyi apaçık, alenen yaşayıp görmemize rağmen ezber ettiklerimizden vazgeçmemek, ısrarcı olmak, yaşayıp görüp anladıklarımızdan ders çıkarmamam dolayısıyla defaten defaten kanmak. Eşek, yük taşımada kullandığımız akıl sahibi olmayan eşek dahi yolda çukura, bataklığa düşmüşse aynı yolda ikinci defa gittiğinde artık tecrübe, deneyim sahibi olarak o çukura düşmüyor, o bataklığa saplanmıyor.
*
Köyün birinde bir âkil dede muska yazarmış dileyene. Hastalığa, nazara, gönül yarasına. Yörede namı alıp yürümüş.
Ağanın alfa köpeği hasta olur birgün. Ağa çobanı ünler:
-"Dedeye git. Selam söyle. Bi muska yazsın benim ite."
Çoban hediye bir koç seçer sürüden. Varır dedeye. Selamı iletir, durumu anlatır. Dede bir çobana bakar, bir koça:
-"Olur" der. Bir muska yazar verir çobana.
Çoban muskayı alır, sürünün başına döner, takar köpeğin boynuna. İki gün ya geçer ya geçmez, köpek iyileşir. Haber duyulur köyde. Derler ki:
-"Yahu dede ite muska yazmış. Hiç ite muska yazılır mı?"
Söylenti Kadı’nın kulağına gider. Dede derdest edilip huzura getirilir. Kadı kükrer dedeye:
-"Bre Allahtan korkmaz, bir kelpe muska yazılır mı? Allah’ın kelamı hiç köpeğin boynuna takılır mı?"
Dede gülümser:
-"Kadı efendi! Evet, muska yazdım, ama Allah kelamı değildir. Muskayı getirsinler. Açıp okusunlar. Ne yazılmış görsünler."
Kadı buyurur, muska sökülüp getirilir. Kadı muhafazayı keser, muskayı çıkarır. Okudukça bir gülme tutar adamı:
Tamah ettim etine
Muska yazdım itine
Tutarsa da s*kime
Tutmazsa da s*kime
*
Sorunlu olan, hatalı bulacağımız her defasında vaatler sıralayıp ekseri vaatlerini yapmayan mı, aynı vaatleri defaten dinleyip yapılmadığını görüp anlayıp destek vermeye devam eden mi? “Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan” yetmişli, seksenli yılların ortaöğretim kurumlarında ki münazara konusu idi. Tartışma ve sunum kültürümüz gelişsin diye katılımcı ya da izleyici, dinleyici olurduk, olmuşuzdur. Aynı meseleler ve aynı, benzeri vaatlerle oyalanmaya devam ederken hiç mi aklımıza gelmiyor, bir ay, bir yıl değil, onlarca yıl geçmiş ve ömürlerimizin çok önemli bir kesiti geride kalmış. Aynı yalan ve uyarlamalara aldanmak sadece somut beklentilerimizin gerçekleşmemesi sonucu hayal kırıklıklarımız ötesi cidden kişiliğimizin bozulmasına, övünmeye çalıştığımız duruş şeklimize dahi engel oluşturur. Bilim ve teknoloji çalışmaları çok hızlı gelişmeleri hayatımıza katıyor, çok şey var ki daha kolay ve daha rahat yapıyoruz, evet kapitalist sistemin para karşılığı mevzusu bilgim dışı değil. Gelişimler ve kazanımlar hangi seviyede olursa olsun bir başka gerçeğimiz daha var, dikkatimizden kaçmamalı, yaşam süremiz, ömrümüz için belirgin zaman aralığı halen çok farklı değil. Belirsizlik ve tedirginlikle geçen onlarca yıl toplam yaşam süremizin çok önemli bir kısmı, bu pespaye yaklaşım halimiz öncelikle kendimize ihanet.
Mir Murat Demir

 

Yazarın Diğer Yazıları