Mir Murat Demir

İNSAN NEDEN MUTSUZDUR!

Mir Murat Demir

Hayatın doğal akışı içerisinde her insanın her zaman şen şakrak, pür neşeli, sağlıklı ve başarıdan başarıya koşması, zengin ve tüm istediklerini elde etmiş olması ne istenir ne de beklenir. Yapmaya çalıştığım girizgâhtaki tanım, tarif, akla ve bilime uygun olmadığı gibi mantık çerçevesinde de pozitifliği yoktur. Dünya dışında, yaşadığımız gezegen dışında yaşam var mıdır, bilmiyoruz, olur sadece edindiğimiz bilgi birikimine uyumlu bir tahminimizdir. İnsan dünya gezegeninde yaşayan, bilim kurumlarınca tespit ve tahmin edilen 650bin-birmilyon 400bin canlı çeşidi arasındaki aklı olan tek canlı türüdür. İnsan hayatın içerisinde yaşam serüvenine devam ederken dünyevi iş ve uğraşları arasında, rutin döngülerin müdahili olarak, insan olarak, mutlu olmalıdır, beklenti, tahmin ve reel olarak gerçekleşmesi istenen mutlu insanken, insan neden mutsuz olur?
*
 Epiktetos’un tespit ve soruları;
At şarkı söyleyemediği zaman, mutsuz mudur? 
Hayır, ama koşamazsa mutsuz olur.
Köpek uçamadığı zaman, mutsuz mudur?
Hayır, koku alamazsa mutsuz olur.
İnsan aslanları boğamadığı zaman, mutsuz mudur?
Hayır, o bunun için yaratılmış değildir.
Ama insan, saflığı, iyiliği, vefayı ve adalet duygusunu, ruhundaki tanrısal değerleri yitirdiği zaman mutsuzdur.
Çocuklar bu erdemlerini, henüz yitirmedikleri için mutlular hep.
Çocukluğumuzu, onun için çok özlüyoruz...

*
Çocukluk yıllarımızın bitmesi mutsuz olacağımız takvimin başlaması mıdır? Kendi sorumu kendim cevaplayıp, yorumlayayım. Çocukluk yılları dünya meselelerine çokça vakıf olmadığımız yıllarımız, sonramız farkında olduğumuz, farkındalık içerisinde yaşayacağımız yıllar, süreçtir. İnsanın mutsuz olması, mutsuzluğu kabul etmesiyle başlar, mücadele etmekten ve hayal kurmaktan uzaklaştıkça mutsuz olur. Dünyanın neresinde hangi sahipliklerle ve kazanımlarla yaşar olursak olalım illaki istemediğimiz oluşumlarla da, olmuş bitmişlerle de iç içe olmaktan uzak duramayız, yaşam felsefesine aykırıdır, terstir. Kanımca insan mücadele etmekten vazgeçtiği her şey için kendisine mutsuzluk kapısını aralar. En üstten bakacak olursak, varsayım olarak, dünyanın hiçbir yerinde hangi olanak ve kazanımlara sahip olursa olsun insan hep mutlu değildir. Olanaksız, sahiplik yaşamamış, su ve yemeğe dahi ulaşmakta çokça sorun ve sıkıntı yaşayan hatta özgürlüğü dahi tam olmayan insanlar da vardır ki daimi kendilerini mutsuz hissetmezler.
İnsan yaşadığı süre boyunca mutluluğu da mutsuzluğu da bilir, tanır. İnsanın kendine özgü değerlendirme şekli, çıktı alma mahareti ve hayatının tüm süreçlerine serpiştirme yetisi ve seviyesi, mutlu olması ve mutsuz kalmasında bir etkendir. Yaratılışı itibarıyla var olan akıl, vicdan, merhamet yetisi insanın sorumluluk duygusunu aktif hale getirir. Sorumluluk ki; insanın sadece kendisi ve dar çerçeveli yakın alanından ibaret değildir, dünyanın diğer yüzünde dahi savaş, yokluk, yoksulluk var ise kendisini etkili, etken görür, yaptıklarından ve yapmadıklarından. Bu bilinçle bu seviyede bu katmana ulaşmış insan mutsuzluğu da kol çantası gibi yanında taşır. Olan biten ne, neler varsa, görmemezlik, bilmezlik yaparak saklı durmaz, saklanarak kendisini kandırıp sürekli neşeli ve mutlu olmak için bir gayrete girişmez. Belirttiğim üzere yüksek seviyedeki bu sorumluluk anlayışı ile yaşamını idame ettiren insan ekseri mutsuzdur. Ekseri mutsuz yaşam şekli kendi tercihi olan insanımız, insanların mutsuz olmasına sebep oluşturacak binlerce sebep ve etkenin tek bir tanesini dahi yok ettiğinde, değme keyfime derecesinde sevinçli olur, mutlu olur da, elbette daimi olmaz. Yeni tespit, yeni mücadele için, kendisini enerji depolayıp gayretle başlaması anına kadardır.
Mir Murat Demir
 

Yazarın Diğer Yazıları