‘Yine Hatırladım Doldu Gözlerim’ dizeleri ile söze başlamak istedim. Neyi hatırladınız de doldu gözleriniz derseniz? Şehrimi ve şehrimin insanlarının yok sayılarak, şehrin kaderine yol verilmesine üzülerek doldu gözlerim.
31 Mart 2024 yerel seçim sürecinde yaşananları görünce, biraz geçmişi inceleyeyim istedim. Bu şehrin insanları ile kimler kader birliği yapmış, kimler bu şehrin insanları ile birlikte ağlayıp, birlikte gözyaşlarını biriktirmiş ona bakmak istedim. Acıları acımız, derdi derdimiz demiş. Baktım da bir kez daha gözlerim doldu. Pandemi sürecini hep birlikte yaşadık. O süreci herkes biliyor ve o kısma girmeyeceğim. 5 Şubat öncesi herkesin bugünle kıyasladığımızda çok lüks bir hayatı vardı. Pandemi sonrası yeni umutlar ile yeni hayaller ile yeni bir hayata başlamışçasına mutlu olabilmenin, gülebilmenin yollarını ararken, 6 Şubat ile birlikte ağıtlarla yankılandı bu şehir, gözyaşları ile sele kapıldı bu şehir. Canımız gitti, cananımız gitti, kısacası her şeyimiz gitti. Çaresizdik, tek sığınacak limanımız Allah’tan başkası değildi. Sabrı verdi, umudu verdi, dayanma gücü verdi. Acılarımızla yoğrulduk, Allah’tan gelen başımız gözümüz üstüne dedik. Feraset sahibi insanların yardımlarıyla, ayağa kalktık. Hepimiz depremzedeydik bu şehirde. Kader birliği yapacaktık ve bu şehri ayağa kaldıracaktık. Söz vermiştik. Olmadı, olmadı. Yaşadığımız afeti fırsata çevirenler oldu. Doymadılar, doymayacaklar. Şehrin imarı sürecinde kim nasıl rant elde edebilirin derdine düştüler. Bunun için 31 Mart 2024 Pazar günü yapılacak olan yerel seçimleri fırsat bildiler. İlk adım, bu şehrin insanları ile kader birliği yapan insanları saf dışı bırakmaktı. Sonrasında MHP’yi saf dışı bırakacak bir aday bulmaktı. Her ikisinde de başarılı olundu. Deprem sürecinde bu şehrin insanları ile birlikte kader birliği yapan Selahattin Gürkan’ı, mensubu bulunduğu AK Parti yaptığı tüm hizmetlere rağmen saf dışı bıraktı. Selahattin Gürkan, pandemide, deprem süreçlerinde bu şehrin insanları ile birlikte kader birliği yaptı mı yaptı. Hizmet deseniz yaptı mı yaptı. Bu şehrin tüm insanları ile gönül birliği kurdu mu kurdu. Peki eksik neydi? Rant mıydı? Bu sorunun yanıtını sizlere bırakıyorum.
Öyle bir noktaya geldik ki şu sorunun yanıtını kim nasıl verecek. AK Parti’nin açıkladığı Malatya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sami Er, AK Parti’nin mi Cumhur İttifakının mı adayı? AK Parti’nin adayı ise, AK Parti kendi içinde şu sorunun yanıtını arasın. Başarılı olan bir belediye başkanını biz neden aday göstermedik? Yok Cumhur İttifakı’nın adayı ise, MHP’nin açık açık desteğini beyan ettiği Selahattin Gürkan neden aday gösterilmedi? MHP’nin tabanı neden yok sayıldı. MHP’nin oyları çantada keklik mi? MHP, aday adaylık sürecinde bunları AK Parti ile konuşmadı mı?
Bu yazıyı uzun yazmayacağım. Sonuç olarak MHP tabanı bu yerel seçimde oy verebileceği bir aday bulamayacaktır. Sandık başına gitse dahi bu Yeniden Refah Partisi Malatya Büyükşehir belediye Başkan Adayı Bilal Yıldırım’a yarayacaktır. MHP seçmenini çantada keklik görenler, keklik avlamaya devam edecektir. Olan Malatya’ya oldu, olan MHP tabanına saygısızlık oldu. AK Parti’nin Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı için açıkladığı aday Sami Er’e Millet Cumhur İttifakı’nın adayı gözü ile asla bakmayacaktır. (Sami Er’in başarılı ya da başarısız olacağı imasında bulunmuyoruz. Sami Er ile bir problemimiz de yok. Aday belirleme sürecindeki atılan adımların yanlışlığına, hiçe sayılan MHP tabanının sandıktaki tepkisini şimdiden belirtiyoruz)
