İSAF' dan Açıklama
İSAF Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şeyhmus ENSARİ
Sakarya Hendek ilçesinde 3 Temmuz 2020 saat: 11.00’de meydana gelen havai fişek fabrikasının patlaması sonucunda 7 işçi hayatını kaybetmiş 127 kişi yaralanmıştır. Fabrikanın iş güvenliği uzmanı Aslı BOZKURT’un da bulunduğu 7 kişi ile ilgili mahkeme kararı 28.02.2022’de açıklandı. Bu karara göre Aslı BOZKURT,“Bilinçli ve taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebep olma nedeniyle 6 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılmıştır. Bilirkişi raporunda ise Aslı Bozkurt’un patlamayla illiyet bağımlılığı olmadığı belirtilmiştir.Aslı Bozkurt’un beyanlarına bakıldığında ise görevini yapmasının engellendiği anlaşılmaktadır.
İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik’in 11. Maddesinin 3. Fıkrasına göre; iş güvenliği uzmanı “işverene yazılı olarak bildirilen iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili alınması gereken tedbirlerden acil durdurma gerektiren haller ile yangın, patlama, göçme, kimyasal sızıntı gibi hayati tehlike arz edenleri, belirlenecek makul bir süre içinde işveren tarafından yerine getirilmemesi hâlinde, işyerinin bağlı bulunduğu çalışma ve iş kurumu il müdürlüğüne yazılı olarak bildirmekle yükümlüdür”. Ayrıca aynı maddenin 4. Fıkrasında ise; “İş güvenliği uzmanı, görevlendirildiği işyerinde yapılan çalışmalara ilişkin tespit ve tavsiyeleri ile 9 uncu maddede belirtilen hususlara ait faaliyetlerini, işyeri hekimi ile yapılan çalışmaları ve gerekli gördüğü diğer hususları onaylı deftere yazar” şeklinde iş güvenliği uzmanlarının sorumlulukları ve yükümlülükleri açıkça belirtilmiştir.
Fakat OSGB (Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi)’lerin görevlendirdikleri veya bireysel olarak çalışan iş güvenliği uzmanının hizmet bedeli, işveren karşılamaktadır.
İş güvenliği uzmanı, ücretini veren işvereni bağımsız bir şekilde denetleyememekte ve bulduğu olumsuzlukları özgür bir şekildeşikâyet edememektedir. Bu durum işverenin elini güçlendirmektedir. Dolayısıyla iş güvenliği uzmanlarının bağımsız olamaması, iş kazalarının artmasına sebep olmaktadır.
Sahada çalışan uzmanlarımızdan aldığımız bilgiye göre; iş güvenliği uzmanlarının İş Sağlığı ve Güvenliği hizmeti verdikleri işyerlerinde güvenli çalışma ortamı sağlamalarında iş müfettişlerinin çok büyük katkısı bulunmaktadır
Birçok işyeri devlet denetimi olmadığı için iş güvenliği uzmanlarının tespit etmiş olduğu uygunsuzlukların düzeltmelerini ağırdan almaktadır. Ancak işverenler, iş müfettişlerinin verdikleri süreye kadar en hızlı şekilde tüm uygunsuzluklar gidermek zorundadır. Bu durum İş Güvenliği Uzmanlarının ücretini aldığı işverene karşı iş güvenliği uzmanının elini güçlendirmektedir.
Kaldı ki ülkemizdeki işyerlerinin %1’i bile bakanlıkça denetlenmemektedir.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı resmi web sitesinde yer alan raporlara göre 2017-2019 yılları arasında toplam 30 bin 863 işyeri İSG açısından denetlendi. Bu işyerlerinin 19 bin 490’ına programlı denetim uygulanırken, 11 bin 373’üne ise programsız denetim uygulanmıştır. Bakanlık istatistiklerine göre 2020 yılı itibarıyla Türkiye’de 14 milyon 228 bin 170 işyeri bulunuyor. Bu rakamlar sonucunda toplam işyeri sayısına göre hesaplandığında Türkiye’de işyerlerinin %0.21’i denetleniyor. Ayrıca 2020 ve 2021 tarihlerinde hiçbir denetleme istatistikleri bulunmamaktadır.
İSAF olarak bu gibi durumlar karşısında İş Güvenliği Uzmanlarımızın görevlerini rahatça ve tarafsız şekilde yerine getirmeleri için, işyeri denetimlerinin devlet tarafından yapılması ve ücretlerinin işveren tarafından ödenmemesini talep ediyoruz.
Umut ediyoruz ki bu hukuki yanlışlık bir üst mahkemede düzeltilecektir.
Mevzuatın ve Sistemin hatası İş Güvenliği Uzmanına fatura edilemez.
İSAF Yönetim Kurulu Başkanı
Mehmet Şeyhmus ENSARİ