15 Temmuz 2016 tarihinde akşam saatlerinde, kim veya kimler olduğu henüz teyit edilemeyen ancak büyük bir ihtimalle “Türk Silahlı Kuvvetleri içerisindeki Paralel Devlet Yapılanması” ile bağlantılı olduğunu düşündüğümüz bir grubun demokratik hukuk düzenine yönelik birtakım faaliyetlerde bulunduğuna millet olarak şahit olduk.
Bugüne kadar demokratik milli hukuk devletinin devamı ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin ülkemizin her kurumunda egemen olması için gayret gösteren , yanlış gördüğü, hukukun üstünlüğü ile bağdaşmayan hususları dile getirmekten çekinmemiş ve bunları siz Türk Milleti ile de çeşitli vasıtalarla paylaştığımızı belirtiriz.
Ancak 2016 yılında, milletimizin ve devletimizin demokrasiye bu denli ihtiyacı olduğu bu günlerde kendini bilmez azınlık bir grubun demokrasi ve milli iradeye karşı gerçekleştirdiği bu eylemin kabul edilmesi beklenemez. Demokrasi ve milliyetçiliğin ikiz kardeş olduğunu söyleyen bizler, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne yönelik bu alçakça girişimi var gücümüzle kınıyoruz!
Hiç kimse unutmasın ki Türkiye bir üçüncü dünya ülkesi değildir! Türk Milleti de Pensilvanya’dan, okyanus ötesinden yönetilecek bir insan topluluğu değildir. Günümüzde keşfedilmiş en iyi yönetim biçimi Demokrasi ise Türk Milleti bu yönetim biçimini hak eden, necip bir millettir. Dolayısıyla milli egemenliği ancak milletin yetki verdiği kişi ve kurumlar kullanabilir. Dün dediğimiz gibi bugün de diyoruz. Bizler Türk Milliyetçisi Hukukçular olarak “Millete doğrulmuş namluya asla selam durmayız!”.
Bununla birlikte özellikle ülkemizin Güneydoğu bölgesinde bölücü terör örgütü ve uzantıları ile milli güvenlik ve beka mücadelesi verdiğimiz bugünlerde böyle bir girişimde bulunulması, TSK ve Emniyet güçlerimizin terörle mücadele gücünü de akamete uğratacaktır. Bu yönüyle de söz konusu olay ikinci bir “Vatana İhanet” girişimidir.
Sonuç olarak uyguladığı birçok politikaya katılmadığımız ve çoğu zaman sert bir üslupla eleştirdiğimiz ancak Türk Milleti’nin oyları ile seçilmiş, meşru ve demokratik kişi ve kurumlara yönelik bu faaliyetler meşru değildir! Bu girişimlerişiddetle kınıyoruz! Gerek sayın Cumhurbaşkanımız, gerek sayın Başbakanımız, hükümetimiz ve en önemlisi Türkiye Büyük Millet Meclisi ve diğer tüm meşru kurumlarımızın en azından bu demokrasi dışı müdahaleler son bulana kadar kayıtsız şartsız yanında olduğumuzu siz saygıdeğer Yüce Türk Milletine arz ederiz!
Unutulmasın ki Egemenlik Kayıtsız Şartsız Yüce Türk Milletinindir!
Malatya İl Temsilciliği
Av.FAİK DEMEZ