Yetim Yürekler Kitabı Çıktı

Tülay Geçen Ayaz’ın kaleme aldığı serinin ilk kitabı olan “Yetim Yürekler” okuyucusuyla buluşmaya hazırlanıyor. Yetimler Kervanı Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tülay Geçen Ayaz, “İyiliğe Kanat Çırpmak” başlığıyla serinin ilk kitabı olan “Yetim Yürekler” kitabını çıkardı. Gerçek hayat hikâyeleriyle yoğurulmuş serinin ilk kitabı, hayatın kıyısında kalan yetim yüreklerin hikâyelerini okurlarıyla buluşturarak yetim, öksüz ve kimsesizlerin sesini çağın dikkatine sunuyor. “Bu Kitap Bizler İçin Önemli Bir Sürecin Başlangıcı” Üç kitaplık bir serinin ilk adımını attıklarını ve heyecanlı olduklarını belirten yazar Tülay Geçen Ayaz, “Öncelikle burada bulunan herkese teveccühlerinden dolayı teşekkürü bir borç bildiğimi belirtmek isterim. Çünkü siz değerli kardeşlerimin destekleri ile bugün kitabımızın tanıtımını yapıyor olmak bizleri ziyadesiyle memnun ediyor. Tüm büyük işler küçük adımlarla başlar. Bizler de küçük bir adım atarak, bir seri olarak tasarladığımız “iyiliğe kanat çırpmak” kitap serimizin ilki olan “yetim yürekler” i siz kıymetli okuyucularla buluşturmanın sevincini yaşıyoruz. Maksadımız iyiliğe dair bir gayret ortaya koymaktır. Bu kitap bizim için önemli bir sürecin başlangıcıdır; zira yetim, öksüz ve kimsesiz kalmış hikâyeleri çağın idrakine sunmak istiyoruz.” dedi. “12 Başlık, 12 Gerçek Hayat hikâyesi” Kitabın gerçek hayattan hikâyelere dayandığını ve okurların hayatlarına  dokunmayı amaçladıklarını ifade eden Ayaz, “Kitabımızın içeriğine dair kısaca şunları söylemek isterim: İçeriğini yaşanmış hayat hikâyelerinden mülhem oluşturduğumuz kitabımızda, alıntılara yer verirken büyük bir hassasiyetle, kimseyi kırmadan, incitmeden, duygu ve düşüncelerine zarar vermeden yol almaya itina ettik. Kitabımız 12 başlıktan, yani 12 gerçek hikâyeden oluşuyor. Bu hikâyeler oluşturulurken tecrübelerimizi ve şahit olduklarımızı duygu, düşünce ve yorumlarımızla harmanladık ve neticede her bir hikâye ibret alınası, sarsıcı ve yoğun duygulu içeriklerle kaleme alınmış oldu. İnşallah inanıyoruz ki kitabımız maksadına ulaşır ve yetim yürekler tüm yüreklerce hissedilir” şeklinde konuştu. “Bu Süreçte Bana Destek Olan Herkese Teşekkürlerimi Sunuyorum” Kitaba katkı sunan dostları için teşekkürlerini paylaşan Ayaz, “Sanıyorum ki hayatta hiçbir iş tam olarak tek başına yapılamaz. Kim ki ‘Ben tek başıma yaptım, başardım’ diyorsa bu ifadeler gerçeği tam olarak yansıtmayabilir. İnsan dostları, arkadaşları, eşi, çocukları ve işinin ehli destekçileriyle vardır. Bu anlamda eşimin, çocuklarımın, tecrübelerinden faydalandığım dostlarımın ve bu süreçte bizlere yol gösteren sayıp sayamadığım her kesin bu kitapta emeği vardır. Bu vesileyle tüm dostlarıma sizlerin aracılığıyla tekrar teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum” ifadelerini kullandı. “Amacımız Yetimlere dair güçlü bir farkındalığı çağın idrakine sunmaktır” Kitaptan elde edilecek olan gelirin belli  bir kısmıyla yetimler kervanı derneği aracılığıyla ihtiyaç sahiplerine destek olunacağına vurgu yapan Ayaz: “Şuan ki ilk hedefimiz serinin ilk kitabının bir an önce okuyucusuyla bir araya gelmesi, birinci, ikinci ve üçüncü baskı olarak devam etmesidir. Kitabımızın satışına 50 TL gibi sembolik bir rakam belirledik. Elbette ki ekonomik bir getiri önceliklerimiz arasında değildir. Önceliğimiz fikirlerimizi ulaştırabildiğimiz okurlarımızın varlığıdır. Neticede kitabımızdan bir gelir elde edebilirsek. Kitabımızın satışlarından elde edilecek muhtemel gelirin belli bir kısmıyla derneğimize katkı sunmak niyetinde olduğumu buradan duyurmak isterim. Bizler bununla birlikte derneğimize yeni bir ivme kazandırarak yetimlere dair güçlü bir farkındalığı çağın idrakine sunmuş olmayı ümit ediyoruz” dedi. “Biz olsak ne hissederdik?” Kitabı yazarken üsluba büyük önem verdiğine ve insanların dramları üzerinden herhangi bir kazanç elde etmeyi doğru bulmadığından bahseden Ayaz, “Kitabımızdaki hikâyeleri insanları duygusal anlamda hırpalayacak, üzecek ve yıkacak bir tarzda kaleme almadık. İnsanların dramları üzerinden hırpalayıcı bir üslupla kazanç elde etmek hiçbir zaman etik bulduğumuz bir yöntem olmadı. Yapmaya çalıştığımız şey böylesi hikâyelerin varlığını okurların gündemine taşıyarak farkındalık oluşturmaktır. Bu nedenle kitabımızda üslubumuza çok dikkat ettik. Şayet kitabımız ilgililerin dikkatini çeker ve sinemaya aktarılmak istenirse bizler memnuniyet duyarız; zira görsel iletişim araçlarının da gücünün farkındayız. Son olarak empatiye, duygudaşlığa çağırıyorum kıymetli okurlarımı. Ben her bir ailemizi kendi ailemizin ve kendi yakınlarımızın yerine koyarak bir kitap yazmayı amaçladım ve bu noktada büyük hassasiyet gösterdiğimi belirtmek isterim. Ümit ediyorum ki okuyucularımız da her bir hikâyeyi empatiyle, duygudaşlıkla ele alır ve tüm okurlarımızın gönül dünyasında yankı bulur” şeklinde konuştu.