Yeşilyurt Belediyesi Feci Durumda

CHP YEŞİLYURT İLÇE BAŞKANI AVUKAT AHMET PEKTAŞ'DAN ÇOK ÖZEL AÇIKLAMALAR

Youtube Kanalı
Youtube Kanalı
Abone Ol
Yeşilyurt Belediyesi Feci Durumda

Cumhuriyet Halk Partisi Yeşilyurt İlçe Başkanı Avukat Ahmet PEKTAŞ göreve geldikten sonra ilk açıklamalarını gazetemize yaptı. Başkan PEKTAŞ’ın bu çok özel açıklamalarını siz değerli okurlarımız için haber yaptık.

KENDİNİZİ TANITIRMISINIZ:

Ahmet PEKTAŞ: Aslen Malatyalı olup Erzurum’ da doğdum. Malatya’nın Akçadağ ilçesi kürecik beldesinin Çakıllıpınar köyündeyim. Avukatım Gazi Üniversitesi hukuk bölümünde mezun oldum. Aynı zamanda Ortadoğu teknik üniversitesi Felsefe bölümünde öğrenimime devam ediyorum. Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Bilim Dalında da Yüksek Lisansıma devam ediyorum.

CHP YEŞİLYURT İLÇE BAŞKANI OLARAK PROJELERİNİZ NELERDİR?

MAHALLE KOMİTELERİ KURACAĞIZ

Ahmet PEKTAŞ: Türkiye için çok ciddi öncelikli bir takım planlarımız var. Biz her şeyin yerelden genele doğru gideceğini biliyoruz. Türkiye geneline insanların erişebilmesi için bizim her şeyiyerelden başlatmamız lazım. Bizde bunu biliyoruz. Bunu bildiğimiz için de genel olarak yerel çalışmalarla başlayacağız. İlk hedefimiz mahalle komiteleri kurmak olacaktır. Cumhuriyet Halk Partisinin kanaatimce iletişim eksikliği var. Bu iletişim eksikliğini giderecek en güzel şeylerden bir tanesi de mahalle komiteleridir. Mahalle komitelerinin şöyle yanları olacak bizce; bu komiteler genellikle birden fazla kişiden oluşacak. En az üç kişiden oluşacak. Bu üç kişi mahalleden olanı biteni mümkün mertebe bize rapor edecekler. Mahallenin düğün, dernek, cenaze, doğum ve mahallenin bütün sorunlarını bize getirip bunlara çözüm bulacağız. Kimseyi ayırmadan topluma mal olmuş ve çözüme kavuşturmak için mahalle komitelerini kurarak başlayacağız. Bu noktada çalışmalarımız gece gündüz devam edecek. Dayanışma içinde olmak için mahalle komitelerini kuruyoruz. Cumhuriyet Halk Partisinin yerelde ciddi anlamda faaliyetlere ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.  Bu kapsamda sosyal etkinliklerimizi çoğaltmak istiyoruz. Aşure günlerimiz ve Sıcak Çorba dağıtım günlerimiz olacaktır. Özelikle bazı insanlarımız açlıkla imtihan ediliyor. Maalesef bir takım şeylere mahkûm kalıyor. Bu durumda bizim için can sıkıcı oluyor. Biz konken partilerinde ve işçiyi sömüren milyonları masada bırakanların partisi değiliz. Biz eli nasır tutan işçilerin partisiyiz. Biz altı delik ayakkabı ile işyerine ve okula giden gariban işçi, memur, köylü, çiftçi ve emekçilerin partisiyiz. Bizim insanlarımız eve nasıl bir ekmek götürebilirim, çocuğumu nasıl okutabilirim derdinde. Bazıları gibi milyon dolarlık arabalara bu bizim çerez parası diyenlerin partisi değiliz. AKP liler bu insanları ne kadar sahiplenebilirler ki bu adamlar oralarda gelmediler. Gecekonduları bilmezler bu adamlar. Orda nasıl ne zorluklara yaşandığını bilmezler. Onlar lüks içinde büyükşehirlerde kocaman metropolit diyebileceğimiz lüks içinde semtleri kurarken, biz gecekondular içinde çorba içmeye muhtaç insanların içinde geldik. Biz ezilenlerin sömürülenlerin içinde geldik. Onların öyle bir derdi olmadı. Biz zengin insanların alt kesimde de insanların olduğunu görmelerini ve bilmelerini sağlamak istiyoruz. Bunun için sosyal aktivitelerimiz olacak. Ayrıca bir öğrencide sen okut kampanyamızı başlatacağız. Sosyal faaliyetlerimiz sırasında insanların gönlünde ne koparsa toplayacağımız parayla da fakir durumu iyi olmayan öğrencilerimize yardımlar toplayacağız. Bunlar tamamen yasal zemine uygun bir şekilde toplanacak. Bu kampanyamızla en azından çocuklarını okutamayan insanlarımıza bir nebzede olsa yardım etmiş olacağız. Sosyal yardımlaşmayı güçlendireceğiz.

YEŞİLYURT BELEDİYESİNİN ÇALIŞMALARINI NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?

YEŞİLYURT BELEDİYESİ FECİ DURUMDA

Ahmet PEKTAŞ: Yeşilyurt Belediyesinin çalışmalarını gerçekten feci buluyorum. Tirajı komik yanları var. İnsanların aklıyla oynamaya başladılar. Sadece söylem ve laf kalabalığından ibaret olan çalışmalar var. Gazeteler ve sosyal medyada gördüm ki Kudüs’e gitmişler. Şimdi buradan soruyorum Yeşilyurt Belediyesine Kudüs’e gidip ne yaptınızdiye soruyorum Fotoğraf çektirip geri geldik diyorlar. Bunun eylemselikle alakası var mı? Yok. Gündemin güncelliğini takip etmiyorlar. Fotoğraflarda görüyoruz orada Türk bayrağı açmışlar oradan bir tanesi de çıkıp desinki Kudüs’e özgürlük istiyoruz, Filistinlilere zulüm etmeyi bırakın. Bunları söyleyen kimse yok. Gidip oraya turistik bir gezi yapıp gülerek fotoğraf çektirip geliyorlar. Orada yanı başlarında insanlar ölüyor. Onlar ise gülerek fotoğraf çektirmenin derdindeler. Sonrada çıkıp İsrail’i kınıyoruz deyip buna hamaset yapıyorlar. Böyle bir şey olmaz böyle bir şey kabul edilemez.

Yeşilyurt Belediyesinin faaliyetleri feci düzeyde. Çöp alımlarında tutunda alt yapı konusunda çok yetersiz bir durumdalar. Yeşilyurt Belediyesinin geçmişte bazı olumlu çalışmaları vardı. Ama artık bunlar tarih oldu. Bunlar artık tamamen ranta dönük şekilde çalışmaya başladılar. Bu durum bizleri gerçekten çok endişelendiriyor. Çünkü insanların kaynağı belirsiz paraları nereye götürdüğünü ve gönderdiğini göremiyoruz. Yeşilyurt Belediyesinde çok ciddi bir şeffaflık sorunu var. Park yapmakla hizmet bitmiyor. Hizmet etmek demek toplumla bütünleşmek demektir. Hizmet etmek demek toplumun dertlerini dinlemek demektir. Yeşilyurt belediyesinde böyle bir şey yok. Ben yaptım oldubitti mantığıyla hareket ediyorlar. Konak, Barguzu ve Bostanbaşı gibi yerleşim yerleri gerçekten içler acısı bir durumda. Ben bu yerleşim yerlerini çok iyi biliyorum. Çünkü ben o bölgede oturuyorum. Bostanbaşı’nın en büyük sorunu sistematik bir biçimde yapılaşmadı. Nasıl yapılaştı. Site kurduk. Site kurmakla iş bitmiyor. Doğallığı bozdular. Çünkü her yer sitelerle doldu. Ağaçlar bir kere yok edildi. Doğayla bu kadar oynarsanız kokuda gelir, iklimin dengesiyle de oynamış olursunuz. Çöp konteynırları kokuda geçilmiyor. Çöp kutuları yada arabaları temizlenmiyor. Bu konteynırlar için kime rant çekildi. Yeşilyurt bölgesinde insanlar çok ciddi sıkıntılar yaşamaya başladılar. Ulaşım sorunlarıda bunlardan biri. Ben bu saatten sonra Yeşilyurt belediyesinin yapmış olduğu bütün her şeyi dikkatle izliyorum ve ayaklarını denk alsınlar diyorum. Bütün bunların takipçisi olacağımızı bilmelerini istiyorum.

ÜLKEDEKİ SİYASİ GELİŞMELERİ NASIL DEĞERLİNDİRİYORSUNUZ?

AKP SAMİMİ İSE KÜRECİK RADAR ÜSSÜNÜ KAPATSIN

Ahmet PEKTAŞ:  Kudüsmeselesinde önce Zarrab davası vardı. Daha sonra iseSayın Genel Başkanımız Kemal KILIÇDAROĞLU’nun ortaya koymuş olduğu yurtdışına çıkan paralar gündemi meşgul etmekteydi. Kudüs meselesi patlayınca sanmasınlar ki bu mesele unutuldu. Halk bu meseleleri unuttu. Çünkü bunlar halen devam ediyor ve halen güncelliğini koruyor. Kudüs meselesi tüm İslamâleminin sorunudur. Tüm Müslümanların sorunudur. Müslümanların dışında Hıristiyan ve Yahudilerinde sorunudur. Kudüs üç tane semavi dinin kutsal merkezidir. Bu kapsamda düşündüğümüzde de herkesin bu noktada birleşmiş olması gayet normaldir. Biz Zarrab davasını takip edeceğiz. Rüşvet alan bakanların, banka müdürlerini, devlet memurlarını kısacası bu işe bulaşan herkesin takipçisi olacağız.  Özelikle yurtdışına Man adasına aktarılan paralar için ise tabiri caizse mızrak çuvala sığmaz şekline büründüğünü belirtmek istiyorum. Kudüs meselesi öne çıkmış olabilir. Şuan birlikte olabiliriz. Hep beraber olmak zorundayız. Çünkü Kudüs herkesin sorunudur. Kudüs sorunundan dolayı biz herkesle yan yanayız. Bu sorun rüşvetçileri ve halka yalan söyleyenleri unuttuğumuz anlamına gelmesin. AKP eğer Kudüs meselesinde ciddiyse kürecik radar üssünü derhal kapatsın. Bağırmakla çağırmakla olmaz. Kudüs herkes için kutsal bir yerdir. Kudüs’te insanlar soykırıma uğruyor. Filistinliler zulme uğruyor. AKP samimi olsun bir nota bile vermedi. Sadece bağırdık. Samimi olsunlar. Kürecik radar üssünü kapatsınlar. Hani ABD ile hiç olmadığımız kadar yakın olmuştuk. Havuz medyası bu manşetleri atmıştı. Bu mu hiç olmadığınız kadar yakınlığınız. YPG ye silah vermeye devam, Kudüs işgal altında ve askerlerimiz şehit olmaya devam ediyor. Bu ise yakınlık anlayışınız bu anlayışınız batsın. Artık algı operasyonu yaparak insanların aklıyla alay etmeyin. Yaptıklarınız ortada. AKP yi samimi olmaya çağırıyorum.

 

ERKEN SEÇİME HAZIRMISINIZ?

ERKEN SEÇİMDE KORKAN BİZ DEĞİLİZ

Ahmet PEKTAŞ: Erken seçim için korkan iktidar partisidir. Biz değiliz. Biz erken seçime her zaman hazırız. Erken seçimin yapılması için ben hukukçuyumOHAL’inkaldırılması gerekiyor. Şartların oluşması lazım. OHAL sadece üç aylığına sözde çıkarılmıştı.  Kaç Tane 3ay geçti. Onun için samimi olsunlar diyorum. İktidar partisi samimi değil. AKP’nin artık kendi içinde dahi çatırdadığını görüyoruz. Yasaklar, hukuksuzluk, zam üstüne zamlar, asgari ücretin yetersizliği, ülkeyi yönetememe ve OHAL’e yönetmeye çalışmaları, yolsuzluk, kul hakkı ve yetim hakkı yeme, din sömürüsü yapma, ülkeyi tek adama teslim etme, baskılar ve topyekûn insanların özgürlüğünü kısıtlamaları artık kendi sonlarının geldiğinin farkındalar. Onun için erken seçime yanaşmazlar. Halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanlarını tehditle şantajla görevden almaları halkın iradesini yok saymaları artık kendi sonlarını hazırlamıştır. İnsanlar artık kendisini eleştirdikleri için gözaltına alınıp tutuklanıyor. Eleştiriye dahi tahammülleri yok. Bütün bunlara baktığımızda ilk seçimde zaten sonuçları göreceğiz. Kaybeden bir iktidar kazanan bir muhalefet olduğunu hep beraber göreceğiz. İktidarlarını güçlendireceklerini bilseler bugün hemen erken seçime giderler. Ekonomi çökmüş, mazot, döviz almış başını gidiyor. AKP’nin yedek lastikliğini yapan bir diğer parti ile birlikte erken seçime gideceklerini sanmıyorum.

ADALET VE HUKUK İÇİN NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?

TÜRKİYEDE ŞUANDA ADALET YOK

Ahmet PEKTAŞ: Adalet anlayışı şuanda temellerinde söküldü. Türkiye’de şuanda bir adalet yok. Hukuk adaletin içinde yer alır. Adalet anlayışı kökünde söküldüğü için, Hukukuda biz şuanda mumla arıyoruz.  Hukuk yok çünkü. Hukuki normların tamamına yakını askıya alınmış durumda. İnsanların baskılanması, kendi iktidarlarının dökülmeye başlaması ve üstünü örtmeye çalışma çabalarını görüyoruz. Hukukçu biri olarak hukukun siyasetle bağlantısı kesinlikle olmaması gerekir. Hukuk ve adalet mekanizması kesinlikle dışarda siyasetin dışında yer almalı. Ve siyasetle dahi yan yana getirilmemelidir. Ama biz şuanda yandaş hâkim ve savcıları çok görüyoruz. Skandal kararlar veriyoruz. Hukuk katliamı kararlar görüyoruz. İnsanların mağdur edilişlerini görüyoruz. Zulmü görüyoruz. Bunların akabinde sonrada çıkıp adalet mekanizması hiç olmadığı kadar bağımsız diyen insanlar görüyoruz. Bunada inanmamızı bekliyorlar. Maalesef görünen köy kılavuz istemez sözü sanırım bu durum için söylenmiştir. Hâkim ve savcıların korkarak karar verdiği ve insanların adalet mekanizmasına güvenmediğini ve hukuk arayışının had safhaya ulaştığını görüyoruz. Ve biz şunu söylüyoruz. Hukuk ve adalet bir günherkese lazım olacaktır. Dün fetöcular adalet ve hukuk sistemini mahvettiler. Bugün AKP bunu mahvetti. Artık bitişe yaklaştık. Ben AKP nin dün fetöcuların kumpas davalarında Ergenekon ve Balyoz davalarında yapmış olduğu eylemlerden farklı olduğunu düşünmüyorum.  Dün fetöcular bugün AKP liler yapıyor. Benim gözümde hiçbir fark yok. Dün onların mahvettiği adalet sistemini düzeltmek için AKP bir çivi dahi çakmıyor. Bu konuda samimi olduklarına inanmıyorum. Samimi olduklarını da inanmamıda beklemesinler. Adaletin rafa kaldırıldığını görüyoruz. Bugün toplumda yandaş olmayan herkesin ezildiğini ve adalet bulamayacağını bildiğini biliyorum. Bu yeterince iç yaralayıcı bir durumdur. İnsanların siyasi iktidara ve adalet mekanizmasına güveni kalmamıştır. Siyasallaşmış adalet adalet değildir.Bunuda özelikle söylüyorum.  Haber & Foto: Erdal ÖZTÜRK

Bakmadan Geçme