Ramazan Durmuş

Fesli rezaletinin üstü örtülmesin!

Ramazan Durmuş

Diyanet İşleri Başkanlığı…

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin en hassas kurumlarından biri…

Dünden bugüne çok iddialarla çalkalandı...

Tasarruf ve sadeliği tembihleseler de yönetenler, çok lüks araçlarla gündeme geldi.

Atatürk antipatisi ile zirve yapan bir kurum.

Atatürk’ü Çanakkale hutbelerinde, ölüm yıldönümlerinde bir kurum…

Devletin resmi kurumlarının internet sitelerinde Atatürk’e özel bir sayfa açılırken, bu kuralın esamesi okunmayan bir kurum…

Oysa o kurumun kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk…

“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur” diyen Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusunu unutan zavallı bir kurum…

Unutan elbette ki, bugün kurumun baş koltuğunu işgal eden Prof. Dr. Ali Erbaş…

Bu hassas kurumun başı, ne yazık ki Mustafa Kemal Atatürk’ü unutmakla kalmadı yeni bir rezalete imza attı.

Türkiye, şimdi de fesli bir rezalete şahit oldu.

Bu zat ki, evvelinden bugüne Türkiye Cumhuriyeti’ne muhalefetiyle ünlü... Bu zat ki; “Keşke Yunan galip gelseydi” deme cüretini gösterebilen bir meczup Cumhuriyet düşmanı…

Bu zat ki, ağırlandığı sarayların ağırlığında ezik bir şahsiyet…

Bu zat ki; Atatürk düşmanlığının prim yaptığı ekranlarda şakıtılan bir zavallı.

Ve gün geldi bir 10 Kasım rezaleti yaşandı!

Günlerden 9 Kasım’dı, müminlerin bayramı Cuma’da Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk unutan Diyanet İşleri’nin Başı Prof. Dr. Ali Erbaş, Kadir Mısırlıoğlu’nu bir 10 Kasım sabahı ziyaret ederek rezilliğe imza attı.

Ne acı değil mi?

El üstünde tutulan Yunan’a gel gel diyen bir meczup Kadir Mısıroğılu…

Unutulan ezanın susmasına, bayrağın inmesine izin vermeyen ve Yunan’ı vatan toprağından kovan Yüce Atatürk…

Gerçekten unutulacak bir ziyaret değil… Ve bunun üstünün örtülmesi de mümkün değil.

Öyleyse gereği yapılmalı; fesli rezaletinin başmimarı hemen ve acilen görevden el çektirilmelidir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin çoğunluğunun tasvip etmediği bu olayın kahramanı, görevinden uzaklaştırılmalıdır.

Diyanet’te azınlığın değil yüce Türk milletinin görüşleri değer bulmalıdır.  

 

Yazarın Diğer Yazıları