Ramazan Durmuş

Ezan...

Ramazan Durmuş

Çarşamba, Perşembe derken bir yılın son kutlu cumasına yaklaşıyoruz. Malum, Cuma müminin bayram günü..

Camiler şenlenecek; kürsüler ve minberlerden gür sesler yükselecek!

Hocalar heyecanlı, bilgi hazinesinden damlaları aktaracak, insanlarımız dinleyip eksiklerini tamamlayacak!

Kürsüdeki heyecan, cami avlusuna da taşacak!

İnsanlar fosur fosur sigara yerken, içeriye koşacak!

Dinleyecek, yön bulacak; doğruda ısrar edecek…

Camiye asla çıplak ayakla girmeyecek; temiz elbiseler ve güzel kokularla gelecek!

Sonra… Sonra…

Ezanlar inleyecek, kürsüdeki hocalar susacak!

Huşu içinde namaza koşan insanlarımız ezanın bitmesini bekleyecek…

Yıllardır yazdık, çizdik; hoca efendilere şu ezana hürmet konusunda demediğimizi bırakmadık!

Ama anlatamadık! Bir daha anlatalım dedik!

Malum; İslam’ın temelidir ezan…

Ezan, İslam’ın temel ilkelerini oluşturan esaslardır…

Bakınız; Milli Şairimiz Mehmet Akif, ne diyor:

“Bu ezanlar ki şehadetleri, dinin temeli,

Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli!”

Peki inleniyor mu; evet…

Peki dinleniyor mu; hayır!

Niye evet, niye hayır!

Bugüne kadar minberlerde, sohbetlerde çok duymuşuzdur şu sözleri…

Ezan dinlemek, günahları af kapısıdır...

Ezan külfeti az, sevabı çok, güzel bir ibadettir.

Ezan şeâirdendir; yani İslâm’ın nişanıdır.

Kur’ân ve Kâbe gibi, namaz ve hac gibi...

Ezana sahip çıkmak ve saygı göstermek Kur’ân’ın bize bir emridir!

Ezan, âdeta bir dikkat komutu gibidir.

Adeta hazırola geçerek dinlemek gerekir!

Ezanın ilk kelimesi olan “Allah…” lafzı duyulur duyulmaz, herkes kendini toparlamalıdır.

Uygunsuz tutum, durum ve davranışlardan uzaklaşılmalı, huzur ve huşu içinde sadece ezanı dinlenmelidir.

Evet evet, hoca efendiler dahil her şey ve herkes susacak, ezan konuşacak, ezanla konuşulacaktır!

Ezan okunurken, kainatta en büyük hakikatin konuşulduğu asla akıllardan çıkarılmamalıdır.

Onun için, herkes susacak, her şey duracak, herkes ve her şey tekbir ve şehadetlerle dolacaktır.

Zira ezan, selamdır.

Ezan duâ ânıdır.

Ezan dikkattir, dikkat ânıdır.

Herkes dikkatle onu takip etmelidir. Ezan, af için fırsat ânıdır.

Vesaire… Vesaire…

Dikkat buyurun! Yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v.) de ne buyuruyor:

“…Namaz için ezan okunduğu zaman, sesli sesli yellenerek, şeytan ezanı duyamayacağı yere kadar uzaklaşır. Ezan bitince ise, tekrar geri gelir şeytan. Kamet getirmeye başlanınca yine kaçar. Kamet bitince tekrar geri dönüp, namazda kişi ile kalbinin arasına girip, vesvese atar.

Şunu hatırla, bunu düşün vb. gibi aklında daha önce hiç olmayan şeylerle vesveseye vermeye başlar. Öyle ki buna kapılan kişi kaç rekat kıldığını bilmeyecek hale gelir.”

Kimin itirazı var bu sözlere…

Elbette olamaz, olmamalı da!

Şimdi bir kere daha kürsüleri şenlendiren hoca efendilere ve Diyanet İşleri Başkanlığı yetkililerine sesleniyorum!

Müslümanları birlik ve beraberliğe çağrı olan ezan okunurken lütfen kürsülerdeki hoca efendilere susmaları gerektiği artık öğretilsin.

Ne dersiniz, haksız mıyım?

Yazarın Diğer Yazıları