SIRRI AÇIKLIYORUM!
Mir Murat Demir
Çevremize, olup bitenlere, diyaloglara, insan sunumlarına ve ilişkilerine baktığımız zaman ziyadesiyle abartı görürüz. Evet, bende uydum bu akıma, yazımın başlığı abartılı oldu, sır falan değil de önemli bir tespit, saptama, farkındalık oluşsun diye odaklanmamız gerekeni yazıp yorumlayacağım. Hayatlarımız devam ede dursun yanlış, hatalı, eksik ya da fazla olduğunu tespit ettiğimiz ne varsa düzeltmeye çalışırız, bizden uzak ulaşılmaz halde olanları da fikrimizi belirtip düzelsin, düzeltilsin diye kamuoyu baskısı yapar, baskı kuranların yanında yer alırız.
**
Adam, işten eve yorgun bir vaziyette geldi. Küçük oğlu babasını kapıda karşılayarak “baba ne olur biraz dışarı çıkıp gezelim” diye yalvardı.
Baba çok yorgun olduğu için evde biraz uzanıp dinlemek istiyordu ama oğlunu da kırmamak için “hayır” demek istemiyordu.
“Ne yapsam da, oğlumu kırmadan bu işten sıyrılsam” diye düşünürken, oradaki masanın üzerinde bir dünya haritası gözüne ilişti. Tamam, oğlum birlikte dışarı çıkıp gezeceğiz ama bir şartım var, dedi ve oğlunun gözü önünde haritayı yırtarak bir tomar haline getirdi Bunun üzerine baba, oğluna dönerek. Oğlum, eğer bu dünya haritasını düzeltip eski haline getirirsen, söz veriyorum birlikte çıkacağız… Tabi çocuk sevinçle harita parçalarını alarak masaya oturdu. Babası da gayet memnun bir şekilde “oğlum bununla meşgul olurken, ben de istirahat ederim” düşüncesiyle kıyafetini değiştirip kanepeye uzandı. Fakat kısa bir zaman sonra çocuk Babasının yanına geldi ve:
Baba dünyayı düzelttim diyerek sevinçle bağırdı. Adam çok şaşırdı, tabi oğlunun sözüne de pek inanamadı. Gidip baktığında, gerçekten de parçalanmış dünya haritasının düzeltildiğini görünce hayret etti. Merakla oğluna sordu:
-Yavrum bu kadar kısa zamanda bunu ben bile yapamazdım, sen nasıl yaptın?
-Baba, bu haritanın arka yüzünde insan resmi vardı. Düzeltmeye insandan başladım.
İnsan Düzelince Dünya da Düzeldi...
**
Ne konuşup nasıl davranırsak davranalım, neden, nasıl, niçin, nerede ve ne zaman gibi soruları artırıp ne kadar sorgulayan olursak olalım ve sorgulanmaktan kaçmadan daha iyi daha düzenli ve insanları güven içinde mutlu bir dünya var edebilir miyiz? Sıklıkla kendimize de çevremizdekilere de bu soruyu soruyoruz, biliyoruz ki yığınla sorunlar yumağı içerisinde yaşıyoruz. Evet, nereden, hangisinden başlayacağız çözmeye, kim nasıl yapacak, nerede ne zaman yapacak soruları da peşinde. Her şeyi düzeltme çabasında ki insan okuduğunuz baba ve çocuğu arasındaki diyalog ve çocuğun mecazi olarak söylediği sonuç; “İnsan Düzelince Dünya da Düzeldi”. İnsan olarak bizlerin, her birimizin kendisini düzeltme gayretine girmesi ve yaşadıkça bu mücadeleden kopmadan daha iyi, pozitif, üretken, etik kurallarla yaşayan, adaletli, merhametli, akılcı, bilim sanat kültür taraftarı olması, kendisini düzeltme misyonunu kabullenerek tüm dünya ve insanlığın düzelmesini vizyonu olarak beynine perçinlemesi doğru ve isabetli karardır.
Biliyoruz ki insan akla sahip olsa da doğaya da hayvanlara da müdahalesi, tertipleyip disipline etmesi ekseriyetle doğru sonuçlar vermez. Hayvanlar silsilesi ve doğa belirgin bir yazılım ve döngüsü içerisinde var oluşlarına devam etmektedir. İnsan kendisi dışında ki her türlü sorun ve sıkıntıda insan eli insan yaptırımı olduğunu da bilir. Sorun ve sıkıntıların olmamasını, son bulmasını da isteyen yine insandır. Sorun ve sıkıntıların son bulması için her birey kendisini düzeltmekle başlamalı ve hemen başlamalı ve tüm hayatına yaymalı ve devam ettirmelidir. Dünyayı paylaştığımız her insan aynı idealle kendisini düzelterek, kendisini düzeltmeye daimi devamla hayatına devam ederek yaşarsa, tüm dünya insanları da aynı çabada olur varsayımıyla dünya ve insanlık, yaşam her gün bir öncekinden daha güvenli, neşeli, mutluluk dolu olur. Anlamadım, çok mu karıştı, karışan bir şey yok, her insan ayrı ayrı, bağımsız, hür, özgür, iyi, güzel, doğru bir yaşam için çabalayacak ve mücadeleye kendisinden başlayacak, hepsi bu.
Mir Murat Demir