Mir Murat Demir

Nedir Vaziyet, Hep mi Eziyet !

Mir Murat Demir

Vaziyetimiz apaçık ortada, ülkemizde yaşayan küçük bir kesim, mülk zengini bir nüfusumuz var ki olan biten ne varsa en az seviyede etkilenir durumda. Ülkemizin ekseriyeti ise zenginde olsa yoksulda olsa tedirginlik ve eziyet içinde hayata tutunmaya gayret ediyor. Neden eziyet diye net bir tanım yaptım izahını yapayım. Belirgin olmayan her şey hepimize direkt ya da endirekt olarak eziyet getirir, sıkıntı yaratır, kaos oluşturur. Neden diye düşünelim, neden insanımızın işi varsa, geliri optimum seviyenin dahi üzerindeyse, sağlığı ve neşesi de yerindeyse, neden eziyet? Belirgin olmayan gidişat tedirginliği yanında taşır ve tüm zaman birimlerinde ve coğrafyalarda kendisini gösterir.
Yoksulluk ve zenginlik, işi var ya da işsiz, geliri yeterli ya da az gibi birçok kategori oluşturmak ayrıştırmalar yapabilmemiz mümkün olsa da, bu ayırım içinde pozitif tarafındakilerde dahi, zengin, işi olan, gelir sahibi olanlarda da eziyet hali hâkimdir. Eziyet yaşanacak günlerin, gidişatın belirsizliğinden kaynaklı, tedirginliği öne çıkarır. Tedirginlik o kadar berbattır ki, iyi değil kötü değil, güzel değil çirkin değil, ışık değil karanlık değil, aç değil tok değil, huzurlu da değil huzursuz da değil. En berbat afet halinden, deprem sonrasında dahi birkaç saatlik korku ve panik, birkaç günlük zorluk ve sıkıntılı haller vardır. Bu ilk panik günlerinin peşinden aldığımız hasar ve kayıp ettiklerimizle bağlantılı acılı, zor, perişanlık çekilen gün ve günler, birkaç gün birkaç ay sonrası her şey planlı ve programlı haller sonrası, takvimin belirgin olması sonucu tedirginlik de biter, acılar, zorluklar, sıkıntılar da biter, olan hale, oluşturulan şekle uyum başlar.
Geçtiğimiz yıl başlayan pandemi zorlukları ve sıkıntıları var iken, peşinden ekonomik zorluklar zirvesine ulaştı. Münferit zorluk ve sıkıntılara hiç değinmeden ortak meselenin çok yüksek rakamlara çıkan beslenme ürünlerinin hali, insanımızın günlük hayat döngüsünde dahi zorluk duyup eziyet çekmesidir. Dünyada da ülkemizde de ekonomik krizler ve benzeri sıkıntılar yaşanmış ve yaşanacaktır, burada bir beis yok. Berbat hal salgın ya da ekonomik krizin halkımızı perişan etme şeklide değil. Zor olan, berbat olan, bu gidişatın takvime bağlanamaması, planlı programlı bir gidişatın netleşmemesi, insanımızın yaşayacağı günlere dair öngörüde bulunamaması, plan yapmak, programlamak bir yana hayalini dahi kuramaması.
Stres, tedirginlik derken sakinleştirici ve depresyon ilaçlarının en çok aranan, tüketilenler haline gelmesi tesadüf olamaz. Halimiz, vaziyetimiz çok iyi tespit edilip gerekli önlemler ve tedbirler alınmaz ise koronavirüs belası bir şekilde biter, ekonomik zorluklar halimiz de zorluk halinden çıkıp vasat hale dönüşür. Bu günlerde edindiğimiz tedirginlik içerikli depresyonumuz yeni hastalık ve dengesiz hallere kapı aralar, kaynamayan tencere ve yokluk günleri öldürmese de insanımızı iz bırakır seviyede yaralar.
Mir Murat Demir

Yazarın Diğer Yazıları