Mir Murat Demir

NASIL OLUYORDAN VAZGEÇİN!

Mir Murat Demir

Öncelikle sakin olup gerginlikten uzak düşünmek gerek. Doğrudur, çok kez başaramıyoruz sakin kalmayı ama başkaca yolu yok. Sakin kalıp düşünerek bir başımıza gerçekleri görmemiz ve doğru olanı anlamamız ve algılamamız, öğrenmemiz gerek. İnsan olarak topluluk halinde yaşamaktayız malumunuz, aynı şeyleri görüp, aynı şeyleri dinleyip sonucunda farklı ve tezat algılara sahip oluyoruz, gerçeğimiz budur. Nasıl oluyor diye kendi kendimize dert edineceğimize bu realitenin farkında olup isabetli ve doğru fikirler edinebilmek adına gayret edeceğiz. Gayret etmek, farklı açılardan bakmak, aynı söylemi farklı kişilerden de dinlemek esasını ortaya çıkartır. Ezber ettiğimiz ne varsa bu çerçevede dönüp dolaşmak hata yapmamızın, yanlışlar silsilesinin bir parçası olmamıza sebeptir.
Yaşadığımız çağ için çok farklı tanımlamalar olsa da teknoloji çağı dememiz mümkündür. Ekonomik yeterliliğimiz hangi seviyede olursa olsun bilgiye ve olan bitenlerle alakalı haber ve görüşlere ulaşmamız kolay ve pratik haldedir. Kafalarımızı kumdan çıkartıp irdeleme yetimizi faal hale getirip, paranoyak seviye de değil ama şüpheci olup isabetli ve doğru görüşlerin peşinden koşmalıyız, doğruya ulaşsak dahi alıp kendi beynimizde münazarasını yapıp damıtmalıyız. İnsanız, beşeri olarak ekseri yanlış bir bilgi edinmiş ve dile getirmiş isek yanlış olduğunu bile bile devam ediyoruz, kolay ayrılmıyoruz yanlıştan, egomuz engel oluyor, kibrimizden tavizsiz ısrarcı oluyoruz. İnsan olarak fıtratımız mı formatımız mı bilemem, ayrı bir konu, kendimizi kolaycılığa alıştırmışız. Binlerce insanın üzerinde çalıştığı test ettiği, araştırmalar yapıp analiz ettiği bir sonuç dahi yanlış çıkabilmekte, her birimiz içinde hepimiz içinde yanıltıcı olabilmekte bu durumda yanılmamıza sebep olmaktadır.
Kendimizden sorumluyuz, doğru ve adaletli yaptığımız, üreterek, düşünerek yaptığımız ne var ise nasıl karşılığını bekliyor isek kötü ve hatalı yaptığımız her eylemin karşılığını alacağız. Doğrudur, kötü ve hatalı yaptığımız bazı şeyler var ki hiçbir zararını, negatif yansıma halini görmeden hayat devam ediyor, böylesi de mümkün diye vebal kavramını nasıl görmezden gelip bir yanlışın basamağı olmayı kabul ediyoruz? Yaşadığımız hayat basmakalıp tekrarlardan ibaret değil, sürekli değişim var. Değişim gerçeğini bilerek kendimiz içinde yaşadığımız toplum ve insanlık içinde gelişmeyi, gelişimi yakalamak mecburiyetindeyiz. 
Toplum halinde yaşamaya devam ededuralım, nasıl oluyor sorusuna cevabı kendi dimağımız ile ulaşma, doğru anlayıp doğru algılama mecburiyetimiz var. Toparladığımız bu doğrularla hayat döngüsü devam etmeli ki, kendimize de insanlara da, insanlığa da faydalı olabilelim. Yaşarken insanın kendisi dışında ailesi ve yakınında olanlar dışında insanlığa faydalı olabilmesini bilmesi, kazanımların en büyüyü en muazzamı değil mi?
Mir Murat Demir
 

Yazarın Diğer Yazıları