Mir Murat Demir

MAĞARANDAN ÇIKMAZSAN!

Mir Murat Demir

İnsan akıl sahibidir elbette, akıl aldığı verilere göre çalışma sistemi içerisindedir, beş duyumuz büyük destekçisidir. İnsan akıllıdır elbet diğer tüm canlılardan farklı olarak. Aklını kullanması da insanın topladığı veriler ve muhataplıkları, yaşadığı yer ve ortam ve niceleri etkili ve etkendir. Etkileşimler içerisinde hayatını idame ettiren insanoğlu sorunların üstesinden gelebilmek için bilmek, tanımak, anlamak, algılamak, doğru ve isabetli yorumlamak zorundadır. Kısır döngü içerisinde kaybolmaması için eşleştirme ya da benzetmelerle yol alır. Soyut olan her şeyi anlatmakta, örneklemekte her zaman zor iştir. Kolay yoldan bildiğin gibi anlatırsın da bu defa anlaşılması zor olur.
. .
Platonun ünlü mağara alegorisi;
Bir mağaranın içinde, dışarıdan gelen ışığa arkalarına dönük olarak ömürlerini geçirmiş olan insanların tek gördükleri önlerine vuran hayvan, insan ve nesne gölgeleridir.
Gerçek formunu hiç görmemiş bu insanlar için tek gerçeklik bu gölgelerdir. Hapis olan kişilerden biri bir gün aniden serbest kalır.
Mağaranın dışındaki dünya ile karşılaşır. Tamamen ışık ile yani gerçek ile tanışan bu kişinin gözleri neredeyse körlük yaşar. 
Zamanla şimdiye kadar gerçek sandığı gölgelerin aslında gerçek olmadığını ve gerçeklerin birer karanlık yansıması olduğunu anlamaya başlar..
Hayatın gerçeğini anlayan bu kişi mağaraya dönüp diğer insanlara gölgelerin sahte olduğunu ve asıl gerçeğin dışarıda olduğunu anlatmaya çalışır. Ancak dışarıyı hiç görmeyen bu insanlar anlatılanı idrak edemezler ve kızgınlıkla karşı çıkarlar...
Platon ya da eflatunun mağara alegorisi yani benzetmesinde bir şeyleri anlamaya başlamış olan filozofların bunu halka anlatamayışını örneklemek istemiştir.
Bu metafor günümüz dünyası ve düzeni içinde hala geçerlidir. Çünkü insanlar anlayabildikleri kadarını kabul edip kendi anlayışlarının ötesinde anlatılanları kabul etmezler. Bu yüzden gerçekleri anlatanlar bir şekilde toplum içinde baskı altına alınır.
Işığı-gerçeği görmek doğruyu duymak rahatsız edicidir. Bu yüzden zihin karanlığı ve esareti seçer. Cahillik mutluluktur.. Gerçek ile yüzleşmek ve özgür olmak cesaret ister.
. .
Var olan merdiveni çıkarken merdivenin görevini ve işleyişini bilmenin ötesinde enerjimize göre, sağlığımıza ve dinginliğimize göre bazen ikişer basamak kullanarak çıktığımız ya da indiğimiz olmuştur. Yaşadığımız hayatı ve hayatımızın içerisinde ne varsa tanımak ve tanışmak, anlamak ve manalandırmak ile hayatlarımıza devam ederken hiç tanışık olmadığımız bir meyve ile dahi karşı karşıya kaldığımızda dimağımızdaki birikimle hemen kendi kendimize sorarız, yenilebilir mi, tadı nasıldır, ya zehirli ise diye. Okumak insan için büyük kazanımdır, yeni ve çok büyük kapıların açılmasına vesile olur, yaşarken görmek, bilmek, anlamak ise muazzam olandır. 
Mir Murat Demir
 

Yazarın Diğer Yazıları