HER GÜLÜMSEME, HER TEBESSÜM ve DESTEK!
Mir Murat Demir
Yaşadıkça neler neler görüp öğreniyoruz, bazılarına olmaz, olamaz derken bazılarına dair hayretimizi öylesine artırıyoruz ki mümkün değil deyip gerçekliğini araştırıyoruz. İnsanların birbirleriyle diyalog ve iletişimlerinde ki gülümseme, tebessüm, sıcak yaklaşım, yer gösterme, hafiften eğilip selamlama gibi hareket ve yaklaşımlar vardır ki birçok kapının kalkması en azından aralanması demektir. İnsanın başlangıçta böylesi zarif ve naif davranışlarla karşılaşması normaldir, insan yaratılış itibarıyla akıl taşıdığı gibi merhamet, sevecenlik, saygı, dayanışma duyularına da sahiptir. İnsan yazma gereği duymadığım çokça duygulara sahip olsa da hangisini öncelikli kullanıp kullanmayacağı, kime ve nerede, ne zaman gibi soruların cevabı o kişinin kendi iradesi ile mümkündür ve öyle ki bu mümkün dediğimiz hal dahi süreçle alakalı değişkenlik içerisindedir.
**
Yılan besleyen adam, çok sevdiği yılanının artık yemek yemediğini gördü. Ne yaparsa yapsın 2 metre boyuna ulaşan yılanı yemek yemiyordu. Duruma bir çare bulmak isteyen adam yılanını veterinere götürdü.
Durumu veterinere anlattı ve veteriner ona : " Yılan sana sık sık sarılıyor mu, yanında uyuyor mu? " Diye sordu. " Evet " diye yanıtladı. Durumu anlayan veteriner devam etti : " Bakın yılanınız hasta değil. Sizi yemeye hazırlanıyor, bu yüzden sık sık size sarılarak ne kadar büyümesi gerektiğini ölçüyor. Ve yemek yememesinin sebebi de sizin için midesinde yer açmak "
Etrafınızdaki yılanları iyi tanıyın. Bir insan size yakın davranıyorsa bu iyi niyetli olduğunu göstermez. İhanet daima kapıda olabilir...
**
İnsanoğlu tüm iyi duygularını muhafaza edip etkin kılsa da aklı olduğunu unutmadan, paranoyak seviyesinde aşırı şüpheciliğe düşmeden sebep, neden, etkenleri de bilip tespit etmesi gerekir ki sonrasında büyük pişmanlıklar duyacağı diyalog ve birlikteliklere yaklaşımlara tabii olmasın. Böyle bir araştırma ve istatistik var mıdır bilmiyorum, tahminim odur ki insanoğlu en büyük destek ve dayanışmayı gördüğü yakınları yine en büyük kazık atıp ihanet eden kişilerde yakın olanlarıdır. İhanet etmek ve kazık atmak sadece somut içerikli meselelerden ibaret değildir. İnsanların hafife alınması gibi fazladan övgüye tabii kılınması da, aşağılanıp yok sayılması, sözü dinlenmemesi gibi gaza getirilip fanatikçe tepelere çıkarılması da ve aklınıza getirdiğiniz çokça eğilim ihanet ve kazık atmanın farklı versiyon ve varyantlarıdır. Yılanın yılan olduğunu anlamak için yarı gövdenizden fazlasının yılan uzantısının içerisine doğru gitmesi, bu dünya hayatınızın bitmesi, bak anladım diye kendi başınıza kendinizle sadece düşünsel dövünmenizdir. Yılanların yılan olduğunu yaşam süreci içerisinde vaktinde, vakitlice anlayıp gereken, gerekli gardı almak, olası ihtimal ve olasılıkları görmek belki güleç yüzünüzü ve mütebessim çehrenizi biraz azaltır ama insan olup az aldanan saygın ve duruş sahibi yönünüzü öne çıkarır ki, en iyisidir.
Mir Murat Demir
