Mir Murat Demir

Anlaşılmak İstiyoruz !

Mir Murat Demir

Anlaşılmak isterken ekseriyetle muhatabımız, muhataplarımızın da bizi anlamasını isterken onları da anlama gayretine giriyoruz. Nedir bu gayretimize rağmen yeterince başarılı olmama, olamama halimiz. İletişim kurallarında mı eksiğiz, algı seviyemiz mi yetersiz, bilgi seviyemiz ya da kullandığımız dil, şive, lehçe mi farklı? Ekseriyetle aynı dili kullanıp, şivemiz, lehçemiz azlıkla farklı gibi olsa da anlaşılabilir halde. Anlaşılmadan, anlamadan aynı toplumun bireyleri aynı milletin fertleri olarak yaşıyoruz. Bu ortak yaşam halimizde, bu ahval ve şeraitte dahi ortak pozitif hedeflerimize nasıl ulaşacağız, nasıl müreffeh toplumların yaşam seviyesine çıkacağız? Değerlerimiz mi, bakış açımız mı, eğitim öğretim seviyemiz mi, her birimizin kazanım ve kayıplarımızın farklılığı mı bizi böylesi bir çıkmaza sürüklüyor. İletişim organlarımız faal ise, iletişim kurmak adına aracı kurum ve kuruluşların, destek veren alet, edavat, cihaz desteklerini de göz önüne alarak, neden bu muamma içinde yaşıyoruz ki, mutlak bir yolu yordamı olmalı, sahici bir çözüm, yöntem bulunmalı.
Bir kişi konuşuyor, bizde birkaç kişi dinliyoruz, konuşan kişi ayrılıyor sohbetten, kalanlar konuşmaya, sohbete devam ediyoruz. O anda anlaşılıyor ki konuşan kişinin anlattıkları dinleyenler tarafından farklı farklı anlaşılmış, yorumlanmış. Ne berbat, ne feci bir durum, 3-5 kişiden oluşan sohbet birlikteliğinde dahi farklı anlamalar, algılama halleri. Örnekte ki kişiler örneği çok saçma geldiyse örneği daha belirgin hale getireyim, aynı ailenin fertlerini örnekleyeyim, biri konuşup ayrıldığında da kalanların farklı farklı anlama, algılama şekline şahit olmadınız mı? 
Beni doğru anla, anlamadıysan hiç anlama, hiç dinlememiş ol daha iyi, “beni bir tek sen anladın, sende yanlış anladın” sözü dahi sohbetlerimize, yazılı iletişim şekillerimize yerleşti, farkındasınız. Millet olarak, toplum olarak birbirimizi anlamazsak, doğru ve gerçek iletişim şeklinden, yeterli iletişim halinden uzak kalırsak, eksik ve yetersiz kalırsak, bir arada yaşamanın faydası ne? Mutlak ve acil iletişim yeterliliğimizi artırmamız gerek. Okullarımız, eğitim, öğretim kurumlarımız gibi toplumumuzun tüm tüzel kuruluşları da kendi içlerinde bu konunun farkında olup çalışma yapmaları ve sürekli kılmaları gerekmektedir. İnternet, televizyon, radyo, gazete gibi ortak kullanımımızda olan iletişim araçları ve içerikleri, anlatım şekilleri ve sunum halleri insanımızın algılama, anlama şekline uyumlu mu? Akademik çalışmaların olduğu öğretim kurumlarımız, üniversitelerimiz de bu konunun farkında ve çalışmalar içerisindedir diye düşünmekteyim. Biliyorum ki; bu yazdığım yazının vurgusunu, temasını, mesajını dahi her okurum farklı farklı yorumlayacak ve algı oluşturacak. Evet, bir kısmınızın düşündüğü gibi, bazıları yazının başında ya da ortasında okumaktan dahi vazgeçecek. Önceki asırlara göre nüfus artış hızında azalma olsa da, dünya da ki yaşayan nüfus artıyor, çoğalıyoruz. Çoğalıyoruz ve bizler birbirimizi anlamıyor, anlamak için de bir gayret göstermiyor, mücadele içine girmiyoruz. Bilim ve teknoloji çalışmaları, hayatımızı pozitif etkileyecek buluş ve uygulamaları yaşamlarımıza katsınlar, iyi, güzel, hoş. İnsan artık milyarlarca nüfusun içinde yapayalnız mı yaşayacak, düşünelim.
Mir Murat Demir
 

Yazarın Diğer Yazıları