Eğitim, sağlık, yaşama, barınma, cinsel ya da psikolojik sömürüye karşı korunma gibi
haklara sahip olan çocuklar, yetişkinler ya da diğer çocuklar karşısında savunmasızdır.
Bu nedenle çocuklara bazı hakların verilmesi ve bu hakların korunması, tüm çocuklar
için önemlidir. İnsan hakları kavramının içinde düşünülmesi gereken çocuk hakları,
günümüzde gelişmiş ülkelerde iyi bir şekilde korunurken, gelişmemiş ülkelerde çocuklar
sömürüye uğramaktadır. Beslenme ve barınma gibi en temel ihtiyaçlardan dahi
mahrum bırakılan çocuklar, eğitim hakkından da uzak kalmaktadır.Çocuk İstismarı ve
ihmali konusunda yasaların uygulanmasında ciddi eksiklikler ve duyarsızlıklar var.Bu
artışın en önemli nedeni ise yoksulluk ve ekonomik bunalımdır.Eğitimden
uzak,çalıșmak zorunda kalan çocukların diğer bir sorunu erken yașta suça
itilmesi,kanunların diğer birçok insan hakkı konusunda olduğu gibi yetersiz
kalıșı,uygulamalardaki yanlıșlıklar,her yıl mahkeme önüne çıkan çocuk sayısında hızlı
bir artıșa neden olmaktadır.Ülkeyi yöneten siyasetçilerden eğitimcilere toplumun her
kesiminde çocuk haklarına dair bilgi, bilinç ve farkındalık eksikliği
görülmektedir.Çocuk ihmali ve istismarının, çocuğun sağlığına zarar verebilecek,
gelişimini engelleyecek her türlü duygusal, fiziksel, cinsel tutum ve davranışları,
ekonomik sömürüyü ve ihmali içermektedir.Beton dikmekte mahir olanlar,bu ve
benzeri insan hakları konusunda üzerlerine düșenleri yapmamakla birlikte,suç ve
suçluyu cesaretlendirecek birçok eyleme imza atmakta uzak durmadılar.
Kadın hakları konusunda çok mu iyiyiz?Söz konusu ihlaller coğrafyaya göre değișiklik
gösterse de temelde tüm dünyada olduğu gibi bizde de farklılıklar göstermektedir.Tüm
dünyada kadınlar,yaşadıkları bölgenin mevcut siyasi,ekonomik, kültürel ve coğrafi
durumuna bağlı olarak türlü hak ihlallerine maruz kalmaktadır. Araştırmalar dünyada
her gün 137 kadının aile üyelerinden biri tarafından öldürüldüğünü ortaya
koymaktadır. Çocuk gelinler, zorla çalıştırılma, cinsel sömürü, taciz, fiziksel şiddet,
eğitimden mahrum bırakılma, iş hayatındaki ayrımcılık ve siyasi katılıma erişim gibi
problemler, başlıca kadın hakları ihlallerindendir.
Kadınların hak ihlallerine maruz kalmalarının veya temel haklarından mahrum
bırakılmalarının çeşitli sebepleri bulunmaktadır. Bu sebepler coğrafi, dinî, kültürel ve
ekonomik koşullarla doğrudan bağlantılıdır. Dünya genelinde, örneğin Afganistan’da
kadınların ve kız çocuklarının eğitimlerinin kısıtlanması, İran’da devam eden
protestolar, çeşitli Avrupa ülkelerinde doğum izni ve eşit işe eşit ücret gibi taleplerle
yürütülen kampanyalar, Güney Amerika’da kız çocuklarının cinsel sömürü amacıyla
kaçırılması gibi insan haklarını ve kadın haklarını ihlal eden birçok mesele
bulunmaktadır.Kadın haklarının ihlali konusunda,en büyük ihlal kadınların özellikle de
yakınları tarafından öldürülmesi, ülkemizde son yıllarada daha çok dikkat
çekmektedir.2022 yılında 324 kadının öldürüldüğü, 245 kadının ölüm șekli ise șüpheli
bulunmuștur.Bu rakamlara bakıldığında ,ortalama günlük bir kadının öldürüldüğü
görülmektedir.Kadına yönelik șiddet olayları da oldukça sık
yașanmaktadır.Türkiye,%38 oranla kadınların en fazla șiddete maruz kaldığı OECD
ülkesidir.İstanbul sözleșmesine ilk imza atan ülkelerden biri olan Türkiye,radikal bakıș
açısının galibiyeti sonrasında,sözleșmeyi yürülükten kaldırmıștır.
Çocuk,kadın,kısacası insan hakları alanında bașarısız bir sınav veren ülkemizde
hayvan haklarının iyi olmasını beklemek,elbette bir rüyadır. Türkiye’de son dönemde
gündemde olan güncel bir sorun olarak, hayvanlara yapılan eziyetler ön plana
çıkmaktadır. Basına yansıdığı üzere, sokaktaki hayvanlara yapılan eziyetler birçok kere
kamuoyunun büyük tepkisini çekmiş ve eziyet eden kişilerin cezasız kalması veyahut
çok az bir ceza ile sıyrılması insanları vicdanen rahatsız etmiştir. 5199 sayılı Hayvanları
Koruma Kanunu, hayvanı korumak konusunda çok kısıtlı bir işleve sahiptir. Ancak,
Türkiye’de hayvanların korunmasına özgülenmiş ilk düzenleme olması bakımından
önem arz etmektedir. Kanunun 1. maddesi uyarınca “Bu Kanunun amacı; hayvanların
rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek,
hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü
mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamaktır.”Peki șimdi neler oluyor ? AKP, sokak
hayvanları ile ilgili yeni düzenleme için Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişikliğe
hazırlanıyor. Düzenlemeye göre belediyeler başıboş köpekleri toplayacak, barınaklarda
bakım ve aşılama işlemi yapılacak, barınaklardaki köpekler için sahiplendirme ilanı
verilecek, 30 gün içinde sahiplendirilmeyen köpekler uyutulacak.Oysa sosyalleșmiș bu
hayvanların bilimsel yollarla bu hayvanların popülasyonu düșürüle
bilir.Kısırlaștırılma,üretim çiftliklerinin durdurulması,petshopların kapatılması ile bu
sayı azaltıla bilir.Akp yine Avrupa ve Amerika´da uygulanan kötü yöntemleri almayı
deneyerek kendilerine yakıșanı yapmaktadır.Ülkede birçok yasa dıșı hayvan üretim
çiftliklerini kapatmayı denemek yerine,30 gün içinde sahiplendirilemeyen köpekleri
uyutmayı (öldürmenin yumușak șekli) seçiyorlar.Hadi siz o düzenlemeyi meclise
getirinde görelim.Bu kez alacağınız cevap 31 mart seçimlerinden daha ağır olacaktır.
Siz kendinizi imha etmeyi kafanıza koymușsunuz,ama bunları sokaklardaki canlıları
öldürerek yapmayın.Gidin kendinizi siyaseten öldürün.İkinci bir ANAP
yolda.Bilginize…
Yeșili,doğayı,çocuğu,kadını sevmeyen,sadece yandașlarını ve betonu sevenlere…..