Çocuklarımızın sağlıklı geleceğini temin etmek için sporun çok önemli olduğu gerçeğini artık anlamamız gerekmektedir.
Yaz ve kış döneminde, ailelerin çocuklarını kontrol altında tutmak için çocuklarına spor yaptırmayı düşünmesi sadece günü kurtarmak için gerçekleştirilmektedir. Aslında aileler çocuklarını bilinçli olarak spor yaptırabilseler yaz kış demeden çocuklarının spor yapması için çaba sarf ederlerdi. Gerçi birçok bilinçli aile sporu çocuğum o olsun bu olsun diye yaptırıyor. Ama gerçeği çocuğun bir şey olması değil ömür boyu spor yapan bir birey haline gelmesi olmalıdır. Tüm bunların önemini anlayabilmemiz için bazı örnekleri sizlerle paylaşmak istemekteyim.
Çocuklarımız açısından spor hem fiziksel gelişim hem sosyal açıdan önemlidir. Çocuk spor yoluyla, çevresini tanır, iletişim kurar, kendine olan öz güveni artar, toplum içerisindeki sahip olduğu yerini sağlamlaştırır. Psikolojik açıdan ise, kendini kontrol etmeyi, bir konuda konsantre olabilmeyi, iradesini kullanabilmeyi, başarıya güdülenebilmeyi öğrenir. Spor yapmayan, dengesiz beslenen çocukların sağlıklı bir gelişim süreci geçirmeleri oldukça zordur.
Sporun bu önemli özellikleri göz önüne alınarak, birçok ülke okullarında beden eğitimi ders saatine ve ders kapsamına gerekli önemi göstererek, eğitimin genel ve özel amaçlarının bir kısmı, beden eğitimi dersleriyle verilmeye çalışılmıştır. Bu doğrultuda, bazı Avrupa ülkelerinde, ilkokullardaki beden eğitimi dersi haftada 6 saati bulurken, ülkemizde bu süre 1 saattir. Bu bir saatte ise neredeyse beden eğitiminin dışında her şey yapılmaktadır.
Sağlıklı bir çocuk fiziksel etkinliklerden yoksun bırakılır ve yeterli hareket etmesi engellenirse, psikomotor gelişmesi zarara uğrar ve buna bağlı olarak okuldaki başarı oranı düşer. Bu konuda bilinen örneklerden birisi, Fransa’da yapılan bir çalışmayla ilgilidir. Paris yakınlarındaki Vanve kentinde yapılan ve bu bölgenin adıyla anılan bir araştırmada ilköğretim sınıfı öğrencileri iki gruba ayrılmış ve bir grup öğrencinin kuramsal ders saatleri azaltılırken diğerlerinin ders sayısı aynen korunmuştur. Ders saatleri azaltılan grupta, beden eğitimi ve spor saatleri arttırılmış, öğrenciler çeşitli dallara ayrılarak spor yaptırılmıştır. Yılsonunda yapılan değerlendirmede, eski programa göre eğitim yapan grupta başarı oranı %60 iken, spor saatleri arttırılan gruptaki başarı oranının %89’a yükseldiği görülmüştür. BİZDEKİ ANLAYIŞ İSE MAALESEF SPOR YAPAN ÇOCUK TEMBEL ÇOCUK FELSEFESİ OLARAK TOPLUMA YERLEŞTİRİLMİŞTİR. Aslında bizler çok eski çağlardan beri spor yapan ama günümüzde bundan uzaklaştırılan bir milletiz.
Kuşkusuz, sporun faydasını yalnızca dersteki başarıyı arttırmaktan ibaret saymak yeterli değildir. Yakın bir gelecekte toplumda sorumluluk yüklenecek kişilerin yetiştirilmesinde, iyi alışkanlıklar edinmelerinde, birlikte yaşama duygusunun gelişmesinde, erken yaşlardan itibaren spor yapılması büyük önem taşır.
YEDİDEN YETMİŞE SPOR YAPMALIYIZ DERKEN BİLE SPORA BAŞLAMA YAŞI YEDİ DENMİŞTİR. ASLINDA SPORA BAŞLAMA YAŞI BİLİMSEL OLARAK 4-5 YAŞ OLARAK BELİRLENMEKTEDİR. Özellikle yön kavramının gelişimi oyun ve sporla gerçekleşmektedir. Öğrenmeye en açık olunan yaştır. Gruba ve arkadaşlara olan bağımlılık ağırlık kazanmaya başlar, farklı yeteneklerini sınama ve farklı uğraşlara kayma sık görülür. İşin özü erken yaşlarda spora başlatılıp bunun bir zorunluluk olduğu felsefesi verilen çocuklarımız ömür boyu spor yapmak için kendisine zaman ayırır ve sağlıklı olur, sağlıklı kalır.
Sporun hayatımızdan çıkmaması dileğiyle..
ANTRENÖR
MEHMET ALİ LÜLE