M. Said Yalçın

Borsa Bir Kumar Değil, Milli Kazançtır

M. Said Yalçın

Değerli okurlarım; bu yazımda yanlış bilinen bir gerçeği sizlerle paylaşmak istiyorum. Borsa’nın ülkemizde daha çok muhafazakar kesim tarafından bir kumar olarak bilinmesi, borsaya olan ilgiyi azaltmaktadır. Oysa borsa bir kumar değil, bir milli kazançtır.  
Borsanın bir kumar algısı oluşturmanın asıl hedefi Türk Lirası’nın değerini düşürmektir.  Türk Lirasının değerini korumak her Türk vatandaşının asli görevidir. Maalesef Türk Vatandaşına parasının değerini korumak için döviz ve altın öğretilmiştir. Halbuki bir para birimine talebin artması o para biriminin değerini artıran en önemli parametredir. Farkında olmadan her Türk vatandaşı talebi artırarak Türk Lirasını değersizleştirmektedir. Faizin dinimize uygun olmaması BORSANIN ise kumar olarak gösterilmesi Türk Lirasına olan talebi engelleyen en önemli problemlerdir. Borsa bir kumar değil, Türk Lirasını kuvvetlendiren önemli bir yatırım aracıdır. Aynı zamanda yatırım, büyüme ve istihdam gibi yaşamsal fonksiyonları da içinde saklamaktadır.  Borsaya bakış açımızı değiştirmek, Türk Lirası’nın değerinin korunması ve değer kazanmasını sağlayan önemli bir uygulama olacaktır.
Bunu anlatmak ve halkı bilgilendirmek de milli vazifemizdir...Borsaya aktarılan her Türk lirası bir yatırım aracı değildir sadece...Türkiye Cumhuriyeti içersindeki tüm sanayi ve ticari şirketlerin güçlenmesini, gelişmesini, büyümesini sağlayarak işsizliği engelleyen önemli bir uygulamadır. Aynı zamanda uluslararası pazarda güçlü finansal göstergedir. Bu 2 durumu sağlamaktadır.  Birinci durum,  yabancı yatırımcının gelmesi, ikinci durum ise uluslarası pazardaki kredibilitenin artmasıdır. Yani daha kolay para bulunmasıdır. Bunun anlamı zenginliktir. Dış borçlanmanın azalması ve dolayısıyla dış borç faiz yükünün azaltılmasıdır. Kamu borçlanmasının, enflasyonun kontrol altında tutulmasıdır. Aslında borsa bir kumar değil, milli sermayenin kazanımıdır.
Son olarak şunu belirtmekte fayda görmekteyim. Borsa’nın bir kumar olduğu algısını yıkmak yine din adamlarımıza düşmektedir. Bu algıyı ortadan kaldırdığımız takdirde, borsaya olan ilgi artacak, artan ilgi ile birlikte Türk Lirası’nın değeri de artacaktır. 
 

Yorumlar 1
Erkan 06 Aralık 2020 14:42

Döviz ve altının talep sonucunda degerlendiğini zannetmek hata olur, degerlenme zannedilen şey enflasyonun alım gücünü eritmesinden kaynaklı fiyat farkıdır. Bunu yok etmeden tl ye guven saglamak zor. Enfalsyonist ortamda buyume saglanir mi? saglanir ...ama o degerden enflasyon farkı çıktığında pozitif deger alınamıyorsa boş bir çaba dan baska birsey olmaz. Piyasaya cok para salmak sanal bir kazanc furyasi yaratsa da gercekte degisen sadece fiyat artışları olur. Yeni bir değer olusturulamaz. 2 nci el araclar buna en guzel örnektir. Parasal olarak kazanc saglayanlar o parayla (elini cabuk tutarsa) gene aynı arabayi ancak alabilir. Ayni degerde ikinci bir araba veya onun yarısını alacak ilave bir deger artışı yoktur ortada. Kuralları oturmuş bir yatırım ortamı olmazsa, geleceğe güven olmazsa havanda su döver, her gun daha çok fakirlesiriZ.

Yazarın Diğer Yazıları