Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye'nin eğitim sisteminde bir dönüşüm gerçekleştirmek üzere "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" adıyla yeni bir müfredat taslağını kamuoyunun görüşüne sundu ve “Yeni müfredatın, gelecek eğitim öğretim yılından itibaren okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul beşinci sınıf ve lise dokuzuncu sınıflarda kademeli şekilde uygulanmaya başlanacağını açıkladı
Yeni müfredatın açıklanmasının ardından "Eğitimin Anayasası" diye bildiğimiz müfredat da yapılan değişiklikler bilimsel ve laik eğitimden uzak, ezbere dayalı bir eğitim anlayışına mı teşvik ediyor ? Laik ve bilimsel eğitime, Atatürk devrimlerine ve Cumhuriyet'e uygun mu? Şeklindeki soruları akıllara getirdi
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli yeni müfredat taslağında T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Dersi Öğretim Programı’nın geliştirilme sürecinde köklü bir anlayış değişikliğine gidildiği , programda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatı ile Türk İnkılabı ve Atatürkçülük konularının yeniden yapılandırıldığı ve programda öğrencilerin rol modeli almaları için Atatürk’ün kişilik özellikleri üzerinde durulduğu görünüyor. Bu durum karşısında ,Eğitim sistemine köklü bir değişiklik getirecek olan Maarif Modeli’nin okul idarecileri ve öğretmenler tarafından doğru şekilde anlaşılıp benimsenmesinin son derece önemli olduğunu söylemek gerekiyor.
Öğretmenlerimizin aklında, gönlünde yer etmeyen hiçbir model, dünyanın en iyi projesi de olsa, en iyi müfredatı da olsa başarıya ulaşamaz. Bir modelin kalitesi, öğretmenlerimizin o modele sahip çıkıp öğrencinin yüreğine, beynine, ruhuna ulaştırması ile artar.
Beceri odaklı ve bütüncül eğitim yaklaşımını içeren Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Öğrencilerimizi zihinsel, sosyal, duygusal, duyusal, fiziksel ve ahlaki açıdan bir bütün olarak gören bütüncül eğitim yaklaşımıyla hazırlanmış olsada , yeni müfredatın olumlu ve olumsuz yönlerini süreç içerisinde değerlendirmekte fayfa olduğunu düşünüyorum
''Geçmişten geleceğe köprü kurarak sadece medeniyete uyum sağlayan değil, medeniyet kurucusu ve geliştiricisi, ahlaklı, erdemli ve bilge nesiller yetiştirmeyi hedefleyen bu yeni müfredat uygulamalarının takipçileri olarak yöneticilere büyük görev düşüyor.
Yazarın Diğer Yazıları
Cumhuriyete sahip olmanın haklı gururunu yaşıyoruz
27 Ekim 2024 20:25GSS Prim Borçları İçin Yasal Takip Başlatılması Kabul Edilemez
24 Eylül 2024 17:48BİR COĞRAFYANIN ADI DEĞİLDİ MALATYA!
19 Temmuz 2024 00:46Eğitim Sisteminde Dönüşüm
26 Mayıs 2024 01:02‘’Seçim sürecinde en önemli başlık deprem oldu’
23 Nisan 2024 01:58