Filiz Yavuzkurt

Eğitim Sisteminde Dönüşüm

Filiz Yavuzkurt

Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye'nin eğitim sisteminde bir dönüşüm gerçekleştirmek üzere "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" adıyla yeni bir müfredat taslağını kamuoyunun görüşüne sundu ve  “Yeni müfredatın, gelecek eğitim öğretim yılından itibaren okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul beşinci sınıf ve lise dokuzuncu sınıflarda kademeli şekilde uygulanmaya başlanacağını açıkladı
Yeni müfredatın açıklanmasının ardından "Eğitimin Anayasası" diye bildiğimiz müfredat da yapılan değişiklikler bilimsel ve laik eğitimden uzak, ezbere dayalı bir eğitim anlayışına mı  teşvik ediyor ? Laik ve bilimsel eğitime, Atatürk devrimlerine ve Cumhuriyet'e uygun mu? Şeklindeki soruları akıllara getirdi
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli yeni müfredat taslağında T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Dersi Öğretim Programı’nın geliştirilme sürecinde köklü bir anlayış değişikliğine gidildiği ,  programda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatı ile Türk İnkılabı ve Atatürkçülük konularının  yeniden yapılandırıldığı ve programda öğrencilerin rol modeli almaları için Atatürk’ün kişilik özellikleri üzerinde durulduğu görünüyor. Bu durum karşısında ,Eğitim sistemine köklü bir değişiklik getirecek olan Maarif Modeli’nin okul idarecileri ve öğretmenler tarafından doğru şekilde anlaşılıp benimsenmesinin son derece önemli olduğunu söylemek gerekiyor.
Öğretmenlerimizin aklında, gönlünde yer etmeyen hiçbir model, dünyanın en iyi projesi de olsa, en iyi müfredatı da olsa başarıya ulaşamaz. Bir modelin kalitesi, öğretmenlerimizin o modele  sahip çıkıp öğrencinin yüreğine, beynine, ruhuna ulaştırması ile artar. 
Beceri odaklı ve bütüncül eğitim yaklaşımını içeren Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Öğrencilerimizi zihinsel, sosyal, duygusal, duyusal, fiziksel ve ahlaki açıdan bir bütün olarak gören bütüncül eğitim yaklaşımıyla hazırlanmış olsada , yeni müfredatın olumlu ve olumsuz yönlerini süreç içerisinde değerlendirmekte fayfa olduğunu düşünüyorum 
''Geçmişten geleceğe köprü kurarak sadece medeniyete uyum sağlayan değil, medeniyet kurucusu ve geliştiricisi, ahlaklı, erdemli ve bilge nesiller yetiştirmeyi hedefleyen bu yeni müfredat uygulamalarının takipçileri olarak yöneticilere büyük görev düşüyor.
 

Yazarın Diğer Yazıları