Filiz Yavuzkurt

BİR COĞRAFYANIN ADI DEĞİLDİ MALATYA!

Filiz Yavuzkurt

‘ Şehrimin Her Köşesinde Geçmişten İzler Var’
Dünya üzerinde birçok şehir, benzersiz güzellikleri, kültürel zenginlikleri ve tarihi derinlikleri ile öne çıkar. ‘Şehir, insanın, hayatını düzenlemek üzere meydana getirdiği en önemli, en büyük fiziki ürün ve insan hayatını yönelten, çerçeveleyen yapıdır. Bu yapıya biçim veren ise insanlar ve toplumlardır. Şehir, toplumsal hayata ve insanlar arasındaki ilişkilere biçim veren yerdir.
“İnsan demek, şehir demektir.” diyor Shakespeare. İnsanı, hayatın merkezine alan düşünce ,şehirleri, sokakları, evleri de ona göre güzelleştirir ve o muhteşem şehirleri de sevmemek mümkün değildir.Tıpkı her sokağı ,her caddesi ,her köşesi ayrı güzelliklerle dolu Malatya gibi.
6 Şubat depremlerinden önce, her köşesinde geçmişten izler yaşatan, zengin bir tarihe sahip olan Malatya ve İlçelerimizde birçok mimari adeta geçmiş imparatorlukların hikayesini anlatırdı. Belki ilk görüşte aşk yaşayacağınız şehirlerden biri  değildi, belki görsel olarak büyük bir albenisi yoktu, belki bir beton yığını havası hâkimdi ama bizim cennet şehrimizdi. 
Malatya samimiyet, dostluk, mücadele, candan komşuluklar, hayal kırıklıkları ve daha nice duyguların yaşandığı , Sevgiyle yoğrulmuş çocukluk yıllarımızdan itibaren sığınağımız olan güzel memleketim. Tarihi, ihtişamlı mimarisi, insan çeşitliliği ve bütün zıtlıkları kendisinde barındıran, her mekânda geçmişle bugünü yaşatan, her adımda ölümü ve sonsuzluğu hatırlatan , daha da önemlisi damarlarımızda akan iflah olmaz Malatya sevgisi.
Bizim için sadece bir coğrafyanın adı değildi Malatya. 6 Şubat depremlerinde tıpkı bilardo topları gibi aynı anda ayrı ayrı yerlere dağılmış olsak da birgün yine sığınacağız memleketimize. Gitmek zorunda kalıp memleket hasreti çekenlere hasret bitti diyeceğiz heyecanla. Gidenler geri döndüğünde samimiyeti, dostlukları, candan komşulukları,yarım kalan hikayeleri,hayalleri ve nice duyguları kaldığımız yerden yeniden yaşatacağız.
Umudumuz var, sabırla bekliyoruz . Ama hepimiz 17 aydır bir cenderenin içerisindeyiz ve hala üşüyoruz. 

Yazarın Diğer Yazıları