Erkan Akan

Madde Bağımlılığı ile Mücadelede İslami Yaklaşım: Adalet, Merhamet ve Rehberlik

Erkan Akan

Günümüzde küresel ölçekte artış gösteren madde bağımlılığı, bireyin sadece fiziksel ve ruhsal sağlığını değil, aynı zamanda toplumsal düzeni tehdit eden çok yönlü bir problemdir. Suç oranlarındaki artış, aile yapısındaki çözülmeler ve gençliğin geleceğine yönelik kaygılar, bu sorunun sadece tıbbi ya da hukuki değil, aynı zamanda ahlaki ve manevi boyutunun da ele alınması gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu bağlamda İslam’ın birey ve toplum tasavvuru, madde bağımlılığıyla mücadelede önemli bir referans sunmaktadır.

İslam dini, insanın aklını, canını, neslini, malını ve dinini korumayı esas alan beş temel zaruriyetten (zarûrât-ı hamse) biri olarak aklı öne çıkarır. Zira akıl, insanın sorumluluk almasını, iyi ile kötüyü ayırt etmesini ve iradesiyle hareket etmesini sağlayan en önemli nimettir. Bu nedenle aklı zedeleyen her unsur gibi uyuşturucu maddeler de İslam’da haram kılınmıştır.

Kur’an-ı Kerim'de şöyle buyrulmuştur:
"Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar (putlar), fal okları ancak şeytan işi pisliklerdir. Bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz." (Maide, 5/90)
Bu ayet, yalnızca içkiyi değil, aklı ve ahlaki dengeyi bozan tüm unsurları kapsamaktadır. Aynı zamanda bağımlılık yapan her tür madde, dinî hüküm açısından aynı kategoriye girer.

Peygamber Efendimiz (s.a.v) de bu hususta şöyle buyurmuştur:
“Sarhoş eden her şey haramdır.” (Müslim, Eşribe, 73)
Bu hadis, modern uyuşturucuların, uyarıcıların ve bilinç değiştirici maddelerin İslam fıkhında nasıl değerlendirileceğini açıkça ortaya koyar.

Ancak mesele sadece haram demekle çözülmez. Bağımlılıkla mücadelede cezai yaptırımlar kadar, bireyin psikolojik ve manevi olarak yeniden inşası da önemlidir. İslam’ın “tevbe”, “rahmet” ve “iyileştirme” ilkeleri, bu noktada topluma ve devlete ciddi sorumluluklar yükler. Bağımlı birey, sadece suç işleyen biri değil, aynı zamanda hayatla yeniden bağ kurmaya muhtaç bir yaralıdır.
“Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü Allah bütün günahları bağışlar.” (Zümer, 39/53) ayeti, bağımlı bireylerin yeniden topluma kazandırılması adına güçlü bir motivasyon kaynağıdır.

Adalet sisteminde bu bireylerin cezalandırılması kadar, rehabilite edilmesi de önemlidir. Dini danışmanlık hizmetleri, cami merkezli destek programları ve aile içi maneviyatı güçlendirme çalışmaları, bağımlılığın kökenine inen stratejilerdir. Zira madde bağımlılığı çoğu zaman bir boşluğun, bir umutsuzluğun sonucudur. Bu boşluğu ahlaki eğitimle, manevi rehberlikle ve toplumsal dayanışmayla doldurmak mümkündür.

Netice itibarıyla, madde bağımlılığıyla mücadele, sadece bir sağlık ya da adalet meselesi değildir; bu aynı zamanda bir iman, merhamet ve sorumluluk meselesidir. İslami perspektif, bireyi cezalandırmakla kalmaz; onu iyileştirmeyi, yeniden hayata kazandırmayı hedefler. Çünkü İslam’ın adalet anlayışı sadece hak edene ceza vermek değil, aynı zamanda mazluma el uzatmaktır.

Allah’ım! Aklımıza, irademize ve kalbimize sahip çıkmamızı nasip eyle. Her türlü bağımlılıktan, alışkanlıktan ve nefsin esaretinden bizleri koru. Bağımlılıkla mücadele eden kardeşlerimize şifa ver, onları hayra yönelt ve bizleri bu mücadelede bilinçli ve merhametli kıl. Amin.

Yazarın Diğer Yazıları