3 Mayıs Milliyetçiler Günü’nün 77’nci yılını büyük bir onur, şeref ve gururla kutluyoruz. 3 Mayıs 1944 Türk milliyetçiliğinin açık, net ve iddialı biçimde Türk siyasetinde var olmasının miladıdır. Türk gençliğinin Türklük gurur ve şuuru, İslam ahlak ve fazileti ile donanması, milli benliğin ayağa kalkıp şahlanmasıdır. Milliyetçiliğin derin köklerinden yeşermesi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurtuluş ve kuruluş esasları ile kucaklaşmasıdır. Türkiye sevdalılarının Türk milletini var etme, yüceltme ve yükseltme davası için neleri göze alabileceklerinin, bu yoldan hiçbir şartta dönüş olmayacağının haykırışıdır. Türk gençliğinin gerçek kimliğine kavuşmasının, milletine, ülkesine, vatanına, bayrağına, ezanına, tarihine ve şerefine sahip çıkmasıdır.
MÜSTESNA BİR UYANIŞ
Başbuğ Alparslan Türkeş, 3 Mayıs’ı “Türk milliyetçilerinin, Türk Milletinin varlık davası için çektikleri ıstırabın, elemin, gözyaşının ifadesi” olarak tanımlamıştı. Sayın Devlet Bahçeli›nin tanımı ise “müstesna bir uyanışın adı, muazzez bir uyanıklığın ahlakı, muhteşem bir mücadele ufkunun anısı” şeklindedir. 3 Mayıs milliyetçiliğin duygu ve düşünce havzasından hareket ve eylem sahasına inmesidir. Milliyetçilik demokratik refleksini göstermiş ve Türk milliyetçileri her ne pahasına olursa olsun ülkesine ve milletine sahip çıkmıştır. 3 Mayıs, aynı zamanda bu büyük idealin bayraktarlığını yapan Milliyetçi Hareket Partisi’nin, tarih sahnesine çıkışının ilk adımıdır.
İNANÇ MEŞALELERİ
3 Mayıs 1944› tarihinde bir avuç Türk aydını, dönemin iktidarı tarafından nizam düşmanlığı ve ırkçılık gibi suçlamalar ile büyük zulme uğramış, Türk tarihine Türkçülük-Turancılık mahkemeleri olarak geçen kara ve karanlık sayfalar yazılmıştır. Türk milliyetçileri iftiralara, baskılara ve suçlamalara rağmen Türklük şuurundan, Türkiye sevdasından ve Türk birliği ülküsünden vazgeçmemişlerdir. Kurulan mahkemelerin sonunda şerefli bir mücadele verildiği tescil edilmiş ve 3 Mayıs tarihi, “Milliyetçiler Günü” olarak tarihe geçmiştir. Bu davalar gelenekten geleceğe Ziya Gökalp, Nihal Atsız, Mümtaz Turhan, Alparslan Türkeş, Erol Güngör ve daha nice fikir ve siyaset adamını Türk milletinin maddi varlığında buluşturmuş, ülkenin bölünmez bütünlüğü, varlık ve bekası için sönmez bir inanç meşalesini yakmıştır. Türk milletini her türlü emperyalizmden korumak için inandıkları fikirleri, değerleri ve doğruları haykıran Türk milliyetçilerinin verdikleri bu mücadelenin önemi, bugün daha net bir şekilde anlaşılmaktadır. Bugün Türkiye›nin etrafındaki kuşatmayı yarması, içine düştüğü amansız girdaptan çıkması ve yeniden yücelip yükselmesi için Türk milliyetçiliğine sarılmaktan başka bir çıkış yolu kalmamıştır.
MAĞDUR OLUR MAĞLUP OLMAZ
Türk milliyetçileri, 3 Mayıs›tan sonraki zamanlarda da mağdur olmuş, ama asla mağlup olmamışlardır. Hiçbir zaman da olmayacaklardır. 3 Mayıs’da ortaya konulan azim ve kararlılık, Türk milletine olan sarsılmaz inanç, dün olduğu gibi bugünde aynı heyecanla ve artarak devam etmektedir, içinde bulunduğumuz zor ve sıkıntılı dönemde bu ruh ve bu heyecan çok daha önem ve anlam kazanmıştır. Küresel güç koalisyonu ve bunların içerideki uzantısı olanların, Türk milliyetçiliğini tahrip etme konusunda şeytani planlarla her türlü yola başvurdukları ibretle görülmektedir. Belli bir güruhun Türk kimliğine ve Türk milliyetçiliğine sistemli bir şekilde saldırması, kendi varlık sebebine ve içinde bulundukları kirli ittifakın hedeflerine uygun olsa da, asla sonuç vermeyecektir. Türk milletiyle sorunlu, geleceğiyle uyumsuz; sadece ikbal peşinde olanların önündeki en büyük ve yıkılmaz engel, Türk milletinin özü olan Türk milliyetçiliğidir.
ŞANLI MAZİ ONURLU GELECEK
Türk milliyetçiliği aynı zamanda, şanlı bir kurtuluş mücadelesi verip Cumhuriyet kuran ideolojinin adıdır. Türk milletinin birliği ve dirliği, Türk Devleti›nin bağımsız üniter yapısının devamlılığından yana tercihini tavizsiz bir şekilde belirleyen Türk milliyetçileri, devletimizin hali hazırda hangi gerilim ve kaos ortamına sürüklenmek istendiğinin, gelecek açısından ne büyük bir tehlike ve tehdit içerdiğinin bilincindedir. Bunun için de “önce ülkem” demiş, sorunların aşılmasını hızlandıracak ve kolaylaştıracak bir sistem değişikliğine gidilmiştir. Her türlü engelleme ve zorluğa rağmen; Türk milletini şanlı mazisinden onurlu geleceğine her şeyi göze alarak taşıyacak olan, bu iradedir.
TÜRKGÜN TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNİN SESİ
Bu şanlı tarihin, bu onurlu mücadelenin medyadaki bayraktarlığını TÜRKGÜN Gazetesi yapmaktadır. TÜRKGÜN, Türk milliyetçiliğini esas alan, bu ilkelerin karşısında olanlara net ve kesin şekilde itiraz eden, ihanete direnen, Türkçe düşünen, Türkçe konuşan, Türkçe yazan tek gazetedir. Türk medyasının onurudur. Hiçbir bağı ve bağlantısı yoktur. Hesap verme gereği hissettiği tek merci Türk milletidir. Tarafsız değildir. Türkiye Cumhuriyeti›nin, bölünmez bütünlüğün ve Türk milliyetçiliğinin tarafındadır. Milli iradeye saygılı, milli şuura sevdalıdır. Gücünün ve imkanlarının son sınırına kadar bu davanın hizmetinde olmaya yeminlidir.
3 Mayıs Milliyetçiler günü bütün Türk milletine ve dünya Türklüğüne kutlu olsun. Bu vesile ile başta Başbuğ Alpaslan Türkeş olmak üzere ebediyete intikal etmiş bütün 3 Mayıs 1944 mağdurlarına, bütün şehitlerimize Cenabı Allah’tan rahmet diliyorum
ORHAN KARATAŞ-TÜRKGÜN