Daha önceki yazılarımda da sevdaya dair bir cok yerde değindim ve sevda uzerine ne kadar çok yazılar yazılsa da, sevda icin ne yazılırsa yazılsın her zaman az kalkacaktır.
Nazım Hikmet'in dedigi gibi
" Biz başka severdik, o yüzden başka sevemedik. "
Hic dokunulmamış yüreklerde yanan bir ateş gibi ,yagan yagmurun yere düşen ve bir daha aynı yere düşmeyen damlası gibi ,toprağa ektiğimiz tohumun belki yeşerememesi gibi, bir ciğ damlasının verdiği ve sonra eriyip kaybolan şekli gibi bir çok örneklere sığdırabiliriz.
"Rastgele yürürken aklına geleyim sızlasın için "diye devam eden Cemal Süreyya'nın dedigi gibi
Sevdaya dair ne varsa olan bu duyguyu.
Göğsümüzde bastırırken içimizde hapsetsek bile bu yazdıklarımın için de ayrı bir his daha var ki adı"Umut" sevdanın içerisinde olmazsa sevda tek başına yalın kalır, biz bununla yaşayamadığız sürece, ne yağmur aynı yere düşer bir damlası, ne ektiğimiz tohum yeşerir, ne de bir çiğ tanesinin şeklini görebiliriz.
İnadına inadına sevdayı barındırıyoruz içimizde bir umut uğruna.
Uzaklara daldığımız da bir bardak çay ile sigaranın dumanında yüreğinizde ki o inanılmaz tatlı bir acı ile düşlere daldığınız, sevdanın sureti karşınızdaymış gibi bir tebbessüm, gecenin bir yarısı camda çisileyen yagmurun eşliğinde gökyüzüne bakıp, dilinizin peltekleyen tarafıyla edilen dua 'nın adıdır sevda.
Yeniden doğuşlar vardır o umutların içerisinde,
O küçücük hüzün bulaşmış tebessümlerde.
Belki de hiç göremeyeceksiniz, belki de birlikte bir sey bile paylasamayacaksınız belki de hiç dokunamayacaksınız, belki de bir anınız bile olmayacak,
Hani cümlede hiç dedik ya işte o hiç 'in içindedir o kocaman umutsuzluğa yol vermeyen sevdanın adıdır heyecan.
Ellerin terlemesine ,yüzünün kızarmasına engel olmadığınız o duygunuzun adıdır sevda.
Lügatında onca kelime haznen varken iki kelimeyi bir araya getiremeyeşindir sevdanın adı, hep duyarız balık kuş 'a aşık olur ama yuvaları neresi olur ? Diye o olmayan duanın adıdır sevda..
Sizi koptuğunuz yerden tekrar hayata bağlayan şeyin adıdır sevda.
Can Yücel'in dedigi gibi değilmidir " kim özlerdi avuç içlerindeki ter kokusunu"
Sevdaya dair ne kadar türküler yakılsa da yeterli olur mu uzanmak istediğiniz ince parmakların özlemini.
Velhasıl kelam;
Ulaşamayacağımız kadar uzakta olduğunu sandığımız sevda, belki de dokunamayacak kadar yanımızdadır.
Sonra gecenin sessiz çığlığına fısıltı gibi seslenmek gelir içimizden.
Bos ver be hayat,
Yüzündeki çizgileri,
Saçındaki beyazları,
İçindeki hüzünleri,
Bırak bir kenara .
Ve aç pencereyi geceye haykır,
Sev sevebildiğin kadar,
Yaşa yaşayabildiğin kadar
Şu kısa hayattan yaşanmamış sevdan kalmadan, umudunu kaybetmeden.....
Kalın sağlıcakla...