Çok duyduğumuz bir atasözümüzdür. Buna rağmen de çok azımızın riayet ettiği bir sözdür.
Ne emaneti ehline veririz ne de ehil olmadığımız konularda söz sahibi olmadığımızı bilmeyi.
Oysa öyle güzel bir sözdür ki insanın hayatındaki bütün yansımalara etki eden bu realiteyi her zaman göz ardı ederiz.
Bunu bile bile de her zaman aynı hataya düşeriz, kimi zaman ehil olmayan kişilere dostluğumuzu arkadaşlığımızı veririz, kimi zaman ehil olmayan kişilere sırlarımızı dertlerimizi veririz, sevgimizi sevdamızı yüreğimizi de kimi zaman ehil olmayan kişilere veririz, bunun da zararını bir hayat çekeriz.
Bir yanlış yaptığımızda bunun doğrusunu yapmak için uğraşırız ve biraz uğraştan sonra mutlaka doğrusunu buluruz ve yaparız ama öyle bir hata yapılan yer vardır ki bunun bedelini bir ömür çekeriz, hatayı kabul etmeyen tek şey hayattır, aynayı kırarsınız, yenisini alırsınız arabayı çarparsınız tamir ettirirsiniz. Kapıyı kırarsınız bir marangoz çağırırı yenisi yaptırırız yani kırılan her şeyin yenisini alır veya tamirini yaptırırız ama öyle bir şey vardır ki ne kırılınca yenisini alabilirsiniz ne de telafi edebilirsiniz, kırılan kalbi onaramazsınız ve hayata karşı yaptığınız hatanın bedelini de bir ömür çekeriz.
Hani dedik ya emaneti ehline verin, işte her şey bir emanettir size, canınız sevdanız sırrınız size Allah’ın lütuf olarak verdiği her şey size birer emanettir, onun için öncelikle bizler bu bize emanet edilen şeylere dikkat edelim ki dikkat etmeyenler ile karşılaştığımızda hayal kırıklığına uğramayalım.
Hani makamlar da öyle değimlidir, ehil olmayan kişilere verilen makamlar ya nefislerine peşkeş çekilen birer yer olur ya da birilerinin nefis ve arzularına hizmet edilen peşkeş çekilen bir yer olur, liyakat sahibi olmayan kişilere verilen makamlar ve mevkiler zül olur millete.
İnsanoğlunun, bütün canlı ve cansız her türlü mahlûkatın ve cisimlerin sahibi olan Yüce Allah insanoğlunun bu zaafını bildiği için kur-an’ı kerimde bahsetmiştir ve insanoğlunu da uyarmıştır, “Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Doğrusu Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor! Şüphesiz ki Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir” (Nisa, 58).
Hani bir yerden ayrılırken deriz “ Allah’a emanet ol “ işte buradan da anlayacağımız üzere insanoğlu ne kadar da sadık da olsa emanete sahip çıkmayabilir ve ehil olmayabilir bu sebeple bir yerden ayrılırken emanetin Allah’a deriz o ne güzel emanete sahip çıkandır.
Hani dedik ya cümlemizin başından da yüreğinizi de sevdanızı da sevginizi de kıymet bilene verin yüreğinizi emanet olarak alabilecek ve bu emanete sahip çıkabilecek birine verin, bunu yapmadığınız takdirde bir ömür hüsrana uğrarsınız ve bunun da hatasını bir ömür çekersiniz.
Evet, sevgili dostlar işte hayatımız boyunca dikkat edeceğimiz bir meseledir bu emanet konusu, yoksa bir ömür emaneti yanlış kişilere verdiğimizin acısını yaşarız ve bütün bir ömür yaptığımız bir yanlışın hüsranlığını çekeriz.
Sizi oruç oruç fazla sıkmadan, Allaha emanet eder , emaneti ehil kişilere vermeniz dileklerimle hayırlı ramazanlar dilerim…….
