Cinayete tam teşebbüs

İlk gördüğüm günkü gibi gördüm seni .
Yine saçların lüle lüle düşmüştü gözlerinin üzerine.
Ilk günkü gibi ışıltılı bakışlarını gördüm, ne saçların değişmişti ne gözlerin yine oyle bakıyordun.
Ne şiirler yazmıştım gözlerine,  gözlerin cinayete tam teşebbüsü hatırlatıyordu bana.
Hala eskisi gibiydin, elin cebinde bir çocuğun masum duruşu gibi  duruyordun karşımda.
Ilk günkü gördüğüm gibi sesim kısıldı,  
Gözlerim karardı, etrafımdaki sesleri duymuyordum, kim geliyor kim geçiyor bilmiyordum, sanki her yer yangın yeri gibi yanıyor ben de içinde yanıyor gibi oldum.
Gök kubbe üzerime üzerime yıkılıyordu.
Yıllar öncesine gitti zihnim, kontrolü eline almıştı sanki beynimi başkası yönetiyor gibi saniyeler içinde film şeridi gibi geçti gözlerimin önünde. 
Ve beni Yıllar önce gibi gözlerine hapsetti bakışların. 
Kac kez sabahlamıştım sokağında, kaç kez pencerende gölgeni görene kadar gitmeyişimi hatırladım. 
Sesini duydum, hala eskisi gibiydi, 
Sahi sen hala eskisi gibimisin?.
Neden hep seni gördüğümde heyecanlanıyorum, neden her gördüğümde ayaklarımı cekemiyorum, neden her gördüğümde gözlerine dalıyorum. 
Ben hala eskisi gibiyim sana karşı. 
Sahi sen hala eskisi gibimisin?.
Ne de cok sevmiştim seni, senin beni sevmemene rağmen.
Biliyormusun ben hala çayı sen gibi tek sekerli içiyorum, sen gibi soğutarak içiyorum  ve ben hala çayı sen gibi küçük bardakta içiyorum. 
Hatırlıyormusun? İlk kez cay içtiğimiz o küçücük sahil köyündeki küçük çay bahçesini,  garson çocuğun getirdiği çayı  geri yollamıştın, çocuk söylene söylene getirmişti çayı, bu da yeni çıktı küçük bardak diye.
İkimizde gülümsedik.
Hatırlıyormusun bana demistin ki annem seni görmüş sokağın başında,  oysa ben her gece  o sokağın başında seni görmek için bekliyordum.
Hic degismemissin dedim ya, sahi hala eskisi gibimisin?.
Gözlerin cinayete tam teşebbüsü hatırlatıyordu yine,  aslında cok değişmişsin, gozlerine çektiğin rimel zamana karşı koyamayan kırışıklığı kapatamamış. Yillar sonra göz çukurların derinleşiyor ve sen eskisi gibi değilsin.
Bu gördüklerim, ya görmediklerim varmı sen de, anlatmak istermisin bana, hala eskisi gibi dinlerim seni.
Zamana mekana inat dinlerim seni.
Biliyormusun ben eskisi gibiyim dedim ya, yalan söyledim ben eskisi gibi degilim.
Geceleri uyuyamıyorum cogu zaman, sabah namazına giden amcaları görüyorum balkonda sokağı izlerken. 
Tek şekerli çayımı icerken geçiyorlar sokaktan adamlar.
Ezanın o kudretli sesi beni kendine getiriyor sabaha beş kala.
Ve ben hala seni eskisi gibi hatırlıyorum. 
Sahi hala sen eskisi gibimisin.
Sahi hala paletten yatak yapıyormusun çocuklara?.
Hatırlıyormusun hic hediye almamış demiştin,  ilk hediyeyi hala saklıyormusun.
Sahi nerden hatırlayacaksın, çünkü sen hic sevmedin ki.
Ama ben hala eskisi gibi seviyorum seni.
Sebebi yok iste .
Seversin sadece, öyle yalınayak , çırılçıplak. 
İlk günkü gibi.
Bir seni sevdim,  bir de seni. 
Ne senden öncesi vardı ne de senden sonrası oldu.