Yaş meyve sebze sektöründe Rusya sevinci
Taze meyve sebze sektörü, 2021 yılında yaptığı 3 milyar 83 milyon dolarlık ihracatın 1 milyar 14 milyon dolarlık dilimini gerçekleştirdiği
Taze meyve sebze sektörü, 2021 yılında yaptığı 3 milyar 83 milyon dolarlık ihracatın 1 milyar 14 milyon dolarlık dilimini gerçekleştirdiği Rusya Federasyonu’na ihracatta yaşadığı kısıtlamaları aştı.
Rusya Federasyonu, Türkiye’den portakal, nar, üzüm, greyfurt ve biber ithalatına getirdiği kısıtlamayı kaldırırken, Mandalina ve limonda firma bazlı var olan yasaklarda son buldu. Domates ihracatındaki 300 bin ton olan kota ise 350 bin tona çıkarıldı.
Yasakların aşıldığı ve kotanın artırıldığı 7 üründe Türkiye’nin 2021 yılında 1 milyar 833 milyon dolarlık ihracat rakamına ulaştığını belirten Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, bu ihracatta Rusya Federasyonu’nun payının 646 milyon dolar olduğunu, yasakların kaldırılmasının sektörde hem ihracatçıları, hem de üreticileri mutlu ettiğini dile getirdi.
“Bu yasakların kaldırılması Türk yaş meyve sektörü açısından çok önemli” tespitinde bulunan Uçak, “2022 yılında Rusya Federasyonu’na ihracatımızı 1,2 milyar doların üzerine çıkmasını hedefliyoruz. Rusya’dan talep gelecek. Rusya önemsediğimiz bir pazar. Rusya pazarı bizim için önemli olduğu kadar, Rusya içinde Türkiye çok önemli. Rusya ve Türkiye birbirine ihtiyaç duyuyor. Ukrayna-Rusya savaşının bir an önce bitmesini ümit ediyoruz. Ülkemiz bu savaşın sona ermesi için çok etkin diplomasi yürütüyor. Bir an önce sonuç alınmasını diliyoruz” şeklinde konuştu.
Türkiye’de yıllık 55 milyon ton taze meyve sebze üretimi yapıldığı bilgisini paylaşan Uçak, “Sert bir kış mevsimi geçirdik. İklim koşullarından dolayı zarar gören ürünler oldu ancak gelecek talebi karşılayabilecek noktadayız, hem üretimimizi artırıyoruz, hem de gıda kayıplarını önlemek için projeleri hayata geçiriyoruz. Pandemiyle birlikte gıda arzının, gıdaya olan talebi karşılaması noktasında politikalar geliştirmemiz gerektiği ortaya çıktı. Tüm çabamız, gıdada sürdürülebilirliği sağlamak ve 8 milyarı aşan dünya nüfusunun gıda güvencesine sahip olması” diyerek sözlerini noktaladı.