VE… GALİP GELDİK!..

Haftalardır galip gelemeyen ve akabinde iç sahada başarısız bir görünüm aksettiren takımımız Yeni Malatyaspor, lideri Karabük’ü mükemmel futboluyla mağlup etti. Hakem Serkan Çınar ve ekibi ise tam bir komedi filmi olarak hafızalardan silinmeyecek bir maç yönettiler… Hemen hemen her yazımda, birlik ve beraberlik sözünü işlerim. Şu zamanda birlik beraberliğe çok ama çok ihtiyacımız olduğunu yazarım sölerim yorumlarım da. Nedeni ise hem basının hem de taraftarların ikiye bölünmesi sebebiyle…Ve yıllardır klişeleşmiş sözü yineler dururuz, “Destek ve birlik beraberlik”.Bu klişeleşmiş sözden ötürü çoğu taraftar bıkmıştır bu sözden. Ama velakin bizler de bıktık gayri, nitekim yapacak tek mesele ve kendi kendimizi avutmanın en güzel örneği en güzel sözü bu olsa gerek. Birlik ve Beraberlik… Bir gerçek var ki , Karabük karşılaşmasında futbolcularımız dan teknik heyete, malzemecisinden taraftarına, basınından yöneticisine birlik yumağı haline gelişimiz. Ve umut ediyorum ki, bu güzel görüntü sezon sonuna dek sürmesi. Umarım Karabük karşısına çıkılan kadroyu muhafaza edip, kadro ile oynamadan etmeden karşılaşmalara devam ederiz. Görüldü ki, Osman fırat ben daha ölmedim, bu takımda çıkar sahaya aslanlar gibi oynarım sinyalini verdi sol kanatta. Ve MBA dedi ki, ben yedek kalınacak futbolcu değilim. Ben Ali Sakal isem, bu taraftar için canımı dişime takar, çıkar sahada oynarım. Senki iyiki Sadık takımda varsın. Aman ha aman sakatlanma, hatta kart cezalısı durumuna düşme. Sana bu takımın ihtiyacı var. Azubike sen orta sahada olmazsa olmazlardasın. Kısaca takımj olarak bugün mücadele ettik ve hakkımız olan 3 puanı aldık hakeme rağmen… Karşılaşmanın hakemi Serkan Çınar, sen bu ligin hakemi değilsin. Şimdi çok merak ediyorum bu hakeme gözlemcinin kaç puan vereceği. Akıl almaz saç baş yoldurtan kararları sonrası birlieri bu hakemi başka takımların canı yanmaması açısından, dinlendirilmeli diye düşünmekteyim. Mba nın 55 nci dakikasında kaleci tarafından düşürülmesine korner ile karar vermesi, bizleri yanlı bir yönetim e sahip hakem olarak hafızalarımıza girmiş oldu. MBA nın düşürülmesi net penaltı olduğunu ve akabinde tartışılması gereken konu ise kart konusunun olması gerektiğini söyleyebilirim. O pozisyonda kaleci Adriano kırmızımı yoksa sarımı görmesi gerekir tartışması yapılabilirdi. Kaleci Ertaç maç öncesi kadro dışı kaldığı söylentileri dilden dile dolaştı. Nihayetinde bu durum her takımda olabilir. Vedat gibi bir kalecin varsa sorun olmaz. Ama şimdi Vedatında sakatlandığını düşünecek olur sak, yedek kaleci olarak alt yapıdan gelecek kaleci ile sezonu bitirmek zorunda kalacağız. İşte burda yönetim farkı ortaya çıkmakta. Sen iki yedek kalecini gönder , sen kalecisiz kal. Bazı sosyal paylaşım sayfalarında ne hikmetse, galip gelindiği haftalarda sayfalar süslenir. Mağlup olunduğu zamanlarda ise sus pus olurlar. İşte bu durumlar takım ve taraftarlar için tehlike arz eden durumlar olarak ortaya çıkar. Bizler yırtınırız birlik beraberlik deriz, diğeri çıkar zıt düşüncelerle kaos ortamı yaratır. Allah akıl fikir versin .fikir yoksunları sizi… TVM Ve Radyo Zafer ekibi olarak, ( Mehmet Saydam, Mikail Ökke, Ruhi Aslanboğa ve Said Yalçın), haftaya Elazığ deplasmanına gitme kararı verdik. Ve akabinde geçen hafta sayın Saydam’ın radyo proğramında sorduğu bir soru olan, “Takımımızı 3 hafta içinde kaç puan alır”, sorusuna Mikail ve ruhi kardeşim 4, ben ise 5 puan dedim. İlk 3 puan geldi. Son iki haftadaki performansı inşallah bizleri yanıltır ve her iki karşılaşmalarda da galip gelir..