Vali Toprak, Bir Başka Türkiye Cumhuriyeti Yok, Bir Başka Yerde 79 Milyonumuz Yok
Vali Toprak, Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından muharrem ayı dolayısıyla verilen iftar yemeğine katıldı.   İl Protokolünün çoğunluğunun yer aldığı iftar yemeği sonrası Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Merkezi Başkanı Hasan Meşeli
Vali Toprak, Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından muharrem ayı dolayısıyla verilen iftar yemeğine katıldı. İl Protokolünün çoğunluğunun yer aldığı iftar yemeği sonrası Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Merkezi Başkanı Hasan Meşeli tarafından dua edilerek bir konuşma gerçekleştirildi. Hz. İmam Zeynel Abidin Türbesi Kültür Vakfı Başkanı Erdoğan Ünverdi, Cem Vakfı Malatya Şube Başkanı Eşref Doğan, İl müftüsü Ümit Çimen ve Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır katılımcılara hitaben birer konuşma gerçekleştirdiler. Vali Toprak’ da yaptığı konuşmada ”Bu mübarek muharrem ayımızın ülkemize, milletimize, İslam âlemine hepimize hayırlar getirmesini diliyorum. Allah lokmamızı kabul ve makbul eylesin, oruçlarımızı kabul eylesin. Böylesi güzellikler içerisinde, böylesi mübarek bir ayda bizleri bir araya getiren ve bu gün 14.üncüsü düzenlenen bu Muharrem İftarı için bizleri bir araya getiren değerli Büyükşehir Belediye Başkanımıza ve ekibine çok teşekkür etmek istiyorum. Bir kez daha yüreğimizin ciğerimizin, gönlümüzün 680 yılındaki o hunharca yezit ve yezit ortakları tarafından katledilen 72 tane şehidimizin ve Peygamberimizin mübarek torunu, Hz. Ali Mürteza’nın değerli evlatları Hz. Hüseyin’imizin hunharca katledilişinin, o yüreklerimize düştüğü ateşi ve koru hala yüreğimizde hissediyoruz. Ne büyük bir kordur ki hala kudreti ile devam ediyor, hep hatırladığımızda içimiz yanıyor, gönlümüzden bir şeyler alıp götürüyor. Öyle büyük bir fitnenin ve ihanetin temeli atılmış oldu ki hala bu gün bu fitne ve fesatlar devam ediyor ve aramıza sokulmak istenen nifaklar ile birlikte maalesef birbirimize düşürülmek isteniyoruz, Müslümanlar birbirine boğazlatılmak isteniyor ve yeri geliyor Müslümanlar birbirini boğazlıyor. Allah hepimizi bu felaketlerden, fitnelerden, fesatlıklardan ve olumsuzluklardan korusun. Ben bu Muharrem ayında, bu güzelliklerle bizleri, ülkemizi, milletimizi, İslam âlemini buluşturmasını özellikle niyaz ediyorum. Diğer taraftan da baktığımızda 680 yılındaki Hz. Hüseyin ve 72 ashabının şehit edilmesi olayının temelinde de Dünya üzerindeki, o zamanki bir takım ihtiraslar Müslüman olmasına rağmen, Müslüman geçinmesine rağmen hiçbir insanın birbirine meşru göremeyeceği, kabul edemeyeceği ölüm şeklini, maalesef boğazları kesilmesi suretiyle 73 tane canımızı orada şehit verdik. Bir anda yapıldığını tahmin ediyorum, asla ve asla bunu kabul etmek mümkün değildir. Bu güne geldiğimizde 15 Temmuzda milletimizin, devletimizin bekasını ortadan kaldırmak noktasında nasıl dini terennümlerin içerisine sinen, olduğu gibi görünmeyen, göründüğü gibi olmayan, insanlarımızı istismar eden o ihanet şebekesinin de nasıl birbirimize ve ülkemize ihanetleri taşıdığını gördük. Ruh ve beyinlerinin başkasının ruhlarına taşıdığını gördük, ama bir kez daha ifade ediyoruz ki Milletimizin her bir ferdi Alevi’siyle, Sünni’siyle, Kürdiyle, Türküyle, Çerkez’iyle, Acemiyle kim olursa olsun, biz yüce dinimizin, Kur’an-ı Kerim’in ve peygamberimizin, Hz. Ali’nin ve Ehlibeyttin o güzelliklerinden aldığımız sevgi ve kardeşlik iklimi ile birlikte asla ve asla içine düşürülmek istendiğimiz fitne ve fesadın içerisine girmeyeceğiz. Saflarımızı sıkı ve kalabalık tutacağız ve o hainlere de fırsat vermeyeceğiz. Biz inanıyoruz ki hem dinimiz, hem dinimizin ülkemize iletmiş olduğu idoluyla, Malatya’mızdaki 770 bin insanımızla birlikte sevgimizi ve kardeşliğimizi yaşayacağız ve bunu da paylaşacağız. Biz gönüller yapmak için varız, Devletimizde, devletimizin şahsında hepimizde, her bir birey olarak, insan olarak bizler gönüller yapmak için varız. Gönüller yıkmak için asla ve asla olamayız. Bir kul olarak, İnsan olarak hatalarımız, eksiklerimiz olabilir ama biz insanımızı bilmeden, ötelemeden, ayrıştırmadan gönülleri yapmaya devam edeceğiz, gönülleri yapma meselesini de başkalarından beklemeyeceğiz. Her birimiz kendi açımızdan, kendi vicdan ve ahlak dairemizde gönüller yapacağız. Bunu da başkasından beklemeyeceğiz, her birimiz kendimiz yaptığımızda o zaman herkesin de zaten bakışı gönül yapmak, duruşu sevgi ve kardeşliği yapmak olur ve bu böyle tevekkül eder. Alevi Sünnilik nedir, Yezit nedir, ne kızılbaş, Değil miyiz hep bir kardaş . Allah-u Teala yaratırken her birimizi o anlamda bir kul olarak yaratmıştır, hiçbirimizin ne mezhebi, ne yaşantısı, ne rengi, ne dili ne de başka şeyleri değerlendirmesi için yaratmıştır. Her birimizin insanlığı, sevgisi, hoşnutluğu, güzelliği, ahlaklılığı o takva denilen olayı oluşturuyor. Bizler içerisine düşürülmek istenilen bu olumsuzluklar karşısında devamlı bunları terennüm edeceğiz, düşüneceğiz, zihnimizden, aklımızdan bunları çıkarmayacağız. Hakikaten içinde bulunduğumuz dönemlerde 680 yılında o fitnenin yeşertildiği, maalesef gönüllerimizin ve yüreklerimizin yandığı o olumsuz olaylardan sonra bu günde bunlar değişmiş şekillerde tezahür ediyor, bunların karşısında da dikkatli ve uyanık olmak noktasındayız. 15 Temmuzda birlikte gördük ki aramıza beton duvarlar örülmüş gibi hissedilen, hissettirilen o yaklaşımlar ve duruşlar, aslında ülkemizin, devletimizin, milletimizin 79 milyon insanı ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin içine düşürülmek istendiği, devlet şemsiyemizin ve bekamızın yok edilmek istendiği bir ortamda yan yana gelmez, aralarına beton duvarlar örülmüş gibi bakılan toplumumuzun her bir ferdi kol kola, gönül gönüle kardeşçe bir araya geldi. Muharrem ayının anlamına da etki eden o hain, elim, maalesef üzüntü verici, gönüllerimizi yakan o ateş dini noktalardan tezahür ettirilmek isteniyor. Yine aynı fitne ve fesatlar sahneye konmak isteniyor. Biz tüm bu tehlikeler karşısında o hak ettiğimiz sünnetin, Kur’an-ı Kerim’in, Peygamberimizin, Hz. Ali Mürteza’nın, Dini değerlerimizin, Ehlibeyttin sevgisi ve inancı ile birlikte tüm ortaya çıkabilecek, çıkartılabilecek her türlü fitne ve fesadı bundan sonrada yek ve yeksan olacak şekilde elimizin tersi ile atacağız, atmak noktasındayız. Bir başka Türkiye Cumhuriyeti yok, bir başka yerde 79 Milyonumuz yok, biz birliğimizi ve beraberliğimizi, sevgimizi bu noktada hatırlayarak geleceğe bir ve bütün olarak gideceğiz.