Ülkemizde, canlı doğan bebek sayısı 1 milyon 291 bin 55 oldu.
Dünya Nüfus Günü'nün 2018 yılı teması aile planlaması oldu
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından, 1989 yılında dünya nüfusunun 5 milyar insana ulaştığı tarih olan “11 Temmuz 1987” tarihi “Dünya Nüfus Günü” olarak kabul edilmiştir. Bu özel günde Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) tarafından nüfusun önemli konularını ele alan bir tema belirlenmekte ve bu temaya ilişkin farkındalık yaratmaya yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Bu yıl da geçen yıl olduğu gibi “aile planlaması” temasının vurgulanmasına karar verilmiştir.
Bu kapsamda haber bülteninde, ülkemize ilişkin doğum ve evlenme istatistikleri konusunda temel bilgiler sunulmaktadır.
Canlı doğan bebek sayısı 1 milyon 291 bin 55 oldu
Canlı doğan bebek sayısı, 2016 yılında 1 milyon 311 bin 895 iken 2017 yılında 1 milyon 291 bin 55 oldu. Canlı doğan bebeklerin %51,3’ünü erkekler, %48,7’sini ise kızlar oluşturdu. Bebeklerin %17,9’u İstanbul, %5,8’i Ankara, %5’i Şanlıurfa ve %4,1’i İzmir’de doğdu.
Toplam doğurganlık hızı 2,07 çocuk oldu
Toplam doğurganlık hızı, bir kadının doğurgan olduğu dönem olan 15-49 yaş grubunda doğurabileceği ortalama çocuk sayısını ifade etmektedir. Toplam doğurganlık hızı, 2016 yılında 2,11 çocuk iken 2017 yılında 2,07 çocuk olarak gerçekleşti. Bu durum, doğurganlığın nüfusun yenilenme düzeyi olan 2,10’un altında kaldığını gösterdi.
Toplam doğurganlık hızı, 2001-2017
Doğurganlık hızının en yüksek olduğu il 4,29 çocuk ile Şanlıurfa oldu
Toplam doğurganlık hızının en yüksek olduğu il 2017 yılında 4,29 çocuk ile Şanlıurfa oldu. Bu ili 3,72 çocuk ile Şırnak, 3,60 çocuk ile Ağrı ve 3,39 çocuk ile Muş izledi. Toplam doğurganlık hızının en düşük olduğu il ise 1,31 çocuk ile Gümüşhane oldu. Bu ili 1,45 çocuk ile Bartın, 1,46 çocuk ile Edirne ve 1,48 çocuk ile Zonguldak izledi.
En yüksek yaşa özel doğurganlık hızı 25-29 yaş grubunda görüldü
Yaşa özel doğurganlık hızı, belli bir yaş grubunda bin kadın başına düşen ortalama canlı doğan çocuk sayısını ifade etmektedir.
Yaş grubuna göre doğurganlık hızı incelendiğinde, en yüksek yaşa özel doğurganlık hızı 25-29 yaş grubunda görüldü. Bu yaş grubundaki doğurganlık hızı 2012 yılında binde 129 iken 2017 yılında binde 132 oldu. Diğer bir ifadeyle, 2017 yılında 25-29 yaş grubundaki her bin kadın başına 132 doğum düştü.
Kaba doğum hızı binde 16,1 oldu
Kaba doğum hızı, bin nüfus başına düşen canlı doğum sayısını ifade etmektedir. Kaba doğum hızı, 2016 yılında binde 16,5 iken 2017 yılında binde 16,1 oldu. Diğer bir ifade ile 2016 yılında bin nüfus başına 16,5 doğum düşerken, 2017 yılında 16,1 doğum düştü.
Kaba doğum hızı, 2001-2017
Kaba doğum hızının en yüksek olduğu il binde 32,7 ile Şanlıurfa oldu
Kaba doğum hızı illere göre incelendiğinde, 2017 yılında kaba doğum hızının en yüksek olduğu ilin binde 32,7 ile Şanlıurfa olduğu görüldü. Bu ili binde 27,9 ile Şırnak, binde 27,8 ile Ağrı ve binde 27,1 ile Muş izledi. Kaba doğum hızının en düşük olduğu il ise binde 9,8 ile Edirne oldu. Bu ili binde 9,9 ile Kastamonu ve Bartın, binde 10 ile Giresun ve binde 10,1 ile Gümüşhane izledi.
Resmi kız çocuk evlilikleri azaldı
Evlenme istatistiklerine göre, 16-17 yaş grubunda olan kız çocuklarındaki resmi evlenmelerin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı 2016 yılında %4,6 iken 2017 yılında bu oran %4,2'ye düştü.
Kız çocuk evlenmelerinin illere göre dağılımına bakıldığında, 2017 yılında Ağrı ilinin %16,6 ile ilk sırada yer aldığı görüldü. Bu ili, %16,1 ile Muş ve %12,3 ile Bitlis izledi. Kız çocuk evlenmelerinin toplam evlenmeler içindeki oranının en düşük olduğu üç il ise sırasıyla %0,4 ile Tunceli, %1,1 ile Rize ve %1,4 ile Trabzon oldu.
Kadınlarda ortalama ilk evlenme yaşı yükseldi
İlk evlilik yaşının doğumlar üzerinde önemli bir etkisi olup daha erken yaşlarda evlenen kadınların ortalama olarak daha fazla çocuk sahibi olma potansiyeli bulunmakta, bu da genellikle yaşam boyunca daha fazla sayıda doğuma yol açabilmektedir. Kadınlarda 2013 yılında 24,1 olan ortalama ilk evlenme yaşı 2017 yılında 24,6 oldu.
Adölesan doğurganlık hızı düştü
Adölesan doğurganlık hızı, 15-19 yaş grubunda bin kadın başına düşen ortalama canlı doğan çocuk sayısını ifade etmektedir. Yaşı çok genç olan annelerden doğan bebeklerin daha yüksek derecede hastalık ve ölüm riskiyle karşı karşıya kalmalarından dolayı adölesan doğurganlık konusu anne ve bebek sağlığının korunması bakımından oldukça önem taşımaktadır.
Ülkemizde adölesan doğurganlık hızı, 2012 yılında binde 31 iken 2017 yılında binde 21’e düştü. Diğer bir ifadeyle, 2017 yılında 15-19 yaş grubundaki her bin kadın başına 21 doğum düştü.
Adölesan doğurganlık hızı, 2001-2017
Geçtiğimiz yıl doğum yapan kadınların %1,6’sı çoğul doğum gerçekleştirdi
İdari kayıtlardan alınan veriye göre, 2017 yılında doğum yapan kadınların %1,6’sı çoğul doğum gerçekleştirirken, bu kadınların %97,7’si ikiz, %2,3’ü üçüz ve %0,1’i dördüz ve daha fazla bebek dünyaya getirdi.
Geçtiğimiz yıl doğum yapan kadınların %37,3’ü ilk doğumunu gerçekleştirdi
Kadınların 2017 yılındaki doğumlarının doğum sırası incelendiğinde, bu doğumların %37,3’ünün ilk, %31,8’inin ikinci, %18,2’sinin üçüncü, %12,7’sinin ise dördüncü ve üzeri doğum olarak gerçekleştiği görüldü.
Yıllara göre annenin doğum sırası oranları, 2012-2017
Annenin doğumdaki ortalama yaşı 28,7 oldu
Ülkemizde doğum yapan kadınların ortalama yaşı, 2016 yılında 28,6 iken 2017 yılında 28,7 oldu.
Diğer yandan ilk canlı doğumunu yapan kadınların ortalama yaşı, 2016 yılında 25,8 iken 2017 yılında 26 oldu. İlk doğumda anne yaşı, erken yaşlarda çocuk sahibi olmanın, daha geç doğurganlığa başlamaya göre genellikle daha fazla çocuk sayısı anlamına gelmesi nedeniyle, genel doğurganlık seviyesinin önemli bir belirleyicisidir.
Annenin doğumdaki ortalama yaşı, 2001-2017
Her iki bebekten biri sezaryen ile doğdu
Sağlık Bakanlığı verilerine göre; 2014 yılında %51 olan sezaryen doğum oranı, 2015 ve 2016 yıllarında %53 oldu.
İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 1. Düzeye göre; 2016 yılında sezaryen doğumların en yüksek oranda görüldüğü bölge %66 ile TR6 Akdeniz (Antalya, Isparta, Burdur, Adana, Mersin, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye), en düşük oranda görüldüğü bölge ise %34 ile TRA Kuzeydoğu Anadolu (Erzurum, Erzincan, Bayburt, Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan) oldu.
Ortalama hanehalkı büyüklüğü 3,4 oldu
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre, Türkiye’de 2012 yılında 3,7 kişi olan ortalama hanehalkı büyüklüğünün azalma eğilimi göstererek 2017 yılında 3,4 kişi olduğu görüldü.
İllere göre ortalama hanehalkı büyüklüğü incelendiğinde, 2017 yılında 6,4 kişi ile Şırnak ilinin ilk sırada yer aldığı görüldü. Şırnak ilini 5,7 kişi ile Hakkâri ve Şanlıurfa, 5,6 kişi ile Batman illeri izledi. Ortalama hanehalkı büyüklüğünün en düşük olduğu iller ise 2,7 kişi ile Çanakkale, Eskişehir ve Tunceli oldu. Bu illeri, 2,8 kişi ile Balıkesir, Edirne, Burdur, Sinop ve Çankırı illeri izledi.