Türk Tarih Kurumu Atatürk'ün Emanetidir

Türk Tarih Kurumu, bizzat Atatürk’ün talimatlarıyla “Türk tarih ve medeniyetini ilmî surette tedkik etmek” amacıyla kurulmuş; işlevi, statüsü ve bütçesiyle müstakil bir hüviyete kavuşturularak siyasi ya da sosyal gelişme ve koşulların etkisinden muhafaza edilmesi sağlanmıştır.
Atatürk’ün TTK’na verdiği önemin somut işareti, 5 Eylül 1938’de düzenlediği vasiyetnâme ile İş Bankası’ndaki hisselerinin gelirinin yarısını Türk Tarih Kurumu’na bağışlamasıdır.
Nitekim bu güzide kurumumuz, Cumhuriyet tarihi boyunca çok önemli hizmetlere imza atmıştır.
Atatürk’ün ölümünden sonra onun emaneti olan Türk Tarih Kurumu’na olması gerektiği gibi sahip çıkılmadığına dair tartışmalar da her zaman dile getirilmiştir.
Kurum, özellikle 12 Eylül ihtilalinden sonra da benzer tartışmaların gölgesi altında kalmış, zaman zaman kuruluş amacına aykırı şekilde “işlevi, statüsü ve bütçesiyle müstakil” hüviyetinin muhafaza edilmediği iddialarıyla gündeme gelmiştir.
Önceki gün TTK’na yapılan Başkan ataması da yeni ve başka tartışmaları gündeme getirdi.
Hiç tartışılmaz ki, Türk Tarih Kurumu Başkanı’nın öncelikli mesuliyeti, kurumun müstakil hüviyetini korumak olmalıdır. Ayrıca devletimizin kuruluş felsefesine, kurucu değerlerine, özellikle de devletin ve kurumun kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e ve onun aziz hatırasına karşı saygılı ve koruyucu olması gerektiği de elzemdir.
Prof. Dr. Ahmet Yaramış’ın TTK Başkanlığı’na atanması üzerine, kendisinin kamuoyunda tartışılan bir STK’nın yönetim kurulu üyesi olduğuna ve 2017’de Çorum’da düzenlenen “Medreseden Darağacına İskilipli Atıf Hoca” adlı panelde Kuvay-ı Milliye ve Atatürk düşmanlığıyla malum İskilipli Atıf Hoca’yı olumlayan konuşmalar yaptığına dair iddialar tepkilere neden oldu.
Ülkemiz için çok önemli olan Türk Tarih Kurumu’nun basın ve sosyal medya haberleri üzerinden tartışılması ve yıpratılmasına gönlümüz asla razı gelmez. İddiaların muhatabı gerekli açıklamayı yapacaktır.
Tabii ki, hiçkimseye karşı asla bir peşin yargı taşımıyoruz.
TTK Başkanlığı’na atanan Prof. Dr. Ahmet Yaramış’a, Türk tarihi ve kültürüne hizmet yolunda, görevinde başarılar diliyoruz.
Sayın Yaramış’tan beklentimiz, kamuoyuna yansıyan ve tepki toplayan iddiaları görevi süresince hizmetlerine yansıtmaması ve Türk Tarih Kurumu’nu siyasi ve sosyal kurgu ve hedeflerin zemini yapmamasıdır.
Türk kamuoyu dikkatle ve yakınen takip edecektir.