Türk Eğitim Sen'den Milli Eğitim Bakanı Özer'e Ziyaret
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan ve Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeleri, 12.08.2021 tarihinde yeni atanan Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Sayın Mahmut Özer'e hayırlı olsun ziyaretinde bulundu.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan ve Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeleri, 12.08.2021 tarihinde yeni atanan Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Sayın Mahmut Özer’e hayırlı olsun ziyaretinde bulundu.
Sayın Bakana görevinde başarılar dileyen Genel Başkan Geylan, Türk Eğitim Sen’in memlekete hizmet noktasında yapılan her doğruya sahip çıkacağını ve destek olacağını söyledi. Sayın Bakandan tek isteğinin eğitim yönetiminin liyakat esasına dayalı olarak ve hakkaniyet zemininde yürütülmesi gerektiğini olduğunu bildiren Genel Başkan Geylan, Sayın Özer'in yeni görevinin, ülkemiz ve eğitim hayatı için hayırlı olması temennisinde bulundu.
Çocuklarımızın öğrenme kayıplarını ortadan kaldırmak, arkadaşlarıyla bir araya gelerek sosyalleşmelerinin önünü açmak, bilgiye yerinde ve karşılıklı etkileşimle, motivasyonla ulaşmasını sağlamak hepimizin görevi olmalıdır.
Genel Başkan Geylan, yüz yüze eğitimin 6 Eylül tarihinde ötelenmeden başlatılması gerektiğini belirterek, eğitim sürecinin yüz yüze devam etmesi gerektiğini önemle vurguladı. Hem öğrencilerimizin hem öğretmenlerimizin hem de velilerimizin bu süreçte çok yorulduğunu kaydeden Geylan, “Online eğitim asla yüz yüze eğitimin yerini doldurmaz. Bunu pandemi dönemine okullar kapandığından beri defaatle dile getiriyoruz. Elbette öğretmenlerimiz canla başla görevlerini yaptı, yüz yüze eğitimden daha fazla zaman ve efor sarf etti, çocuklarımıza bilgi ve tecrübelerini aktardı. Ancak 2021-2022 eğitim-öğretim yılında yapılması gereken Milli Eğitim Bakanlığı’nın tüm tedbirleri alarak okulları açmasıdır. Öğrenciler okullarına, öğretmenlerine, arkadaşlarına, öğretmenler de öğrencilerine hasret kaldılar. Çocuklarımızı yine eve kapatarak, sosyalleşmelerinin önüne set çekerek yüz yüze eğitim hayatından soyutlayamayız. Salgının ne kadar süreceği belli değil. Şayet salgın iki yıl daha sürerse bu çocuklarımız iki yıl daha evlere mi mahkûm olacaktır? Bu pedagojik bir yaklaşım olmaz. Çocuklarımızın öğrenme kayıplarını ortadan kaldırmak, arkadaşlarıyla bir araya gelerek sosyalleşmelerinin önünü açmak, bilgiye yerinde ve karşılıklı etkileşimle, motivasyonla ulaşmasını sağlamak hepimizin görevi olmalıdır. Aksi takdirde öğrencileri okullardan uzaklaştırırız, öğrenme kayıplarının derinleşmesine yol açarız ve ne yazık ki hep söylediğimiz gibi bir nesli kaybetmekle karşı karşıya kalırız.” dedi.
Yüz yüze eğitim için okullara ek bütçe tahsil edilmelidir.
Geylan; ilkokul, ortaokul ve lise düzeyinde yaklaşık 18 milyon öğrenci ve 1 milyonu aşkın eğitim çalışanının okullarda toplu halde bulunacağı için yüz yüze eğitime geçerken gerekli tedbirlerin alınmasını isteyerek; “bunun için de okullara ek bütçe tahsis edilmeli, hizmetli personel sayısı ivedi şekilde artırılmalı, okullara her hafta PCR testi imkanı tanınmalıdır. Her eğitim bölgesine mobil sağlık ekibi tahsis edilmelidir.” diye konuştu.
Mülakat kaldırılmalıdır.
Mülakat marifetiyle yaşanan hak gasplarına değinen Geylan, Milli Eğitim Bakanı Özer’den, yönetici atamalarında mülakatın kaldırılarak, yazılı sınav puanının dikkate alınmasını, proje okullarına yapılan atamaların da Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici Atama Yönetmeliğine bağlı kılınmasını istedi.
Geylan, Ziya Selçuk dönemine güvenlik soruşturması temiz olan adaylara sözlü sınavda KPSS puanının veriliğini hatırlatarak, “Temennimiz öğretmen atamalarında mülakatın kaldırılması, güvenlik soruşturması temiz olan adayların KPSS puan üstünlüğüne göre atamalarının yapılmasıdır. Bu gerçekleşene kadar Sayın Selçuk döneminde yapılan uygulamanın devam etmesini istiyoruz.” dedi.
3600 ek gösterge sözü yerine getirilmelidir.
Geylan, 3600 ek gösterge sözünün bir an önce hayata geçirilmesini, ek göstergeden yararlanamayan yardımcı hizmetler sınıfında çalışanlarının da ek göstergeden yararlanmasını beklediklerini vurguladı.
Öğretmenlik Meslek Kanunu hayata geçirilmelidir.
Genel Başkan Geylan, 2023 Eğitimde Vizyon Belgesinde de yerini bulan ve öğretmenlik mesleğinin saygın bir zemine kavuşmasını sağlayacak olan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun hak kayıpları yaşanmayacak şekilde hayata geçirilmesi gerektiğini de bildirdi.
Öğretmenler sadece kadrolu olarak atanmalıdır.
Türk Eğitim-Sen olarak ücretli ve sözleşmeli öğretmenliğin tedavülden kaldırılmasını isteyen Genel Başkan Geylan, sendika olarak kadrolu öğretmenlik dışındaki tüm istihdam modellerine karşı olduklarını söyledi. Öğretmenleri bölük pörçük eden, haklarını gasp eden, verimden uzak olan istihdam türlerini kabul etmediklerini söyleyen Geylan, “Sağlıklı, tutarlı, verimli, uluslararası sınavlarda başarıyı getirecek ve rekabet etmeyi sağlayacak olan formül, öğretmen atamalarının kadrolu yapılmasıdır.” diye konuştu.
Memur, hizmetli ve diğer personel ile ilgili görev tanımı sorunu çözülmelidir.
Geylan, Memur, hizmetli ve diğer kamu personelinin görev tanımlarının somut bir biçimde yapılması gerektiğini ifade ederek, bulundukları hizmet sınıfının dışında ve sınıfı içinde derecesinin altında bir derecenin görevinde çalıştırılmaması hususuna dikkat edilmesi, amirlere bu konuda sınırsız takdir yetkisi bırakılmaması gerektiğini kaydetti.
Eğitim- öğretime hazırlık ödeneği tüm personele ödenmelidir.
Genel Başkan Geylan, her yıl eğitim-öğretim yılı başında ödenen Eğitim-Öğretime Hazırlık Ödeneğinin brüt bir maaş tutarında ve hizmet sınıfı ayrımı yapılmadan eğitim çalışanlarının tamamına ödenmesi gerektiğinin altını çizerek, ödeneğin, mevcut öğretmen sayısının en fazla %10 kadar olan, diğer eğitim çalışanlarına da ödenmesi gerektiğini bu durumun MEB’in bütçesi açısından kayda değer ek külfet olmayacağını söyledi.
2021 yılında sadece 20 bin öğretmen ataması yapıldı.
20 bin atama sayısının çok yetersiz olduğunu söyleyen Genel Başkan Geylan, “tamamlamış olduğumuz 2020-2021 eğitim öğretim yılında ülke genelinde 69 bin 326 ücretli öğretmen çalıştırılmıştır. Ayrıca geçtiğimiz yıllarla mukayese edildiğinde, önemli sayıda öğretmenimizin de emekli olduğu görülmektedir. Bu durumda yeni atanan 20 bin öğretmenimizin ihtiyacı karşılamaktan çok öte kalacağı çok aşikardır. Bundan dolayı zaten pandemi süreciyle kesintiye uğramış olan eğitim sürecimizin hızlı bir şekilde rehabilite edilmesi için mümkün mertebe fazla sayıda öğretmen ataması yapılmalıdır. Bu itibarla en azından ücretli öğretmen sayısı kadar öğretmenimiz öğrencilerimizle buluşturulmalıdır. Bunun için de ek öğretmen ataması yapılması için ivedilikle süreç başlatılmalıdır.” dedi.
Nöbet görevi isteğe bağlı olmalıdır.
Öğretmenlerin verilen nöbet görevinin isteğe bağlı olması gerektiğini kaydeden Geylan, “Öğretmenlere haftada birden fazla nöbet görevi verilmemeli, haftada birden fazla verilen her bir nöbet görevi için ek ders ücreti ödenebilmesi için mevzuatta düzenleme yapılmalıdır.” diye konuştu.
Özür grubu yer değiştirmeleri
Özür grubu tayinleri hakkında da bir düzenleme yapılması gerektiğini bildiren Genel Başkan Geylan; “Mazerete bağlı yer değişikliği işlemlerinde, boş kontenjan ve hizmet puanı yetersizliğinden dolayı özür durumu giderilemeyen öğretmenlerimiz ailelerinden uzakta görevlerini yerine getirmekte olup aile birliği sağlanamadığı için büyük mağduriyetler yaşamaktadır. Hizmet puanı yetersizliğinden atanamayan öğretmenlerimiz iller arası yer değiştirmelerinde özrünün bulunduğu il emrine, il içi yer değiştirmelerinde ise özrünün bulunduğu ilçe emrine atanarak özür durumları giderilmelidir.” dedi.
Tüm öğretmenlerin maaş karşılığı ders saatleri eşitlenmelidir.
2014 yılında yapılan 19. Milli Eğitim Şurası’nda alınan tavsiye kararını da hatırlatan Genel Başkan Geylan; “Branş ve sınıf öğretmenlerinin aylık karşılığı girmek zorunda oldukları haftalık ders saatinin 15 ders saati olarak eşitlenmesi için yasal düzenleme yapılmalıdır.” tavsiye kararı alınmış fakat bugüne kadar uygulanmamıştır.” diye konuştu.
Öte yandan, ziyaret kapsamında Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca'nın beyanları neticesinde öğretmenlerin zorunlu aşılanacağı söylentilerini de dile getiren Genel Başkan Geylan; Öncelikle böyle bir durumun söz konusu olmadığını bildirdi. Ancak diğer yandan eğitim çalışanları, servis şoförleri, kantin görevlilerinin de sağlık durumunun yakın şekilde takip edilmesi ve okuldaki tedbirlerin en üst düzeyde alınmasının elzem olduğunu kaydeden Genel Başkan Sayın Bakandan aldığım intibanın da bu yönde olduğunu ifade etmek isterim.” diye konuştu.