• Haberler
  • Genel
  • TÜBİTAK Başkanı Mandal, Koronavirüsün Genetik Karakterizasyonunun Gelecek Hafta Çıkarılacağını Bildirdi

TÜBİTAK Başkanı Mandal, Koronavirüsün Genetik Karakterizasyonunun Gelecek Hafta Çıkarılacağını Bildirdi

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Koronavirüsün Genetik Karakterizasyonunun Gelecek Hafta Çıkarılacağını Bildirdi

TÜBİTAK desteği ile oluşturulan "COVID-19 Türkiye Platformu" çatısı altında 25 farklı üniversite, 8 kamu araştırma kurumu, 8 firmadan toplam 225 araştırmacı, dünyayı saran koronavirüs salgınına karşı seferberlik halinde ilaç ve aşı çalışmalarını sürdürüyor.

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, gelecek hafta içerisinde koronavirüsün genetik karakterizasyonunun çıkarılmış olacağını belirterek, bunun virüsle nasıl mücadele edileceğinin en önemli göstergelerinin arasında olacağını söyledi. Prof. Dr. Mandal, "Bu virüse ilaç odaklı çözüm noktası oluşturabilecek noktada 26 tane molekül belirlendi" dedi.

TÜBİTAK’ın, küresel salgından önce, Türkiye’deki önemli kısmı ilaç ve aşı geliştirme odaklı projeler olmak üzere son beş yıl içinde 2.3 milyar TL kaynak ayırdığını ifade eden Prof. Dr. Mandal, "Bizim çalıştığımız kurumlarımız bu işe bugün başlamadılar. Bu şu anda bizim kendimizi gösterme zamanımız. Araştırmacılarımız olarak, firmalarımız olarak ve ülkemiz olarak biz bunu yapabileceğimiz noktasındayız. Ülkemizin en seçkin araştırma grupları, bilim insanları bu iş için çözüm üretme noktasında gece gündüz çalışıyor" dedi.

COVID-19 İçin Aşı ve İlaç Geliştirme Çalışmaları Kapsamında 16 Projeyi Destekliyoruz

COVID-19 Türkiye Platformunda yapılan aşı ve ilaç çalışmaları ve bu sürecin yönetilmesiyle ilgili topyekun bir seferberlik olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Mandal, TÜBİTAK olarak Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ile koordinasyon halinde COVID-19 süreciyle ilgili çalışmalara Aralık ayının sonundan itibaren başladıklarını kaydetti. Prof. Dr. Mandal, "Özellikle Türkiye’deki tüm yetkin altyapılarımız hem ilaç konusunda hem aşı konusunda; Mart ayından itibaren de yoğun bir şekilde çalışma noktasında biz bununla ilgili hocalarımızdan 9 ay veya 12 aylık zaman dilimi içerisinde gerçekleştirilebilecek olan gruplardan proje önerilerini aldık. 10 günlük bir zaman dili içinde projelerin alımı, değerlendirilmesi ve sonuçlandırılması gerçekleştirildi. Başlangıçta 14 projeyle başlandı. Daha sonra ise 15 ve yakın zamanda da 16 proje şu an yürürlükte. Bu projelerden hem ilaçla hem aşısıyla ilgili gruplarımız var. Bu oluşan platformun en büyük özelliği bu yapılar birbirinden bağımsız çalışmıyor. Dolayısıyla hem ilaç grubundakiler hem de aşı grubundakiler bir sinerji halinde çalışıyor" diye konuştu.

Virüse Çözüm Olabilecek 26 Tane Molekül Belirlendi

İlaç grubundakilerin moleküllerin modellenmesine 10 bin molekül üzerinden başladığını belirten TÜBİTAK Başkanı, "In siliko çalışmalar sonrasında bu virüse çözüm oluşturabilecek potansiyel 26 tane molekül belirlendi. Bununla ilgili şu an sentez çalışmaları başladı. Daha sonra bununla ilgili çalışmanın sentez ve takibinde de üretimle ilgili bir süreç başlamış oldu. Bunun memnuniyet verici bir gelişme olduğunu söyleyebilirim. Bunun arkasında çok farklı gruplarımız var" dedi.

İlaç İçin Bu Yaz Aylarında Sentezleme ve Üretme Noktasında Olabileceğiz

Türkiye’de yapılan en başarılı çalışmaların değişik gruplar tarafından virüsün izole edilmesi aşaması olduğunu kaydeden Prof. Dr. Mandal, bu virüsü tanıma çalışmalarının Türkiye’de birkaç grup tarafından gerçekleştirildiğini ve bunun takibinde izole edilmiş virüsün genetik karakterizasyonunun yapılması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Mandal şöyle konuştu:

"Yeni karşılaştığınız bir virüsle mücadele edebilmeniz için onu tanımanız lazım. Akabindeki tüm aşamalar buna bağlı ve doğru tanımlamanız lazım. Bunun için de öncelikle bunun tüm dışsal koşullardan izole edilmesi ve takibinde de bu virüsün genetik karakterizasyonunun yapılması lazım. Virüs izolasyon çalışmaları son 2-3 hafta içinde birçok grubumuz tarafından gerçekleştirildi. Bu durum ülkemizin önemli bir yetkinliğini gösteriyor. Aynı zamanda, gelecek hafta içerisinde bu virüsün genetik karakterizasyonunu çıkarmış olacağız. Bu da bizim virüsü artık tanıdığımız anlamına geliyor. Bu durum, hem ilaç tarafında hem aşı tarafında virüsle nasıl mücadele edeceğimizin en önemli göstergelerinin arasında olacak. Klinik öncesi aşamaları ilaç için bu yaz aylarında belki daha da erken sentezleme ve üretme noktasında olabileceğiz. Aşı çalışmalarında ise 9 aylık bir zaman dilimi içinde klinik öncesi aşamanın tamamlanması takibinde sürecin bu konudaki stratejik işbirliği paydaşımız TÜSEB tarafından klinik aşamaya geçmesi hedefleniyor. Bu sürecin bütünleşik bir yapı içerisinde yönetiminde yani klinik öncesi ve sonrası, ülke olarak başarılı örnek bir ülke olacağımızı düşünüyoruz. Şu soru hep soruluyor, ‘ülkemizde aşı geliştirilebilir ama üretilebilir mi?’ Türkiye’de belki beşeri ilaç fabrikamız yok ama daha önceki hazırlanmış Sağlık Bakanlığımızın ve Tarım ve Orman Bakanlığımızın ilgili yönetmelikleri kapsamında bizim hayvan aşısı üretimi için yetkin firmalarımız var. Bu firmalar gerekli koşulları sağladıkları takdirde beşeri ilaç üretebilmek için de yetkilendirilebiliyorlar. Ülkemiz, inşallah aşı çalışmaları araştırma noktasını tamamladığında aşı da üretebilecek."

COVID-19 ile Mücadeleye Yönelik Çağrımıza  10 Günde 446 Başvuru Yapıldı

COVID-19 ile mücadele için KOBİ’ler özelinde sağlanan imkânlarla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Mandal, Nisan ayının başlarında bir çağrıya çıktıklarını, 10 gün süre verdiklerini ve tanı kitleri, koruyucu elbiseler, maske, yoğun bakım üniteleri, dezenfektanlar gibi alanlarda 446 tane proje geldiğini söyledi. Prof. Dr. Mandal, "Hızlı bir şekilde 446 tane firma sanal ortamda ziyaret edildi. Gelen projelerin niteliğinin heyecan verici noktada olduğu için 35 tane firmamızla bu projelerimize başladık. 13.4 milyon TL de proje desteği var" şeklinde konuştu.

COVID-19 ile Mücadelemize Gençlerimizi de Dâhil Etmek İstedik

COVID-19 ile mücadele eden yetkin bilim insanlarımızın nitelikli projelerinde görev almak isteyen lisans, tezli yüksek lisans ve doktora öğrenimi gören öğrencilerimizi ve doktora sonrası araştırmacılarımızı da bu mücadeleye dâhil etmek amacıyla başlattığımız Stajyer Araştırmacı Burs Programına (STAR) başvuruların iki haftada alındığını, şu an değerlendirme sürecinin devam ettiğini ve 340 tane lisans, yüksek lisans, doktora ve doktora sonrası araştırmacının bu sürece katkı vermek istediğini belirten Prof. Dr. Mandal, başvuran 340 kişinin 222’sinin kadın araştırmacılardan oluştuğunu ve Mayıs ayının başında yapılacak duyuru ile bu araştırmacıların halen yürürlükte olan aşı ilaç projelerine katılmış olacağını aktardı.

Bakmadan Geçme