Tarih yazıyoruz
İzmir Büyükşehir Belediyesi, 250 hektarlık Kadifekale-Agora-Kemeraltı tarihi aksını yeniden ayağa kaldırabilmek için peş peşe önemli hamleler yapıyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, onlarca medeniyete ev sahipliği yapan kentte duvarlar arasında kalan, dar sokaklara sıkışan köklü tarihi gün yüzüne çıkarabilmek için arkeolojik kazı alanlarının desteklenmesinden tarihi yapıların restorasyonuna kadar çok önemli çalışmalara imza atıyor.
Büyükşehir Belediyesi’nin "tarihi desteği" kapsamında atılan en önemli adım, 250 hektarlık “Kadifekale-Agora-Kemeraltı” aksının dev bir “arkeoloji ve tarih” parkına dönüştürülmesi projesi.. Tarihi dokuyu bozmadan bu bölgeyi çekim merkezi haline getirmek için yürütülen "İzmir Tarih Projesi", tarihi alanların canlandırılması, tarihi yapıların restore edilmesi, geleneksel çarşı güzergahının sağlıklaştırılması ve arkeolojik kazıların desteklenmesinin yanısıra sosyal medya kampanyaları, renkli tasarım atölyeleri, söyleşiler ve yarışmalarla da dikkat çekiyor.
İşte İzmir’de Büyükşehir Belediyesi'nin büyük destek verdiği "tarihi silkinişin" satır başları:
Bazilika duvarındaki grafitiler
Dünyanın kent merkezindeki en büyük agorası olarak bilinen Smyrna (İzmir) Agorası, Büyükşehir Belediyesi’nin satın alıp yıktığı binaların yerinde yapılan arkeolojik çalışmalar sayesinde tüm görkemiyle ortaya çıkmaya başladı; pek çok önemli yapı ve eser bu sayede gün yüzüne çıkarıldı. Agora’da kamulaştırmaların ardından yapılan çalışmalarda, İzmir için büyük bir önem taşıyan Smyrna kentinin yönetim ve adli işlerinin yürütüldüğü, depo, borsa ve diğer ticari mekanların bulunduğu Bazilika, “Batı Portiko” adı verilen mimari yapı, “Mozaikli Yapı” adı ile tanımlanan antik salon ve dört yüz kişilik Bouleuterion –Kent Meclisi ile Antik Roma Hamamı ortaya çıkarıldı. Bazilika’nın duvarlarında milattan sonra 2. yüzyıldan sonra yapıldığı tahmin edilen grafitiler bulundu. Ziyaretçilerin büyük ilgisini çeken grafitler, dönemin günlük yaşamına dair önemli bilgiler sunuyor.
Agora kazı alanı içinde yer alan terk edilmiş tarihi bina ile 17. yüzyıla ait tarihi tescilli bir bina, yine İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edildi. Bu binalardan ilki "kazı evi" diğeri ise "Agora Müze ve Sergi Evi" olarak hizmet verecek.
Agora kazı alanının güneyinde bulunan ve 17. yüzyıldan kalan Namazgah Hamamı da yine özgün işlevinde hizmet vermek üzere restore ediliyor.
İkiçeşmelik Caddesi’ne açılan Antik Smyrna Kazı Alanı’nın güvenliğini sağlamak ve ziyaretçilerin ilgisini buraya çekmek üzere özel bir duvar tasarımı yapıldı. Duvar, kalıntıların görünürlüğüne engel olmayan, oturmaya yönelik çözümler de içeren bir kentsel mobilya olarak ele alındı.
Tarihi alanın canlandırılması çalışmaları kapsamında Smyrna Agorası karşısında yer alan Agora Parkı’nın iyileştirme çalışmalarına başlandı. Parkın tasarımı, yine parkın kullanıcısı çocuklarla birlikte gerçekleştirildi.
Antik tiyatro gün yüzüne çıkıyor
Kadifekale eteklerinde bulunan ve Roma dönemine ait olduğu düşünülen 16 bin kişilik Antik Tiyatro’nun ortaya çıkarılması için çalışmalar başladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, arkeolojik çalışmalar için bugüne dek 11.6 milyon liralık kamulaştırma bedeli ödendi. Yaklaşık 13 bin metrekarelik alanda bulunan çarpık yapıların yıkılması ile ortaya çıkan antik duvar ve sütunlar, muhteşem esere bir adım daha yaklaşmanın heyecanını artırdı.
Kadifekale aydınlandı
Kadifekale surlarında konservasyon ve restorasyon çalışmalarını uzman bir ekiple gerçekleştirdi. Kale içinde bulunan Bizans dönemine ait sarnıç ve 14. yüzyıldan kalan mescit yapılarında restorasyon çalışmalarını sürdüren Büyükşehir, Büyük İskender tarafından yaptırılan Kadifekale surlarında gerçekleştirdiği aydınlatma projesini de tamamladı. "Kentin tacı" niteliğindeki Kadifekale, geceleri de kent siluetinde kendini göstermeye başladı.
Tarihi Roma yoluna koruma
Büyükşehir Belediyesi, İkiçeşmelik Caddesi’nin Bayramyeri ile birleştiği bölgede bulunan ve geçmişi Antik Roma dönemine dayanan Roma Yolu kalıntılarının koruma altına alınması için çalışmalarını sürdürürken, Cicipark'ı da bir seyir terası olarak yeniden düzenledi. İkiçeşmelik’te bulunan bina cephelerindeki kötü görünümlü eklentiler kaldırıldı, sıva ve boyalar yenilendi, eksik mimari öğeler tamamlandı ve tabelaların yönetmeliklere uygun şekilde yenilenmesi sağlandı. Kaldırım çalışmaları da bina cepheleri ile bütünlük oluşturacak şekilde gerçekleştirildi, cadde boyunca kesintisiz engelli erişimi düzenine geçildi.
Kemeraltı'na "tarihi dokunuş" geliyor
İzmir Tarih Projesi kapsamında Tarihi Kemeraltı Çarşısı'nın yağmur suyu, içme suyu, aydınlatma, iletişim ve kanalizasyon altyapı projeleri tamamlandı. Tarihi çarşıya daha sağlıklı bir altyapı ile birlikte, dokuyla uyumlu aydınlatma elemanları ve güvenlik önlemlerini arttıracak MOBESE kameraları da yerleştirilecek.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nı özgün kimliğine kavuşturmak ve bölgedeki ziyaretçi hareketliliğini artırmak için bölgedeki 454 yapının cephesini tarihi dokuya uygun olarak düzenlemişti. Cephe yenileme çalışmaları devam ederken, bir yandan da Kemeraltı Çarşısı’nda konforlu bir alışveriş ve gezi olanağı sunmak için Kemeraltı Üst Örtü Uygulama Projesi başlatıldı.
Kemeraltı’nda bulunan Eski Balık Hali ve Taşçılar Otoparkı’nın yerine bölgenin dokusu ile uyumlu balık restoranları ile çevrili yepyeni bir sosyal yaşam alanı kuruluyor. Balıkçılar Meydanı’na uğrayan Kemeraltı gezginleri dilerse meydanın renkli atmosferinde soluklanabilecek, dilerse taze balık alışverişi yapabilecek ya da çevredeki modern balık restoranlarında pişirilen lezzetli menülerin tadını çıkarabilecek.
Bölgenin çehresini değiştiren restorasyonlar
Türk İslam sanatının İzmir'deki en değerli örneklerinden biri olan Namazgah Mahallesi'ndeki Emir Sultan Türbesi ve zaviyesinde bulunan türbe, aşhane, hamam ve dergah yapıları ile bahçesinde bulunan hazire (mezarlık) bölümü İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilerek ziyarete açıldı.
Geçirmiş olduğu iki yangın nedeni ile sadece ön cephesi ayakta kalan, diğer kısımları ise tamamen yıkılan 17. yüzyıldan kalma Beith Hillel Sinagogu, özgün özelliklerine sadık kalınarak restore edildi ve Hayim Palaçi Müzesi olarak kentin kültür yaşamına kazandırıldı. Geçirdiği yangınlar ve yılların tahribatıyla harabeye dönen Agios Voukolos (Aziz Vukolos), halk arasındaki tabiri ile Ayavukla Kilisesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan restorasyon çalışmaları ile adeta yeniden doğdu. Kilise, İzmir kültür sanat etkinliklerinin gözde mekânlarından biri haline geldi. Yapının iki müştemilatından biri Basın Müzesi, diğeri ise ünlü modacılar Esin Yılmaz ve Hanife Çetiner Anı Evi olarak kullanılıyor.
Kemeraltı’nda bulunan ve 19. yüzyılın ilk yarısında inşa edilen ve metruk durumda bulunan tarihi Ahmet Ağa Konağı, yine İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları ile kent yaşamına kazandırıldı ve "İzmir Tarih Proje Merkezi" olarak hizmete alındı.
Agora Pazaryeri'nde bulunan ve Hasdemir Ailesi tarafından İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağışlanan tarihi konut, zorlu bakım ve onarım süreci ardından, İzmir Tarih Projesi kapsamında "Tasarım Atölyesi" olarak hizmete alındı.
Sosyal medya ve atölye çalışmaları
Facebook’ta Izmir Tarih Projesi, Twitter’da İzmir Tarih, Instagram’da ise izmirtarih adı ile arama yaparak İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin proje kapsamında yürüttüğü çalışmaları sosyal medyadan da takip etmek mümkün. Projenin web adresi ise www.izmirtarih.com.tr olarak kullanıma açıldı.
“InstaMeet İzmir Tarih” etkinliği ile InstaMeet süresince, Instagram’da binlerce takipçisi bulunan fotoğraf sanatçıları Wilco Van Herpen, Abdurrahman Antakyalı, Ekin Küçük, Erdem Varol, Gökhan Değirmenci, Gül Yıldız, Hüseyin Taşkın, İlknur Can, Mehmet Sert ve Sezgi Olgaç, belirlenen bölgede takipçileri ile birlikte fotoğraf çekimleri ve atölyeler gerçekleştirdi.
“Birlikte Tasarlıyoruz” sloganı ile alanda çalışmalarına devam eden Tasarım Atölyesi'nde Zamansal Topografyalar Atölyesi, Yola Gel Bisiklet Atölyesi, Birlikte Tasarlıyoruz: Agora Benim Parkım Atölyesi, Fotoğrafçı Çocuklardan Antik Kentler Atölyesi ve Kadın Atölyeleri gerçekleştirildi.
Yerel becerileri ekonomik bir kalkınma modeline dönüştürme kapsamında gerçekleştirilen Kadın Atölyeleri çalışmaları ise halen devam ediyor.