Solunabilen asbest liflerinin ve zehirli kimyasalların salınmasına neden olmakta
Türkiye tarihinin en yıkıcı depremlerinin yaşandığı bir dönemde, depremin sebep olduğu bina yıkımları, başka büyük tehlikeleri de beraberinde getiriyor.
Türkiye tarihinin en yıkıcı depremlerinin yaşandığı bir dönemde, depremin sebep olduğu bina yıkımları, başka büyük tehlikeleri de beraberinde getiriyor. Afet yönetimi biliminin “ikincil afet” olarak tanımladığı ve asıl afetten sonra ortaya çıkan çevre ve halk sağlığı sorunlarıdır. Bunlardan biri de asbest, silika vb. gibi kanserojen tozların maruziyetidir. Depremler, yıkılan ve hasar gören binalardan havaya karışarak kolaylıkla solunabilen asbest liflerinin ve zehirli kimyasalların salınmasına neden olur.
Özellikle asbestin 31.12.2010 yılında yasaklandığı ülkemizde 31.12.2010 öncesi yapılan yapılarda sıklıkla marley, marley ve parke yapıştırıcıları, duvar kaplamalarında, boya ve sıvalarda, kazan ve ısıtma sistemi conta izolasyonunda, tesisat borularında, Eternit olarak bilinen çatı kaplamalarında kullanılmıştır.
Akut olarak toksik olmasa da asbest lifleri akciğerlerde uzun süre kalabilir ve asbestoz, akciğer kanseri, plevral kalınlaşma ve mezotelyoma gibi ciddi akciğer hastalıklarına neden olabilir. Bu hastalıklar, 10-50 yıl mertebesinde uzun latent dönemlere sahiptir ve tüm asbest türleri ile ilişkilidir.
Ayrıca yıkımda oluşan tozlar kanserojen olarak bilinen Asbest, Cıva, Kurşun, Pcb, Pbb, kadmiyum, Cr6,küf mantarı, Radon Gazı gibi tehlikeli atık partiküllerini içerir, Bu nedenle tozun solunması arama kurtarma çalışmalarından başlamak üzere, yıkım operatörü, yıkım işçisi gibi gerek yıkım firması çalışanları, gerek yıkımı denetlemekle görevli teknik personel gerekse de yıkımı izleyenler bölgede yaşayanlar için solunum sistemi hastalıkları ve akciğer kanserine kaynaklık edebilir. Öte yandan tozlar uygun rüzgâr koşullarında yıkım mahallinden daha uzak bölgelere rahatlıkla ulaşabileceğinden riskleri bölgelere de taşıyabilmektedir.
Elbette depremden ileri derecede hasar görmüş ve hatta bir bölümü çökmüş olan bu tür binaların kamu güvenliği açısından ivedilikle yıkılması gerekir, ancak bu durum yıkımın kontrolsüz ve başta tozuma olmak üzere birçok konuda yeterli güvenlik önlemleri alınmadan yapılması anlamına gelmez. Bu nedenle enkaz kaldırma işlerinde, gerek yıkım süresince gerekse yıkım atıklarının (molozlarının) yüklenmesi ve taşınması sırasında tozuma oluşumunu önlemek amacıyla TS13883 standardına uygun toz bastırma donanımları ile seyyar / sabit sulama sistemlerini yıkım şantiyesinde hazır etmek veya molozların ıslatılması gereklidir. Unutulmamalıdır ki Amerika’da meydana gelen ikiz kule saldırısı sonrası yapılan araştırmada 2977 kişi hayatını kaybetmiş ancak 24000 kişi de çeşitli kanser hastalıklarına yakalanmıştır. Bu nedenle tüm idarecilerimize Bilim adamlarımıza ve uzmanlarımıza kulak vermelerini tavsiye ediyoruz..
Çalışanlar için Kişisel Koruyucu Donanımlar;
FFP3 TİPİ TOZ MASKESİ (Hayati Önemde) Tyvek tulum , İş eldiveni , Gözlük
Bölgede asbeste maruz kalanlar için Kişisel Koruyucu Donanımlar;
FFP3 TİPİ TOZ MASKESİ(Hayati Önemde)temin edilmelidir.
Asbest Söküm Uzmanları Derneği olarak bu mücadelemize destek veren
Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği(TÜSAD),Kimya Mühendisleri Odasına(KMO),
Türkiye Asbest Mağdurları Grubu(TAMG)ve İzmir Afet Bilinci Çevre Ve İklim Farkındalığı Derneği’ne(İZ-AFED) teşekkürlerimizi sunar,Depremde kaybettiklerimiz canlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarını kaybedenlere sabır diliyoruz. Milletimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.