• Haberler
  • Malatya
  • Sınırlı Sorumlu Hekimhan Girmana Tarımsal Üretim Ve Pazarlama Kooperatifi.

Sınırlı Sorumlu Hekimhan Girmana Tarımsal Üretim Ve Pazarlama Kooperatifi.

Hekimhanlilari- Girmanalilari , Yöre Üreticilerini Ve Üretim Kooperatifi Gönüllülerini Dayanişmaya, Destek Olmaya Davet Ediyoruz....

KURUCULARI;
Ali Rıza Özer 
Ahmet Aslan
Muzaffer Özer
Turan Önal 
Hayrettin Ersoy
Azim Önal 
Fikret Özer 
Burhan Konakçı 

YÖNETİM KURULU:
1.Ali Rıza  Özer
 2. Ahmet Aslan
 3. Muzaffer Özer
DENETLEME KURULU:
1.Turan Önal 
2.Hayrettin Ersoy 
...........................
DOĞAL ÜRETİM KOOPERATİFÇİLİĞİ

 DOĞAL ÜRETİM KOOPERATİFLERİ; 
Üretici ile tüketicinin doğrudan bağını geliştirecek, örgütlü bir tüketici topluluğu olarak şirket, aracı ve tefeci egemenliğinin boyunduruğu altına almaya çalıştığı doğal üretim ve küçük üreticiyi destekleyecek bir örgütlenme ağıdır.

AMACI; emeği ve doğayı  değersizleştiren iktidarlar ve sermayenin tükettiği kolektif bilinci, üretim aşamasında yeniden diriltmek, dayanışmayı sağlamak ve doğayı koruyarak  insanları sağlıklı gıdayla buluşturmaktır.
 
KOOPERATİFLER;
Küçük üreticinin ayakta kalabilmesine katkı sunacak aynı zamanda tüketicinin sağlıklı ve ucuz gıda ihtiyacını karşılayacak üretici-tüketici birliği olarak faaliyet sürdürecek. Kârı değil yaşamı, şirketlerin egemenliğini değil üreticinin bağımsızlığını, tüketicilerin sağlıklı ve ucuz gıdaya erişimini, aşırı su ve ilaç isteyen, bu nedenle de küresel iklim krizine neden olan şirket tohumlarını değil yerel ve ekolojik tohumu, gıda egemenliğini,  doğal üretimi savunmak, desteklemek ve geliştirmek için kurulmuşlardır… 
Alternatif iktisadi, sosyal ve politik modellere ihtiyacımız var. Kapitalizmin ötesine işaret eden ve bugünden dayanışmacı bir yaşamı iktisadi ve sosyal bir sistem olarak örgütlemeye başlanmalı.

Bizlere dayatılan tarımsal üretim ve pazar koşullarında küçük üretici tasfiye oluyor. Tüketiciler ise sağlıklı gıdaya erişimden mahrum kalıyorlar. Kamu desteğinden yoksun bırakılmış küçük üreticiler, tarımın şirketleşmesine karşı ayakta kalma imkânlarını yavaş yavaş yitiriyorlar. Şirketlerin üretim ve pazar egemenliğinin baskısı altında üretim yapmaya çalışan köylülerin/çiftçilerin yerel tohum kullanabilme, doğal ürün yetiştirme imkânları da ortadan kalkıyor.

Biz gıdada geleneksel üretimi savunmalıyız ve  sisteminin merkezine üretici ile  tüketiciyi  koymalıyız. Aracı ve tüccarları aradan çıkarıp, üreticiden tüketiciye ulaştıracak bir mekanizma oluşturmalıyız.

Tüketici tükettiği gıdanın hangi şartlarda, nasıl  ve nerede üretildiğini bilmesi gerektiğini savunmalıyız. Endüstriyel tarımda maalesef bu mümkün değil ve zaten endüstriyel tarımın böyle bir derdi de yok ve asla da olmayacak. 

Üretici Kooperatifleri Olarak; yalnızca kendi bölgemizdeki üreticilerin ürünlerini,  yerinde denetimlerini yaparak almalıyız.
 
Kolektif üretimi ve dayanışma odaklı pazarlamayı savunmak gerekiyor.
Çok uluslu süpermarket zincirlerinin tercihlerine göre düzenlenen bu hukuk sistemimiz var. Çiftçilerin kendi ürünlerini işlemesini pratikte imkânsız hale getirerek kasap, manav, bakkal gibi diğer küçük ölçekli alternatif işletmeleri de çok uluslu tarım şirketleri ve süpermarketlerin boyunduruğuna sokulmak isteniyor.

ÜRÜNLERİMİZİN ALIŞ 
VE SATIŞ FİYATLARINI ÜRETİCİLERLE BİRLİKTE BELİRLEMELİYİZ.
Emeği sömürü alanı olarak değil, örgütleme alanı olarak görüp, ağır işler haricinde kooperatiflerde istihdamda öncelik kadınların olmalıdır. İnsanca bir yaşam için  çalışanların haftalık çalışma saatlerini 39 saatle sınırlandırılmalı. Mevsimlik çalışan işçilerin SGK girişlerini yaparak sosyal güvenliğe kavuşturulmalıdır. Hasadı, ürün eleme  ve paketleme işlerini   mümkün olduğunca elde yaparak: YÖRE HALKINA
 İŞ İSTİHDAMI SAĞLANMALIDIR... 
Bir bitkiyi ekilirken diğer canlılarında o toprakta yaşam hakkı olduğunu unutulmamalı. Toprağı asla kimyasal gübre  ve ilaçlarla kirletmemeye özen gösterilmeli. Bakliyat paketleme de ambalaj olarak bez torba kullanmaya çalışmak gerekir. 
BEZ TORBALARI YÖRE HALKINDAN KADINLARA YAPTIRLMALI”

 KOOPERATİFLERİ
MİZDE ÜRETİP SATIŞINI ÖNCELİKLE YAPABİLECEĞİZ ÜRÜNLER NELER OLABİLİR?

KAYISI: Malatya Kayısısının başlıca çeşitleri: Hacıhaliloğlu, Hasanbey, Kabaaşı, Soğancı, Çataloğlu ve Çöloğlu'dur.
Yaş Meyve Özellikleri; Meyve Şekli: Hacıhaliloğlu, Kabaaşı ve Çataloğlu'nda oval, Soğancı ve Çöloğlu'nda yuvarlak, Hasanbey'de kalp şeklidir. Meyve Kabuk Rengi ve Meyve Et Rengi hepsinde sarı. Meyve Yanak Durumu; Hacıhaliloğlu ve Soğancı'da kuvvetli. Hasanbey ve Çöloğlu'nda zayıf. Kabaaşı ve Çataloğlu'nda orta.
Kuru Meyve Özellikleri: Renk sarı, nem oranı % 20-25, kuru madde % 75-80'tir.
Genel Özellikler: Natürel (Gün Kurusu) kuru kayısı hasat edildikten sonra kükürtleme işlemine tabi tutulmadan kurutulan açık veya koyu kahverenginde olup kayısıya özgü tat ve kokusu vardır. Kurutma olgunluğunda hasat edilerek kükürtlenmiş ve kurutulmuş, homojen sarı renkte, kuru kayısıya özgü tat ve kokuyu taşır. 
CEVİZ: Malatya’nın tüm ilçelerinde ceviz üretimi önemli bir gelir kaynağı olmakla beraber Hekimhan Cevizi, Anadolu Cevizi diye tabir edilen Juglans regia L. türüne aittir ceviz marka olarak tescillenmiştir... İlçede yaşı 400’lü yılları bulan ceviz ağaçları tek bir çeşit
 

Bülten
Yorumlar 1
İrfan Karaoğlan 05 Şubat 2021 23:04

Umutlandıran bir haber. Başarılı olmanız dileğimdir.

Bakmadan Geçme