Şer iş birliğinin son ve somut ifşası oldu

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Prof. Dr. E. Semih Yalçın, HDP/PKK Eş Genel Başkanı ve heyetinin CHP’yi ziyareti ve sonrasında yaptığı açıklamalara ilişkin resmi Twitter hesabı üzerinden tepki gösterdi. Bu konu hakkında Yalçın, "Şer iş birliğinin son ve somut ifşası oldu. HDP/PKK ile CHP arasındaki organik ilişkileri gözler önüne seren bu açıklamalar, iki parti örgütünün fikir ve hedef birliğini kamuoyuna yansıttı" dedi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Prof. Dr. E. Semih Yalçın açıklamasında; "CHP; antidemokratik eylem planlarını hayata geçirmek için HDP’nin terör üreten, devlete başkaldıran, gayrimeşru yollardan yürümeye alışkın şaki yapısına ihtiyaç duyuyor" ifadelerini kullanırken şunları kaydetti:

"HDP/PKK Eş Genel Başkanı ve heyetinin CHP’yi ziyareti ve sonrasında yapılan açıklamalar, şer iş birliğinin son ve somut ifşası oldu. HDP/PKK ile CHP arasındaki organik ilişkileri gözler önüne seren bu açıklamalar, iki parti örgütünün fikir ve hedef birliğini kamuoyuna yansıttı.

CHP; antidemokratik eylem planlarını hayata geçirmek için HDP’nin terör üreten, devlete başkaldıran, gayrimeşru yollardan yürümeye alışkın şaki yapısına ihtiyaç duyuyor.

Joe Biden’in ABD’de başkanlık koltuğuna oturmasından sonra zillet ittifakının resmî ve gayriresmî üyeleri arasındaki görüşme trafiği hem hız hem de heyecan kazandı.

Gerek zilletçilerin gerekse ABD derin devletinin ortak niyeti, Türkiye’de demokratik yollardan iş başından uzaklaştırılamayacağı anlaşılan meşru iktidarı sokak eylemleri ve toplumsal kaosla devirmek.

Boğaziçi Üniversitesi’ndeki rektör ataması bahane edilerek Gezi benzeri kalkışma başlatılması, emperyalizmin desteğindeki “organize işler”in sokağa yansıması. Eskinin bağımsızlık yanlısı Marksistleri kötü yola düştüğü için, bugün emperyalizmin kucağında dünya nimeti peşinde.

Zillet ittifakının sözcüleri her fırsatta sokağa inmekten, eyleme geçmekten dem vuruyor. Hepsinde, bu eylemlerin CIA tarafından bazı suikastlarla destekleneceği, toplumun hassas sinir uçlarına dokunularak kargaşa ve korkunun tahrik edileceği beklentisi var.

Bu iğrenç oyun Türkiye üzerinde daha önce oynandı. Aynı çıkmaz sokağa daha önce de girildi ama sonuç alınamadı. Üstelik Boğaziçi eylemlerinde dağın fare bile değil, pire doğurduğu görüldü.

Buna rağmen; 1960 Askerî Darbesi’nin ardından İsmet İnönü’nün hissettiği gibi, damat adayı misali, zilletçilerin başını çeken Kemal Kılıçdaroğlu’nda da iktidar beklentisi tavan yapmış durumda.

Ülkede huzur isteyen aziz milletimiz ise adına “sokak siyaseti” denen “ateşle oynama ritüeller”ini tiksinti ile seyrediyor.Hafızası zayıflayan zilletçilere hatırlatalım: Milletimiz, demokrasi yerine sokak terörüyle macera arayanları geçmişte hem hendeklere, hem de sandığa gömdü.

Bir hain kalkışma vukuunda Türk milleti; iradesini ve egemenliğini antidemokratik eylemlerle elinden almak isteyenleri Fizan’a, hatta Pensilvanya’ya kadar kovalayacaktır. Hukuksuzluk, terör, ve kaostan medet umanlar; millî iradenin demir yumruğunu çenelerinde hissedeceklerdir.

Türk milletinin varlık refleksini temsil eden, ülkemizin birlik ve bütünlüğünün sigortası olan MHP; hukuk ve meşruiyetin çiğnendiği demokrasi dışı arayışlara sessiz kalmayacaktır."

TÜRKGÜN