Şehrin Merkezinde Tımarhane Binası
FTR PPP Sağlık Yatırım A.Ş adındaki özel amaçlı şirket
FTR PPP Sağlık Yatırım A.Ş adındaki özel amaçlı şirket ‘’Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, Psikiyatri ve Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastaneleri Yapım İşleri ile Ürün ve Hizmetlerinin Temin Edilmesi İşi’’ kapsamında Sağlık Bakanlığı ile 27 yıllık yapım ve işletme sözleşmesi yapmıştır.
Sağlık Bakanlığı ve FTR PPP A.Ş arasında imzalanan sözleşme bünyesinde yapılacak olan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, Psikiyatri ve Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastaneleri Yapım İşleri ile ürün ve hizmetlerinin temin edilmesi işi ile ilgili olarak Malatya ili için tespit edilen alan şehrin yerleşim merkezi olması nedeniyle birçok olumsuzluk arz etmektedir. Aynı zamanda üzerinde İl Emniyet Müdürlüğü Yeni Devlet Hastanesi ve Birimleri (Ağız Diş Hastanesi ve Kadın Doğum Hastanesi inşaat devam ediyor.) Devlet Demiryolları Müdürlüğü ve Lojmanları mevcuttur. Yapımı tasarlanan Hastane binası ile beraber İtfaiye Alanı ve Eğitim alanı da aynı ada üzerinde düşünülmüştür. Bölgede bulunan yapı stoku nedeniyle yerleşik nüfusun oluşturduğu trafik yoğunluğu mevcut ulaşım ağları tarafından ancak karşılanırken, getirilmesi düşünülen bu ek fonksiyonların olumsuz etkisi göz ardı edilmektedir.
Sözleşme içerisinde yer alan Yüksek Güvenlikli Psikiyatri Hastanesi’nin bu alana yapılması da ayrı olarak değerlendirmeye alındığında; Psikiyatri alanında uzman tabiplerce:
‘’ Malatya’nın ortasına Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastanesi dedikleri bir kâbus projesidir.
Psikiyatri Hastanesi ile Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastaneleri, iki ayrı çeşit hastanelerdir.
Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastaneleri bir hapishane çeşididir. İçindeki hastaları suç işlediği halde Psikiyatri hastaları olduğu için, diğer suçlularla beraber hapis edilmediğinden yüksek güvenlikli hapishanede tutulurlar.
Bu hasta ve suçlular hukuken sorumlu sayılmayacak şekilde gerçeklilikle irtibatını yitirmiş psikozlar, anti- sosyal kişilik bozukluğu olanlardır. Herhangi bir şekilde iyileşmeleri söz konusu değildir.
Bu hasta – suçlu grubunun ‘’ yüksek güvenlikli psikiyatri hastanesi’’ dedikleri hapishane –hastane içinde tutulması ve bu hapishane –hastaneyi Malatya’nın yerleşim merkezine, devlet hastanesinin yanına yapmak ve bunun adına da yatırım demek hangi akla hizmettir.
Bu türdeki hastanelerin (Psikiyatri ve Yüksek Güvenlikli Psikiyatri Hastaneleri) şehre münasip bir mesafede inşa edilmelidir.’’
ÇSED kapsamında değerlendirilecek olursa, kullanım şekli nedeniyle büyük bir önem arz eden bu yapının şehir merkezi ve yerleşim bölgesinde bulunması son derece mahsurludur.
Çevresel Sosyal Etki değerlendirme raporu istenmesi sürecinde bilgi sahibi olduğumuz, kamuoyuna sadece Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi olarak lanse edilen hastane yapım işinin, Malatya’nın gözde yerleşim merkezlerinden biri olan öncesinde Şeker Arazisi, daha sonra Sağlık Bakanlığı’na tahsisi yapılan alanda olması bizleri düşündürmektedir. Yeni Devlet Hastanesi yapılacağı süreçte de yerinin yanlış olduğunu ifade ettiğimiz, şehrin yoğunluğunu ve sıkışıklığını arttıracağını anlatamadığımız ve bugün de sıkıntılarını yaşadığımız bölgeye Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezinin yapımının doğru olmayacağını düşünürken daha vahim olan bir durumla karşı karşıya gelmiş bulunmaktayız.
İşin sözleşmesine bakıldığında, bundan da konunun sadece Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi değil, Psikiyatri ve Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastanesini de içinde barındırdığını ve bunun detayını uzman görüşü olmadan karar verenler, çevreye vereceği zarar ve yaşanacak sıkıntıları düşünmek bir yana, can güvenliğimizi de hiçe sayarak ‘’ yatırım’’ adı altında alay edercesine allayıp pullayıp içeriği değiştirilerek kamuoyuna anlatmaya çalışmaktadır.
Milletvekilimiz ve Sağlık Bakanlığı Müsteşarı ile yaptığımız telefon görüşmesinde Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatrinin bu hastane kompleksi içerisinde olmaması gerekliliği kendilerine anlatılmış olup endişelerimizi dile getirince, kendilerince yatırım olarak gördükleri bu işin önünde durmamamız gerektiği söylenmiş, hatta istemiyorsanız böyle bir yatırımı başka bir ilde değerlendiririz ibareleri kullanılmıştır.
Kendilerine de ifade ettiğimiz gibi bizler doğru yerde yapılan yatırımların yanındayız. Şehri kaosa sürükleyecek böyle bir yapının yerleşim merkezinin tam ortasında olmasını kesinlikle istemiyoruz.
Ayrıca bu arazinin tahsisinde kurumlar arasında da bir hukuksuzluk olduğu görülmektedir. Şöyle ki Yapılan incelemeler neticesinde; Uygulanması düşünülen proje alanı ile ilgili olarak, Malatya Yeşilyurt Belediyesi ve Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin Meclis Kararları olduğu ancak 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7.maddesinin 1.fıkrasının (b) bendinde açıklandığı üzere Büyükşehir Belediyelerinin İmar Planı onayı ile ilgili yetki durumu sorumluluğu açıkça ifade edilmiştir. Ancak idare tarafından alınan meclis kararına göre 1/5000 ölçekli nazım İmar Planı ile 1/1000 ölçekli uygulama İmar Planı beraber onaylanmış, 1/1000 ölçekli uygulama İmar Planının Yeşilyurt Belediye Meclisince onaylanması gerekirken kanunda belirtilen bu bir yıllık süre beklenmeyerek yetki ihlali yapılmıştır. Bu nedenle Büyükşehir Belediyelerinin görev yetki ve sorumluluklarını belirten 5216 sayılı kanunun 7.maddesine aykırı işlem yapılmıştır.
Lütfen Malatya’da yaşayan herkes ulaşabilecekleri bilgi kaynaklarından araştırsınlar. Araştırmaları neticesinde yaşanacak vahametin ne kadar büyük olacağını kendi gözleriyle göreceklerdir.
Malatya kamuoyunun bu kadar hafife alınması konu ile ilgili meslek grupların STK’ların ve basınımızın sorumluluğu olacaktır. Bu sorumluluğumuzun gereği olarak üstümüze düşeni yerine getirmek için elimizden geleni yapacağız.
Tüm Malatya halkını bizler kadar duyarlı olmaya davet ediyoruz.