Sarıkamış Destanı: 'Hiç Düşünmeden Ölüme Gittiler'
Vali Aydın Baruş, Sarıkamış Şehitlerinin 104'üncü yıldönümü anma programına katıldı.
Birinci Dünya Savaşı’nda Sarıkamış Allahuekber Dağlarında donarak şehit olan 90 bin askerimiz anısına Malatya Valiliği koordinesinde Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün organizasyonuyla Sarıkamış Şehitlerinin 104’üncü yıldönümü anma programı Milli Parklar 15. Bölge Müdürlüğü’nde gerçekleştirildi.
Bölge Müdürlüğü girişinde başlayan yürüyüşe, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Cemal Nogay, Battalgazi Kaymakamı Abdul Kadir Duran, Yeşilyurt Kaymakamı Turgay Gülenç, İl Jandarma Komutanı Albay Necmi İnce, İl Emniyet Müdürü Dr. Ömer Urhal, Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar çeşitli kurum ve kuruluşların müdürleri, gençlik merkezi üyesi gençler, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Sarıkamış Şehitlerini anmak amacıyla gerçekleştirilen yaklaşık 4 kilometrelik yürüyüş sonrası Bölge Müdürlüğü binası önünde Saygı Duruşu ve okunan İstiklal Marşının ardından İl Müftü Yardımcısı Mustafa Kılınç tarafından Sarıkamış şehitleri ve tüm şehitler için dua okundu.
ŞÜHEDANIN TEMSİL ETTİĞİ RUHU ve İSTİKAMETİ KAVRAYAN GENÇLERE NE MUTLU
Katılımcıların konuşmalarının ardından söz alan Vali Aydın Baruş yaptığı konuşmasında: “Bugün tam 104 yıl önce birinci Dünya Savaşı’nda Rusların memleketimizin işgalini önlemek için kışın dondurucu soğuğunda Allahuekber Dağlarına yürüyerek vatan diyerek, millet diyerek canını -30 derecelerde teslim eden aziz şehitlerimizi Sarıkamış Şehitlerimizi anmak üzere bugün bu yürüyüşü tertip ettik. Gençlik ve Spor Bakanlığımızın pankartında “Gençlik Şühedanın İzinde” sloganı var. Biz buraya katılan gençlerimizle gurur duyuyoruz. Şühedanın temsil ettiği ruhu ve onların göstermiş olduğu istikameti kavrayan gençlere ne mutlu. Bu vesileyle aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz. Allah ruhlarını şad etsin.
VATAN HER BİR KARIŞINI KANINIZLA SULADIĞINIZ TOPRAKTIR
Vatan kuru bir toprak parçası değildir, vatan gerektiğinde uğrun da canınızı kanınızı vermeye hazır olduğunuz topraktır. Vatan her bir karışını kanınızla suladığınız ve her bir karışına canınız kadar değer verdiğiniz topraktır. Anadolu’daki 1000 yıllık tarihimizde Malazgirt’le başlayıp daha sonra İstanbul’un Fethi ile devam eden daha sonraları da savunma durumuna geçtiğimiz vatan topraklarında bu millet büyük destanlar yazmıştır. Nasıl ki 1071 tarihinde Alparslan Atamız bu topraklara girerken beyaz kefenini giymişti. Yine Plevne Kalesini savunan Gazi Osmanpaşa aynı ruhla mücadele ediyordu. Çanakkale’de düşmana bu toprakları geçilmez kılan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve askerleri nasıl bir ruhla o savaşı veriyordu. Nasıl ki düşman yurdumuzun her bir tarafına kastettiğinde verdiğimiz istiklal mücadelesi büyük bir ruhla verildi. Bunların hepsi birer destandır. Ama bugün andığımız Sarıkamış Şehitlerimiz de milletimizin belleğinde yer etmiş unutulmaz destanlardan birini yazdı. Sarıkamış destanı neden bir destandır. Çünkü Sarıkamış destanı vatan ve millet dendiğinde hiç düşünmeden o soğukta 3000 metrenin üzerindeki dağlarda -30 derecelerde kendini yürüyüşe verenler ve sonunda ölüm olduğunu bile bile yürüyenlerin ruhunu yansıtıyordu. Biz o ruhu bugün de yansıtmak bugün de kalbimizin en derin köşesinde yaşamak durumundayız. Yoksa bu memlekete bu vatana gerektiği gibi sahip çıkamayız. Onlar düşman işgal edecek vatanı, vatanın üzerinde ezan sesi duyulmayacak, kutsal bayrağımız dalgalanmayacak denildiği zaman hiç düşünmeden ölüme gittiler. Çanakkale Savaşı’nda da Gazi Mustafa Kemal Atatürk askerlerine “Ben size taarruzu emretmiyorum, ölümü emrediyorum” dediğinde mermilerin üzerine yürüyen şehitlerimizde de aynı ruh vardı. 15 Temmuz’da kendisini tankların önüne atan, mermilere hedef olma uğruna “Hâkimiyet Milletindir” diye haykıran aziz milletimiz de de de bu ruh vardı. Ne mutlu ki bu ruhu biz yüreğimizde taşıyoruz, taşımaya da devam edeceğiz.
Merhum Mehmet Akif bu vatan uğruna fedakârlık ifade eden şüheda anlayışını şahadet ruhunu ifade etmek için ne güzel söylemiştir. “Kim bu cennet vatan uğuruna olmaz ki feda, şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda” çünkü vatanımızın her bir karış toprağında şehidimizin kanı vardır. Vatanımızın her bir karışı bizim için çok değerlidir. Bu toprakların üzerinde yetişen ağaçları gördüğümüzde, karların üzerinde açan çiçekleri gördüğümüzde şehitlerimizi hatırlayın, onların kanlarını hatırlayın. Aziz ay yıldızlı bayrağımızı gördüğümüzde Sarıkamış’ta şehit olan şehitlerimizi hatırlayın. Çanakkale’de ruhunu teslim eden şehitlerimizi hatırlayın. Unutmayın ki bağımsızlığına, vatanına sahip çıkmayan milletler bir gün başkalarının esareti altında kalmaya mahkûmdur. Burada bir şairimizin Sarıkamış üzerine yazmış olduğu dizeleri zikrederek sözlerime son vermek istiyorum. Bu dizeler aynı zamanda Sarıkamış’ta şehit olan şehitlerimizin anlayışını ve ruhlarında taşıdığı ifadeleri yansıtmaktadır. “Anladım ki cennet vatandır vatan.
Şehit milletin bağrında yatan.
Yazın bizi gönül kitabenize dostlar ebediyete kadar orada kalsın.
Adımız Muhammet ümmetinden Mehmet oğlu Mehmetçik olsun”
Aziz şehitlerimiz bizlere teslim ettiğiniz bu vatanı şerefimizle namusumuzla yaşatmaya kıyamete kadar başımızın üstünde taşımaya devam edeceğiz ruhunuz şad olsun. Allah sizlerden razı olsun” diye konuştu.
Gönüllü üye Aslıhan Atalan “Beyaz Ölüm” adlı şiiri okumasının ardından katılanlara ikram edilen çorbadan almak için sıraya giren gençlere Vali Aydın Baruş ve protokol üyeleri çorba ikram ettiler. Ardından çorba almak için sıraya dâhil olan Vali Baruş burada gençlerle sohbet ederek fotoğraf çektirdi.
Vali Aydın Baruş, yürüyüşün düzenlenmesinde emeği geçenlere ve katılımcılara teşekkür ederek ayrıldı.