Sami Başkan Neden Bekliyor ..?
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er
İş yerinde mobbing, en basit haliyle çalışanların psikolojik şiddete maruz kalması olarak tanımlanıyor. Çok farklı şekillerde ortaya çıkabilen mobbing, iş yerinde özellikle yıkıcı bir şekilde yapılan eleştirici, kişisel saldırı, aşağılama, küçümsenme ve dışlanma ile kendisini gösteriyor.
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er’in göreve geldiği günden bu yana hemen hemen her hafta kaleme aldığımız köşe yazılarımız ve haberlerimizle büyük sorunu dile getirmemize rağmen halen neyi bekliyor anlamış değiliz..
Özellikle Esenlik Şirketi Motaş ve Maski’de cereyan eden ‘Personele Mobbing’ uygulamasının halen devam etmesi hakikaten Sami Er Başkanın fazlasıyla başını ağrıtacak. Göreve geldiği günden bu yana Esenlik, Motaş ve Maski’de usulsüz uygulamalar ayyuka çıkmasına rağmen görevden alamayışının arkasında ne gibi bir güç var onu anlamış değiliz..
Bugün haber merkezimize gelen bir çok şikayet ile Sami Başkanı bilgilendirmek isteriz. Esenlik marketlerde çalışan şef, reyon görevlisi ve kasiyer akabinde şirket içinde büro görevlisi olarak hizmet eden personellerinize mobbing uygulamanın devam ettiğini belirtmek isteriz.
İş yerinde mobbing son derece sık karşılaştığımız bir problem. Çok ciddi sonuçlara yol açabilen mobbing, her yıl birçok çalışanın deneyimlediği bir zorluk olarak karşımıza çıkıyor. 6 Şubat depremini yaşayan personeller , kişisel olarak hedef alındığında düzenli olarak kötü muameleye maruz kaldığında deprem psikolojisi ile birlikte kötü sonuçlara gebe kalınacağının sinyallerini vermek isteriz.
Yerel ve Ulusal Basında sıkça yer alan Esenlik başta olmak üzere Maski ve Motaş genel müdürlerinin görevden alınmayışının altında yatan gerçekleri öğrenmek isteriz. Bilinmeli ki; İş yerinde mobbing genellikle üst pozisyondaki kişiler tarafından daha alt pozisyonda çalışanlara uygulanıyor. Genellikle mobbing tek bir sefere mahsus olmuyor. Mobbing’e uğrayan kişi sistematik olarak ve sık bir şekilde bunu deneyimliyor. Her 3 çalışandan 1’i iş yerinde mobbing yaşadığını ifade ediyor bu genel müdürlüklerde.
Mobbing’e uğrayan kişi kendisini depresif hissetmeye başlayabiliyor. Konsantrasyonu azalıyor, stres ve kaygı seviyesi artıyor, enerjisi düşüyor ve kendisini üzgün hissetmeye başlıyor. Oysaki Sami Başkan tecrübesi ile personeline sahip çıkmalı ve üst düzey pozisyonundaki ( şu anlık isim vermiyoruz, yeri ve zamanı geldiğinde elbetteki vereceğiz..) yöneticilerini uyarmalı ve rahat nefes aldırmalıdır personellerine.
Bir iş yerinde mobbing birçok olumsuz sonucu beraberinde getirmekte olduğunu hatırlatarak, akabinde çok eski bir esenlik çalışanı birisi olarak, Esenlik Genel Müdür ve Yardımcısına, o muhteşem danışmanlara , sorumlulara mobbing sadece sizin himayeniz altındaki çalışanlara uygulasanız da bilmelisiniz ki bu memlekette esenlikte bir zamanlar çalışan olarak, basın mensubu olarak o kardeşleriminde sizlerden hesap soracak sizlere mobbing uygulayacak birileri çıkacaktır…
Esenlik A.Ş.’de dönen işler malum, artık milletin diline düştü. İhaleler desen, kokusu çıkmış. Hele şu İkizce şubesindeki ihale... Normalde 2-3 milyon TL’ye halledilecek işi, nasıl olduysa 7 milyon TL’ye patlatmışlar. "Halkın parasını çarçur etmekte üstlerine yok" dedirten bir durum. Herkesin bildiği malum kişiler başrolde: Veysel Tay ve sağ kolu İsmail Güney. Bu ikili nereye el atsa ya bir şaibe ya bir usulsüzlük var. İsmail Güney hakkında sağda solda konuşulanlar, adamın ne kadar ‘iş bitirici’ olduğunu (!) ortaya koyuyor. Sadece ihalelerde değil, danışmanlık işlerinde de bildiğin düzenbazlık dönüyor. Erdal Tüfekçi isimli danışman, şirketi adeta yönetiyormuş gibi, milletin parasını ‘eğitim’ adı altında hortumluyor. Şirketin içini boşaltmakta kimseye laf düşürmezler! Şirket içindeki bu türden gizli operasyonların üzeri örtülmeye çalışılıyor ama kokusu mahalleye çoktan yayılmış durumda. Halka hizmet değil, cebini doldurmak peşinde olanlar, hesap verebilirlik ve şeffaflık kelimelerinden bihaber. Esenlik gibi bir kuruluşun bu hale gelmesi resmen rezalet!