Rektörlük seçimleri bilime darbe vuruyor
Gelişmiş ülkelerdeki üniversiteler hangi din, hangi ırktan olursa olsun daima en iyi bilim adamlarına şans verdikleri için 4 asırdan bu yana İslam ülkeleriyle kıyaslandığında bilime ve birçok yeni buluşa hep onlar öncülük etmişlerdir. Ülkemizde farklı ün
Gelişmiş ülkelerdeki üniversiteler hangi din, hangi ırktan olursa olsun daima en iyi bilim adamlarına şans verdikleri için 4 asırdan bu yana İslam ülkeleriyle kıyaslandığında bilime ve birçok yeni buluşa hep onlar öncülük etmişlerdir. Ülkemizde farklı üniversiterde her dört yılda bir yapılan rektörlük seçimleri öğretim üyeleri arasında, inanılmaz derecede kutuplaşmalara yol açmaktadır. Yönetime kim gelirse gelsin, hangi düşüncede olursa olsun önce onu destekleyip rektör seçtirenler yeni yönetime kendilerine rakip gördükleri sevmedikleri insanları cezalandırmak için rektörü etkilemeye çalışmaktalar istisnalar olmakla birlikte çoğu zaman rektörler bu öğretim üyelerinin etkisinden kalarak, elindeki gücü kullanarak kendisine oy vermeyen bölümlerdeki öğretim üyelerini cezalandırmaya gitmekteler. Haksızlığa uğrayan öğretim üyeleri bu defa ikinci dört yılı bekleyip kendi istedikleri kişiyi rektör seçtirmek için uğraşmakta bu defa onlar kazandıklarında bir önceki rektörün yaptığı olumsuzlukları onlarda tekrarlamakta bu kısır döngü seçimin ilk yapıldığı 1992 tarihinden şuana kadar Türkiye’deki bütün üniversitelerde devam etmektedir. Örneğin bir rektör bir defa atanmışsa yaptığı ilk işlerden biri kendisini ikinci kez rektör seçtirmek için kendisine oy verebilecek bir kadrolaşmaya gitmektedir. Sekiz yılın sonunda kanunen süresi dolanlar bu defa kendisine yakın birini rektör seçtirmek için uğraşmaktadır. Bu yazdıklarım sadece İnönü Üniversitesin’de değil Türkiye’nin bütün Üniversitelerinde olan olaylardır. Bu koşullar altında hiç kadrolaşma yapmayan bir öğretim üyesi rektörlük seçimlerinde aday olduğunda bu kişinin bu öğretim üyelerinden oy almasının nekadar güç olduğunu tahmin etmek zor olmasa gerek. Yukarıda belirttiğim nedenlerden dolayı Üniversitelerdeki rektörük seçimlerinin hakkaniyetli olmadığını, öğretim üyeleri arasında iç çekişmeyi artırdığını, Üniversitelerin bilimsel kapasitesini düşürdüğünden dolayı başta YÖK’ün rektörlerin atanması ile ilgili bir yasa taslağını ivedilikle hazırlayıp hükümete sunması öğretim üyelerini rahatlatacağı düşüncesindeyim. Öğrenciliği dâhil bütün akademik kariyerini İnönü Üniversite’sinden alan Prof. Dr Cengiz Ara, İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin ilk mezunlarından olup Profesörlüğü yükselen ilk kişidir. İlk karaciğer naklinin yapıldığı Mart 2002 tarihinden bu yana karaciğer nakli ameliyatlarından aktif olarak yer alan Prof. Dr. Cengiz Ara’nın Sirotik Karaciğerin en az kanama ile çıkarılması ile ilgili geliştirdiği CARA yöntemi literetürde yerini almıştır. Bunun yanın sıra Pankreas kanserinin cerrahi tedavisinde geliştirdiği yeni bir teknikle 39 hastanın ameliyat sonrasında bir sorun yaşanmadan taburcu olmasını sağlamış geliştirdiği bu yöntemde dünya literatürüne girmiştir. Prof. Dr Cengiz Ara, öğrenciliğim dâhil bütün akademik kariyerimi aldığım Üniversitemizi Türkiye’de ve dünyada üst sıralara taşımak için rektörlük seçiminde aday olmaya karar verdiğini açıkladı. Eğer rektörlük seçimlerinden sonra Allah nasip eder rektör olarak atanırsam, en başta adaleti tesis etmek, hertürlü hukuksuzluklara son vermek, üniversitemizi kurumsallaştırmak, görev dağılımını ve akademik kadroları toplumun her kesiminin kendilerini göreceği ehil insanlarına verme gayreti içinde olacam.Herzaman yanlışlarımı eleştiren, üniversitemizin üst sıralara çıkması için gayret içinde bulunan öğretim üyesi arkadaşlarımın bana oy versin ya da vermesin onların daha fazla yayın, patent alma ve proje üretmeleri için elimden gelen her şeyi yapacam. Prof. Dr Cengiz Ara, projelerini özet şeklinde şöyle sıraladı 1- Turgut Özal Tıp Merkezini başta Organ nakilleri (karaciğer, böbrek, kalp, akciğer, pankreas, ince barsak, kemik iliği ve kornea ) Kalp cerrahisi ve diğer alanlarda nitelik olarak geliştirerek sağlık turizminden gelir elde etmesi için marka bir hastane haline getirmek. Ülkemiz dışında, Ortadoğu, Balkanlar’da ve Ortaasya ‘da hastanemizin tüm bölümlerinin reklamını yaparak o bölgelerde sağlık ve genel anlamda hizmet talebi olan bölge insanlarının batı ülkeleri yerine ülkemize gelmesini sağlayarak rahmetli Turgut Özal’ın 90 lı yıllarda hesapladığı yıllık 150 milyon dolarlık gelire ulaşmasını sağlamak 2- Onkoloji Hastanesinin kurulması 3- Özel hastalar için Hastanemiz bünyesinde 200 yataklı özel bir birimin kurulması 4- Diş hekimliği fakültesinin yeri değiştirilerek yeni bir Diş hekimliği fakültesinin açılması 5- Öğretim üyesi alırken kişilerin dünya görüşüne bakmaksızın, yetenek ve bilimsel yönden en iyi olan adaylara şans vermek. 6- Görev dağılımlarında üniversitede her kesimin en iyilerine görev verilmesi. 7- Mühendislik fakültesi, Fen Edebiyat fakültesi, Su ürünleri, Ziraat Fakültesinde üretime ve gelir getirici projelere destek verilmesi 8- Ziraat Fakültesinde araştırma ve uygulama çifliğinin kurulmasını sağlayarak üniversitemizin tüm et v e süt ihtiyacının karşılanması 9- Bilimsel yayınların sayısını artırmak için rektörlükte tükçeden İngilizceye makaleleri çevirmek için bir birimin kurulması 10- Kayısının ihracatına yönelik projeler geliştirmek. Kayısının gıda sektöründe birçok alanda kullanılmasına yönelik yan ürünlerin üretilmesi (iş dünyası ve ilgili kurumların yardımıyla). 11- İş dünyası ve ilgili kurumların yardımıyla üniversitemizde tıbbi malzeme, elektrik, elektronik, bilgisayar ve yazılım alanında ileri teknoloji üretimine yönelik alt yapının hazırlanması ve bu amaca yönelik olarak kurulan Teknokentimize işlevsellik kazandırılması ve hareket kabiliyetini arttırılarak doğru projelere doğru yatırımların yapılması ile Üniversitemiz kaynaklarının verimli kullanılabilmesini sağlamak 12- İlahiyat vakfının kurulması 13- Üniversitemizin tanıtımına katkıda bulunan ulusalararası kongrelere destek verilmesi 14- İslam dünyasının kanayan yarası olan Şii ve Sünni meshepleri arasındakı çatışmaların minimumu indirilmesi için uluslar arası katılımlı kongrelerin düzenlenmesine öncülük etmek