RADYOCULUK!..

RADYOCULUK!.. Radyo, dinleyicilere her zaman ve her ortamda ulaşabilen en yaygın medya aracıdır.Televizyonun aksine insanlar istedikleri her ortamda her ne yapıyor olurlarsa olsunlar radyo dinleyebilirler. Radyonun televizyon ve basın yayın karşısındaki

RADYOCULUK!.. Radyo, dinleyicilere her zaman ve her ortamda ulaşabilen en yaygın medya aracıdır.Televizyonun aksine insanlar istedikleri her ortamda her ne yapıyor olurlarsa olsunlar radyo dinleyebilirler. Radyonun televizyon ve basın yayın karşısındaki en büyük avantajı, dinamik ve aktif olan insanlara gün boyu ulaşımının kolaylığıdır. Hal böyle iken, radyo her kesimde dinlenirken piknikte, arabada, evde, pc karşısında, daha çok sayabileceğimiz sebeplerle dinlenen radyo neden stk ‘lardan tutunda, dernekler, üst bürokratlara kadar ikinci hatta üçüncü plana atılır.İşte bunu anlayabilmiş değilim… Yayıldığı coğrafi alan ve seslendiği nüfus büyüklüğü açısından radyoları, ulusal ve bölgesel yayın yapan radyolar diye ayırabiliriz. oysaki, Radyo reklam maliyetleri, diğer reklam mecralarına ve özellikle televizyon reklamlarına göre oldukça düşüktür.Düşük olmasına rağmen, radyo kitlesinin daha çok dinlenilmesine rağmen, reklamlarda radyo ile tv açısından baktığımızda uçurumlar olmakta.Tv reklamları almış başını gitmekte. Radyoda ise, hem daha çok kitleye ulaşma imkanı varken, daha az maliyetli reklamlar tercih edilmemekte.Buda radyo sektörünü bunalıma sokmaktadır elbetteki. Reklam yayınları, radyoda günün reklam kuşağı olan her saatte ve hatta yarım saatte yapılabilir. Reklamı yapılacak ürün ya da hizmetle alakalı mesajlar, programların arasına spotlarla yerleştirirler. Sadece kulağımıza hitap eden radyoda, işitsel özelliklere sahip reklamların dinleyiciye kabul ettirilmesi oldukça zordur. Tüketicinin görmediği ürünü, sadece dinleyerek satın alması için ikna edilmesi şarttır. Bu bakımdan radyo reklamlarının yapımında kullanılan ses efektleri, tonlama ve vurgular, en önemlisi ise radyo reklam metninin inandırıcılığı ve albenisinin olması, radyo reklamının etkinliğini artıran önemli ayrıntılardandır. Radyo ile Tv arasındaki tek sebeb ise, radyo müzik kanalı olarak görülür ve kulağa hoş gelen her türlü müziği dinlemek ister insanlar. Tv ise görsel anlamda, genelde film, ya da haber nitelikli görsel yayınlara bakmak ister insanlar.Oysaki  eski günlere dönecek olursak, ilk haberide ,ilk piyeside, ilk tiyatro seslendirmesinide radyolarda duyduk.Günümüz de radyo sektörü inanılmaz bir şekilde çöküş içinde. Radyo oysaki hemen hemen her platformda dinlenen, haberlerden tutunda, müzik proğramlarına hemen hemen tüm olayları radyolardan da duyma imkanına sahibiz Ve hatta dinlenme oranında TV lerden çok daha fazlsıyla..Günümüz şartlarında radyolardan haber proğramı yapan pek nadirdir. Radyolar kendilerini müziğe bağlamıştır. İstekler le  dinleyicilerin sevdiği müzikleri yayına vermekle mükellefmiş gibi yayın yapmaktalar. Radyoculukta yayın formatları ise ,Genel olarak radyolar müzik format yayıncılığını tercih etmekte şov program tarzı ve haber proğram tarzı daha az radyoda görülmektedir. Bunun sebebi radyoculuk da şov ve haber program yapmanın zorluğu ve bunu yapabilecek kişinin yeterince profesyonel olmamasıdır. Kentlerde radyoculuğun geri plana atılmasının sebeblerinden biride, yukarıda belirttiğimiz gibi, stk ların, derneklerin, üst düzey bürokratların ilgi ve alaka göstermeyişinden kaynaklanmaktadır. TV lere verdikleri reklam gözlerine gelmezken, radyolara verilen reklamların boş olduğuna inanırlar. Oysaki radyo dinleme kitlesi , tv lerden de, görsel  basından da, daha çok etkilidir. Nihayetinde tv’yi veyahutta bir gazeteyi her yerde izleyemez veya okuyamazsın. Nitekim radyoyu istediğin her mekanda dinleyebilir ve her olaydan haberdar olabilirsiniz. Diyeceğim şudur ki, radyoculuk her babayiğidin harcı değildir. Yapanlar ise radyoculuk mesleğinin ölmemesi konusunda var güçleriyle deyimi yerinde ise, “ÖLÜMÜNE” savaşmaktadırlar.Umarım bundan sonraki süreçte, artık birilerinin radyoculuğunda basın yayın kitlesine sahip olduğunu anlarlar, ve güçlü olduklarını akıllarına sokarlar…

Bakmadan Geçme