Panik Yok
Eskişehir maçına çıkarken, Göztepe yenilmiş, Sivas berabere kalmış, yenmemiz halinde büyük bir oranla işi bitirmiş olacaktık. Bu baskı altında maça çıkan oyuncularımız iyi başlamadı bir türlü istedikleri oyunu sahaya yansıtamadı. Tabi ki bunun sebepleri v
Eskişehir maçına çıkarken, Göztepe yenilmiş, Sivas berabere kalmış, yenmemiz halinde büyük bir oranla işi bitirmiş olacaktık. Bu baskı altında maça çıkan oyuncularımız iyi başlamadı bir türlü istedikleri oyunu sahaya yansıtamadı. Tabi ki bunun sebepleri var, en başta geçen hafta hiç faul bile olmayan pozisyonda sarı kart cezalısı durumuna düşen Azubuke’nin olmayışı orta sahada zayıf kalmamıza neden oldu. Bazı sebeplerden dolayı puan olarak bizim gerimizde olan Eskişehirkadro açısından ligin en iyi takımları arasında. Özellikle Erkan Zengin’in bir maestro gibi takımı yönetmesi maçın kaybedilmesinde önemli bir faktördü. Futbolda sahaya çıkarken üç ihtimalli çıkarsınız. Gol yer veya atarsınız fakat bu sevinme ve üzülme kısa sürmeli hemen maça konsantre olmalısınız. Büyük takım olmanın özelliğidir bu. 20. Dakikada penaltı golünden sonra moral ve motivasyon eksi altına indi, bir türlü artılara çıkmadı. Ben sahadaki oyuncumu tanıyamadım. Defans arkasına atılan her top tehlike arz etti, kademe kalmadı, hava hâkimiyetini rakip ele geçirdi ve defans dağıldı. Caner dağınık ve şımarık oynadı, önünde 2. Golü atan Mezenga’yı seyretti. Özellikle orta alanda çok şey beklediğimiz fakat her geçen gün performansının düştüğünü gördüğüm İrfan, Pereria ve Dialiba’yı da tanıyamadım. Pereria’nın 22. Dakikada kaçırdığı net pozisyon gol olsa maç sonucu daha değişebilirdi. Orta alanda rakipten top çalamadık, adam eksiltemedik ve oyun kuramadık mahkum oynadık. Rakip orta alanı çok çabuk geçti, kontra atak çok yedik.
- dakikadan sonra istek ve hırsımız kırıldı toparlayamadık, kısacası biz sanki bir puan için sahaya çıkmıştık çok istemedik, Eskişehir istedi ve aldı.