Muharrem Ayı Dolayısıyla Düzenlenen Özel Programda Birlik Ve Beraberlik Mesajları Verildi

Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, “Muharrem ayında tutulan oruçların, birliğe ve kardeşliğe vesile olmasını temenni ediyorum. Peygamber Efendimizin torunu Hazreti Hüseyin Efendimizi ve insanlık tarihinin en acı olaylarından bir olan Kerbela’da şehadete ulaşan tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum.” diye konuştu.
Muharrem Ayı dolayısıyla Yeşilyurt Belediyesi Barguzu Sosyal Tesislerinde iftar programı düzenlendi.
Yeşilyurt Kaymakamı Turgay Gülenç’in ev sahipliğinde gerçekleşen programa; Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, Zeynel Abidin Vakfı Başkanı Celal Abbas Karaduman, Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Başkanı Hasan Meşeli, Cem Vakfı Başkanı Eşref Doğan, Türk Ocakları Malatya Şube Başkanı Nadir Günata, AK Parti İl ve İlçe Yönetim Kurulu Üyeleri ve Belediye Meclis Üyeleri katıldı.
Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Başkanı Hasan Meşeli tarafından okunan duanın ardından oruçlar açılırken, yapılan konuşmalarda birlik ve beraberlik mesajları verildi.
Yapılan organizasyondan dolayı Yeşilyurt İlçe Kaymakamlığı ve Yeşilyurt Belediyesine teşekkürlerini sunan Cem Vakfı Başkanı Eşref Doğan, “Alevisiyle Sunnisiyle, Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkeziyle birlikte hepimiz aynı gemideyiz, bu geminin batmaması gerek, güvertelerimiz farklı olabilir ancak gemi aynı gemidir. Gemi batarsa hiçbirimiz kurtulamayız. Allah’ın cenneti yeteri kadar geniş,  hepimizi alacak kadar, ancak unutmayalım ki; cehennemide yeteri kadar geniş, gelin cennete talip olalım. Bunun içinde birbirimizi sevelim, birbirimizi kucaklayalım.” şeklinde konuştu.
Kerbela olayından gereken derslerin çıkartılması gerektiğini belirten Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Başkanı Hasan Meşeli, “ İnsanları bir araya getiren ve bütün mahlükatı tufandan koruyan bir gemiye ihtiyaç vardır, o geminin adı sevgidir. İnsanlık âlemi tarihsel süreç içerisinde sevgi ile yaşamış, sevgi ile kurtulabilmiştir. İslam Âleminin yanı sıra bütün insanlık âlemini gerçekten derinden bir hüzne kaptıran, Yüce Peygamberimiz Hz.Muhammed’in sevgili torunu, Hz.Ali ile Hz.Fatıma’nın şerefli oğlu, ciğerparesi, cennet gençlerinin seyyidi ve efendisi Hz.İmam Hüseyin Efendimiz, Kerbela’da, Emevi Halifesi zalim yezidin emriyle kendisine biat etmediği gerekçesiyle katletmiştir. Çünkü yezid zalimdi, yezid katildi, yezid caniydi, yezid haksız yere mazlum ve masum insanları öldürüyordu.Yezide kafa tutacak yiğit birisine ihtiyaç vardı, işte o da ilim meyvesinin kapısı, müminler emiri, muktekilerin imamı, Allah’ın garip aslanı, Hz. Ali gibi eşsiz bir kahramanın yiğit oğlu Hz.İmam Hüseyin’di. Hz.İmam Hüseyin yezidi tanımadı, onun halifeliğini tanımadı ve ‘sen Kuranı Kerim’in emir ve yasaklarını tanımıyorsun ben sana asla biat etmem’dedi. Hepimizin Kerbela olayından ders almamız lazım, cennet vatan Türkiye’de Alevisiyle Sunnisiyle, Türküyle Kürdüyle, Lazıyla Çerkeziyle bu güzel vatanın kadir ve kıymetini bilmemiz lazım. “ diye konuştu.
Muharrem Ayının İslam Dünyası için özel bir zaman dilimi olduğunu ifade eden Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar ise, Muharrem ayında tutulan oruçların, birliğe ve kardeşliğe vesile olmasını temenni etti. 
Kerbela’nın İslam Âleminin ortak acısı ve hüznü olduğunu hatırlatan Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, “Peygamber efendimizin torunu Hazreti Hüseyin Efendimizi ve insanlık tarihinin en acı olaylarından bir olan Kerbela’da şehadete ulaşan tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Muharrem ayının Hz. Hüseyin’ce bir anlayış ve yaşantıya vesile olması, ortak acı ve kederlerimizin, hüzünlerimizin bizi birbirimize kardeş kılması ve zor zamanlarda, aynı çatı altında kardeşlik anlayışımızın daha da güçlenmesi amacı ve duasıyla bugün değerli misafirlerimizle bir araya geldik. 1.400 yıl önce zalime ve zulme boyun eğmeyen, zulüm karşısında bir adım bir geri atmayan, hak, hukuk ve adaletten yana tavır koyup, zalim ve katil yezid tarafından şehit  edilen Peygamber Efendimizin biricik torunu, Hz.Ali ve Hz.Fatıma’nın kıymetli evladı Hz.Hüseyin Efendimizin onurlu ve şahsiyetli duruşu kıyamete kadar hatırlanacak, bilinecek ve asla unutulmayacaktır. Kerbela’nın acısı ve hüznü hafızalardan asla silinmeyecektir. Hz.Hüseyin Efendimiz Kerbela’da zalim yezidin karşısında dimdik durup ‘ ben Peygamber Efendimizin torunu değilmiyim, Hz.Ali ile Hz.Fatıma’nın oğlu değilmiyim, size ne kötülük yaptık, biz iyilik ve sevginin tarafındayız’ diyerek o anda bile o asil duruşunu sergileyerek karşısındaki zalimliklerin sona ermesi için çaba sarfetmiş bir yiğittir, bir kahramandır. İslam'ın ayakta kalması için kendini feda eden Hz.Hüseyin Efendimizin bu dünyaya bıraktığı mirası hepimizin iyi anlaması, okuması ve hayatımıza katmamız gerekmektedir. Hz.Hüseyin’in onurlu mücadelesi; zillet ile onurun, karanlık ile aydınlığın, zalim ile mazlumun karşı karşıya kaldığı bir açık durumdur. Kerbela, bizlere büyük bir ders vermenin yanında birlik ve beraberliğimizin ehemmiyetini, sarsılmaz gücünü bir kez daha hatırlatmaktadır. Gönüllerimizi birbirimize açmalı, mazluma yardım eli uzatmalı, barış ve kardeşlik içinde yaşamalıyız. Hayatımızın merkezine bu güzellikleri yerleştirirsek aşamayacağımız, üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir engel yoktur. Ülkemize karşı ayrıştırma ve ötekileştirilmeye yönelik yapılan kasıtlara, birliğimizi ve beraberliğimizi parçalamak için türlü türlü oyunlar yapanlara fırsat tanımayalım. Bu düşüncelerle Muharrem ayının birlik ve beraberliğimizi daha da artırmasını; tutulan oruçların, barış, huzur, saygı ve sevgiye vesile olmasını temenni ediyorum.” diye konuştu.
Hoşgörü, sevgi ve iyi niyetin tüm güzelliklerin temelini teşkil ettiğini belirten Yeşilyurt İlçe Kaymakamı Turgay Gülenç, “Muharrem Ayı, Cenab-ı Allah’ın Hz.Adem’i yeryüzüne göndermesinden günümüze kadar ki İslam tarihinde çok önemli bir aydır. Hz.Peygamberimizin sevgili torunu Hz.Hüseyin Efendimizin şehit edilmesiyle çok vahim olayların yaşandığı Kerbela’dan hepimizin gereken dersleri çıkarmamız gerekiyor. Yaşanan acı olaydan ders alıp, geleceğimize şekil vermemiz, birliğimizi ve dirliğimizi daha fazla zenginleştirmemiz ve muhafaza etmemiz lazım. Hepimize önemli görevler düşüyor, bunu sağlamanın tek yolu; hoşgörü, iyiniyet ve sevgidir. Birbirimize karşı her zaman iyiniyetle yaklaşmamız gerekiyor, yoksa aynı acıları ve aynı hüzünleri gelecekte yine yaşarız. Birbirimizi severek, kucaklayarak geleceğe daha emin adımlarla hep birlikte gitmemiz gerekiyor.“ şeklinde konuştu.