MTÜ'de 24 Kasım ve Vefa Günü Etkinliği

MTÜ'de 24 Kasım ve Vefa Günü Etkinliği

Malatya Turgut Özal Üniversitesi (MTÜ) tarafından 24 Kasım Öğretmenler Günü ile birlikte Malatya’yı 4 dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil eden, 45. Hükümette Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı olarak, 48. Hükümette ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak görev yapan Metin Emiroğlu için ise Vefa Günü düzenlendi.

 

Üniversitenin Battalgazi Tarım Yerleşkesindeki Konferans Salonunda düzenlenen etkinliğe Rektör Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, eski bakanlardan Metin Emiroğlu, Yazıhan Belediye Başkanı Nevzat Öztürk, Darende Belediye Başkanı İsa Özkan, Arapgir Belediye Başkanı Haluk Çömertoğlu, Emiroğlu ailesi, Emiroğlu dönemi bürokratlar ve Malatya’daki yakın arkadaşları, akademisyenler çok sayıda STK temsilcisi katıldı.  

 

-Rektör Karabulut, “Milletini tanımayan akademik dünyayı red ediyoruz”

 

Etkinliğin açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Karabulut, “Öğretmenler, hem bir irfan ordusu, hem bir erdem ordusu, hem bir gelişme ve ilerleme ordusudur. Bir milletin iki varlığı vardır, birisi milli, diğeri medeni varlığıdır. Bu her iki varlığın geleceğe taşınması ve yaşatılması öğretmenlerin özverisi ile mümkündür.  Öğretmenliğe dinimizde ve kültürümüzde ayrı bir önem ve değer verilmiştir. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed,  ‘Alimler peygamberlerin varisleridir’  ve  ‘İlim öğrenmek kadın erkek her Müslümana farzdır’ Hadis-i Şerifleri ile öğretmenlere ve bilim insanlarına verilen öneme dikkat çekmiştir. Yine;  Hz. Ali; ‘Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.’  ifadesi ile öğretmenliğin önemini ve değerini tartışmasız bir şekilde ortaya koymuştur. Başöğretmen, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır”  diyerek, öğretmenlerin ülkemizin ve milletimizin geleceğindeki önemini vurgulamıştır. Üniversiteler bir ülkenin gelecekteki etki gücünü belirleyen, dinç ve zinde insanlar yetiştirmeyi amaçlayan,  bilimin potansiyel gücünü verimli hale dönüştüren, millet ruhunu olgunlaştıran, düşünce, araştırma ve sonuca ulaştırma merkezleridir. Malatya Turgut Özal Üniversitesi bu hedef ve idealdedir. Halkımızın ruh ve vicdanı bizim aynamızdır.  Dünyayı tanırken, ancak milletini tanımayan akademik dünyayı red ediyoruz. Bilimsel düşünürken, kendi milletinin geleceğini düşünmeyen akademik görüşü de red ediyoruz.  Toplumda fayda dönüşmeyen, bilimsel bakışı da red ediyoruz. Evinden üniversiteye, üniversiteden evine güzergah oluşturan akademik dünyayı da kabul etmiyoruz.  Çünkü bu üniversitenin adı Malatya Turgut Özal Üniversitesi’dir.  Bizim, ülkemize, milletimize, Malatya’mıza, tarihimize, ecdadımıza karşı görev ve sorumluluklarımızda var.” Şeklinde konuştu.

 

-“Savaş ortamında toplanan öğretmenler kongresinin dünyada ikinci örneği yoktur”

 

Rektör Prof. Dr. Karabulut şöyle devam etti, “Öğretmenlerin bir diğer önemli görevi; milletin azmini canlı tutmaktır. Bakınız; Kurtuluş Savaşında Son Yunan saldırısı sürerken Kütahya ve Eskişehir’de muharebeler en şiddetli şekilde sürerken Ankara’da çok önemli bir toplantı vardı.   14-21 Temmuz 1921 tarihinde Öğretmenler Kongresi Gazi Mustafa Kemal Paşa başkanlığında toplanmıştı.  Çünkü cephede savaşan ordunun görevi kadar,  değerli bir görev gören öğretmenler ordusunun kongresi de önemliydi.  Cephede savaş sürürken, öğretmenlerin ülkenin geleceği için toplanmış olmasının dünyada ikinci bir örneği yoktur. Öğretmenlerimiz, dün işgalci devletlere karşı mücadele ediyordu, bugün işgal girişiminde bulunmak isteyen terör örgütlerine karşı mücadele ediyor. Bu uğurda yüzlerce öğretmeniz şehit düştü.  Malatyalı şehit Öğretmen Elif Livan’da Diyarbakır ili Merkez Buçuktepe Köyü İlköğretim Okulu öğretmeni iken 11 Haziran 1993 tarihinde şehit edilmişti. Başta şehit öğretmenlerimiz olmak üzere tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve şükranla anıyorum.”

 

“Vefa; bu memlekete hizmet eden insanların yanında Beydağ’ı gibi dimdik durmaktır”

 

Vefanın Malatyalılar içinde başka anlam ve ifadelerini olduğunu söyleyen Rektör Prof. Dr. Karabulut, “Öğretmenler Günü nedeniyle Milli Eğitim Bakanlığı görevini bir Malatyalı olarak başarı ile yapmış olan Merhum Özal’ın yol arkadaşı Sayın Metin Emiroğlu için Vefa Günü’de düzenledik.  Evet; Üniversiteler bilim ve araştırma merkezleridir. Ancak; üniversitelerin kültürel, sosyal ve toplumsal anlamda da görevleri vardır. Üniversiteler ait oldukları toplumun kültürünü bilimin ışığında geleceğe taşımalıdırlar. Vefa; bizim kültürümüzün en önemli müessesesidir. Vefa göstermek, vefayı yaşatmak, aslında Anadolu kültürünü yaşatmaktır.  Vefa için birçok anlam kullanılır.  Vefanın Malatyalılar için anlamı ve önemi başkadır.  Vefa; Malatya’ya hizmet etmek, Malatyalıya hizmeti getirmektir.

Vefa;  Malatya’yı geleceğe hazırlamaktır. Vefa; Malatya Ovasına can suyu olan Fırat ve Tohma olmaktır. Vefa; Arguvan türküleri gibi gönülden, yürekten gelmektir. Vefa; Battalgazi gibi sancağı düşürmemektir. Vefa; Çanakkale’de İstiklal Harbinde, vatan savunmasında şehitliklerde mezar taşına Malatyalı olmayı yazdırabilmektir. Vefa için söylenecek çok söz var; kısacası Vefa; bu memlekete hizmet eden insanların yanında Beydağ’ı gibi dimdik durmaktır.” Şeklinde konuştu.

 

-“Malatya’ya hizmeti kadar, mesleki eğitimi de çok önemli katkıları var”

 

Rektör Prof. Dr.  Karabulut sözlerini şöyle tamamladı, “Malatyalı büyüğümüz Metin Emiroğlu için vefa günü düzenlemenin bir anlamı, bir önemi var. Malatya’mızı 4 dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil eden Sayın Emiroğlu; 45. Hükümette Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı olarak, 48. Hükümette ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak görev yaptı. Bakanlıkları döneminde Malatya’nın özellikle okul ihtiyacı konusunda değil, sulama, ulaşım ve tarım alanlarında da önemli hizmet ve katkılar sunmuştur.  İstiyoruz ki yeni nesiller Metin Emiroğlu’nu tanısınlar, bilsinler ve Malatya’da yeniden yeni Metin Emiroğulları yetişsin. Aynı zamanda Malatya Turgut Özal Üniversitesi Geliştirme Vakfı kurucu üyesi de olan Sayın Emiroğlu’na hizmetleri ve katkıları için teşekkürlerimizi sunuyoruz. Sayın bakanımız Metin Emiroğlu, Malatya’ya hizmet ve katkılarının yanında, bakanlığı döneminde ve özel sektörde ülkemiz için mesleki eğitimi destekleyen uygulamaları hayata geçirmiştir.  8 meslek yüksekokuluna sahip olan bir üniversite olarak Sayın Emiroğlu’nun bu çalışmalarını bu anlamda da kıymetlendirmek istedik.  Ülkemizin geleceği için mesleki ve teknik eğitimi önemsiyoruz, destekliyoruz. Üniversite olarak; insan kaynağını ayakta tutacak eğitim kurumunun mesleki eğitim olduğuna inanıyoruz. Bugün teknolojide ileri düzeye geçen ve dünyanın ilk 10 ekonomisi içinde yer alan ülkelerin gelişiminin altında mesleki eğitim bulunmaktadır. Verimli ve güçlü bir ekonominin vazgeçilmez unsurlardan biri nitelikli iş gücüne, mesleki eğitime sahip olmaktan geçiyor.”

 

-“ Hatırlanmak güzel şey”

Eski Milli Eğitim Bakanı ve Malatya eski milletvekili Metin Emiroğlu, düzenlenen Vefa Günü’nden dolayı teşekkür ederek, “Vefa güzel şey, vefa göstermek insanı motive ediyor. Hatırlanmak güzel şey. Ama; Rektör Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut gibi böyle cevval ve enerjik bir yöneticinin elinde bu iş çok güzel bir hale dönüşmüş. Hem bu etkinliğin fikrini atan arkadaşlarıma, hem de bunu çok güzel bir şekilde icra eden değerli rektörüme çok teşekkür ediyorum.” dedi.

 

Liseye kadar Malatya’da okuduğunu ve Özal ailesi ile de komşu olduklarını belirten  Emiroğlu, “39 yaşında siyasete girdim,. Tabi onun evveli var. Daha önce Devlet Planlama Teşkilatı’nda merhum Turgut bey ile beraber çalıştık. Malatya’da iken bize derlerdiki, ‘Bu Hafize öğretmenin bir tane oğlu var, Ankara’da görevli. ‘Ama çok akıllı bir adam’ derlerdi. Biz Korkut beyi, Yusuf beyi tanırdık, ama Turgut beyi hiç tanımaz, bilmezdik.”  dedi.

 

-“Malatyalının kısa tarifi budur …”

Emiroğlu, “Malatya’yı tarif et,  dedikleri zaman, ‘Kendisine özgüveni olan adamdır Malatyalı’ derim. Bir Malatyalıyı, bir kapıda durduracak hiçbir kuvvet yoktur, derhal girer, derhal görevini, vazifesini yapar. Malatyalı öyle boş işlerin peşinden koşmaz, daima kamu için Allah içi, Allah rızası için, hizmet için, vatan için, memleket için, adalet için savaşır. Malatyalı budur, kısa tarifi budur.” diye konuştu.  

 

Emiroğlu, “Türk tekstil sektöründe 20 senemi geçirdim. Hatırlayın, Türk tekstil sektöründe ciddi bir grev olmamıştır. Hiçbir zaman olmadı. Türk tekstil sektörünün iş sulhu, iş hukuku çerçevesinde sosyal adalet ilkeleri içerisinde gelişmesinde Allah nasip etti, büyük bir hizmetim oldu. Bunun içinde Türkiye’de tekstilde sermaye birikimi oldu. Bugün Avrupa’ya 20 milyar doların üzerinde tekstil ihracat eden bir duruma geldi. 1976’da Tekstil İhracatçılar Birliği’ni de kurmak şükürler olsun yine bana nasip oldu.” dedi.

 

-“Özal kızdığı insanlara ‘İki gözüm’ derdi”

Kendisinin de Özal’ın daveti ile kurucu üyesi olduğu Anavatan Partisi’nin kuruluşçalmışmalarının ilk günlerinde partiye gelenlerin çok az olduğunu belirten Emiroğlu, Özal ile başından geçen bir olayı şöyle anlattı, “Bir gün dayanamadım, ‘ En iyisi biz eski partilerden birisine girelim o şekilde siyaset yapalım’ dedim. Aman bunu diyen senmisin. Beni elimden tutup odaya çekti. Çok kibar ve nazik bir insandı. Çok kızdığı adama ‘İki gözüm’ derdi. Eğer birine ‘İki gözüm’ demişse Turgut bey çok kızmıştır.  Oturdum. Bana, ‘Nerden geliyor aklına eski partiler, bilmem neler Ben eski partiye girseydim, girerdim. Ben bana çok söylemelerine rağmen eski partilere girmedim. Ben parti kuruyorum, ben kendi ilkelerimle gideceğim. Onlar vatandaşa çok yalan söylediler. Gerçekleri söylemediler vatandaşa, burada söylediler, kapının önünde kağıtları kaldırıp attılar.  Ben öyle olmayacağım. Yapamayacağım şeyide söylemeyeceğim. Eğer ben seçimde 20 kişiyi Meclis’e sokarsam, yapacağım en güzel şeylerden birisi bu olur. Ondan sonra bir sonraki seçimde tek başımıza iktidarız, bunu da unutmayın’ dedi.”

 

-“27 Mayıs’ta 17 yaşındaydım, bunların hesabını soracağım’ dedim”

 

27 Mayıs 1960 darbesinin üçüncü gününde İçişleri Bakanı Namık Gedik’in resmi kayıtlara intihar olarak geçen vefat olayının gerçeği yansıtmadığını belirten Emiroğlu; “27 Mayıs olduğunda ben 17 yaşındaydım. O günkü hukuksuzluğu, adaletsizliği ruhumda yaşadım. Namık Gedik Arapgirli’ydi. Bizimde akrabamızdı. Orada öldürdüler, ettiler,  yukarıdan aşağıya attılar.  Ondan sonra ‘Kendini attı’ dediler. Ama biz bunları yutmadık. O haleti ruhiye ile anneme; ‘Ben Hukuk fakültesine gideceğim ve bunların hesabını soracağım’ dedim. Esasen annem kaymakam ve vali olmamı istiyordu. Ama ben Hukuk Fakültesine gittim” ifadelerini kaydetti.

 

-“15 senelik siyasi hayatımda yaptığım en anlamlı hizmet”

 

Emiroğlu konuşmasında şu ifadeleri de kaydetti, “Malatya’nın bir su hikayesi var. Malatya’ya gelip içmesuyu projesi yaptılar, ihale ettiler. Bir gün birisi gelip, ‘Efendim; bunlar sizi, Malatyalıları kandırıyorlar. Çok basit bir proje yaptılar. 300 milyonluk bir proje, bu içmesuyu probleminizi çözmez.’ dedi. Ben daha o zaman Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanıyım, İller Bankası Genel Müdürü de her gün karşımda oturuyor. Ona dedim ki, ‘Sen başbakanın memleketine böyle uydurma bir proje ile ihale yapmışsın. Sen koltuğunda memnun değilsin herhalde. Sen ne yapıyorsun?’ dedim.  Dediki, ‘Efendim benimde haberim olmadı’. Bende, ‘Başbakanın memleketine içmesuyu projesi yapıyorsun, ondan sonra haberim yok, diyorsun. Derhal bu projeyi iptal ediyorsun,  Malatya’nın merkezi 1 milyon 200 bin nüfuslu olarak bir içmesuyu projesi yapıyorsun, 1 ayı geçmeden bana getiriyorsun ve derhal ihalesini de yapıyorsun. Ancak senin peşini öyle bırakırım, yoksa yandın’ dedim.  Hakikaten projeyi yaptı ve 350 milyonluk ihale, çıktı 6 milyar liraya o zamanın parası ile. Biz merkez ilçeler dahil Malatya’nın her tarafına o içmesuyumuzu gönderdik. Bugün il merkezinde her tarafta içmesuyu akıyorsa o projemizin sayesindedir. Belki 15 senelik siyasi hayatımda yaptığım en anlamlı hizmet o içmesuyu projesidir.”

 

-“Babamın vasiyetini dinledim, Kocatepe Camisi için bütçe ayırdık”

Kocatepe Camii’nin tamamlanması için babasının vasiyetine dinleyerek Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı iken bütçe ayırdığını da belirten Emiroğlu konuşmasını, “Siyasiler gelir geçer, mühim olan kubbede hoş bir seda bırakabilmektir. Bana bir vefa günü düzenleyerek beni ümitlendirdiniz. İnşallah hoş bir seda bırakmışımdır” sözleri ile tamamladı.

 

Etkinliğin sonunda Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, aynı zamanda Malatya Turgut Özal Üniversitesi Geliştirme Vakfı Kurucu Üyesi olan Metin Emiroğlu’na bakanlıkları döneminde Malatya’ya ve eğitime yapmış olduğu katkı ve desteklerinden dolayı Onur Belgesi ile birlikte öğrencilerin yapmış olduğu vazoyu hediye etti.

 

Etkinlik; “Her çocuk özeldir” konulu tiyatro gösterimi ile sona erdi. Tiyatroda Metin Emiroğlu ve Rektör Yardımcısı Feridun Merter’de sahne aldı

    

Bakmadan Geçme