Malatya Yeşilyurt Belediyesi 43 kişinin Almanya'ya kaçmasına aracılık etti
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, CHP Malatya İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, CHP Malatya İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Yeşilyurt Belediye Meclis üyeleriyle ortak basın toplantısı düzenleyen Ağbaba, Malatya Yeşilyurt Belediyesi’nin belediye imkânlarını kullanarak 43 kişiyi Almanya’ya iltica ettirdiğini ifade etti “43 kişi nerede, Vali nerede, İçişleri Bakanı nerede?” diye sordu.
Tabel: Malatya Yeşilyurt Belediyesi 43 kişinin Almanya’ya kaçmasına aracılık etti
Basın toplantısında söz alan CHP Yeşilyurt Belediye Meclis Grup Başkanvekili Günnur Tabel “Yeşilyurt Belediyesi geçtiğimiz yıl Şubat ayında bir karar aldı. İki belediye başkan yardımcısının Almanya’ya Kişisel Gelişim Dünyası Derneği’yle beraber gideceğini ve orada bir proje kapsamında teknik bir gezi yapılacağı kararını aldı. Belediye Başkanımız daha sonra dernekle bir protokol imzalıyor, hizmet pasaportu çıkarılıyor. Yurtdışına 45 kişiyle gidiliyor; ancak yalnızca iki belediye başkan yardımcısı geri dönüyor, diğer 43 kişi dönmüyor. Biz bunu Başkana sorduğumuzda hiçbir açıklama yapılmadı. Eğer bir belge varsa önümüzdeki ay size yazılı yanıt veririz denildi. Biz soruyoruz, bu protokolün içeriği nedir, bu kişiler kimlerdir, bunları kaçırdınız mı?” dedi.
Yeşilyurt Belediyesi belediye imkânlarını kullanarak 43 kişiyi yurtdışına kaçırdı!
CHP’li Ağbaba, Yeşilyurt Belediyesinin suç işleyerek insanları yurtdışına kaçmasını aracılık ettiğini belirterek şunları söyledi:
“CHP Yeşilyurt Belediye Meclis üyelerimiz bir soru önergesi vererek 43 kişi nerede diye sordular. 43 kişi nerede? Belediye Başkanı Mehmet Çınar sanki babasının çiftliği babası gibi belediye yönetiyor, bu sorulara cevap vermiyor. Tam 7 ay geçti bu konunun üzerinden. 43 kişi Malatya Yeşilyurt Belediyesinin aracılığıyla, Yeşilyurt Belediyesi’nin sağladığı hizmet pasaportu ile Almanya’ya gidiyor, iki belediye başkan yardımcısı geri dönüyor, gerisi dönmüyor. 7 aydır kamuoyundan gizlenen bir olay. Ortada bir suç var. Eğer belediye meclisi olmasaydı bu olay ortaya çıkmazdı. 43 kişiyi neden Almanya’ya gönderdi? Bunun içinde para var mı? Bu araştırılsın. İşin içerisinde mutlaka para var, örgüt bağlantısı var. Bu kişiler FETÖ’cü mü? Bunun da aydınlatılması lazım.”
Yedi yaşındaki çocuğun sosyal medyasını inceleyen İçişleri Bakanı nerede?
“Yeşilyurt Belediyesi AK Parti’nin çiftliği gibi yönetiliyor. 43 insanın yurtdışına iltica etmesine aracılık yapıyor. Belediyeye temizlik görevlisi alırken yakınlarına bakıyorsun, akrabalarına bakıyorsun, AK Parti’ye üye mi diye bakıyorsun. Ortada ciddi bir suç var. Dernek Başkanı bu insanları tanımıyorsa niye üye yaptı. Belediye Meclisi üyelerimiz bu konuyu gündeme getirmeseydi üç maymunu oynamaya devam edeceklerdi. 43 kişi nerede? Malatya Valiliği nerede? Yedi yaşındaki çocuğun sosyal medyasını takip eden İçişleri Bakanlığı nerede? Önümüzdeki günlerde TBMM’de de bu konuyu gündeme getireceğiz.”
Belediye başkanı, ayıbını ortaya çıkaran CHP’li üyelerin sayısını düşürdü
“Belediye Başkanı hem suçlu hem güçlü. 43 tane insanın yurtdışına iltica ettiğini ortaya çıkmasıyla ilgili ciddi bir soruşturma açılması lazım. Ama yedi aydır hiçbir şey yapılmıyor. Ama CHP Belediye Meclis üyelerinin sayılarını düşürüyorlar. CHP’li belediye meclis üyeleri senin ayıbını ortaya çıkarmış ama bunlar bizim üyelerimizin komisyondaki sayımızı düşürüyor. Daha önce beş olan komisyon üye sayısı dörde düşürülüyor. Yazıklar olsun sana ey Başkan. Sizin ipliğinizi pazara çıkaracağız. Savcıları da göreve davet ediyoruz. Yarın belediye meclis üyelerimiz de suç duyurusunda bulunacak. Biz de bu işin peşini bırakmayacağız. CHP’yi engelleyerek komisyon üye sayısını düşürerek bizi susturamazsın. Bizim bir ayıbımız yok.”
Recep ayrı Tayyip ayrı Erdoğan ayrı açıklama yapıyor!
“Yeşilyurt Belediyesi’nin 43 kişiyi saklaması gibi bir de kaybolan 128 milyar dolar meselesinde de üç farklı açıklama var. Bu açıklamalarından birini Recep yapmış, diğerini Tayyip yapmış, bir diğerini de Erdoğan yapmış. Recep’in yaptığı birinci açıklamada ‘Döviz rezervi 132 milyar dolara kadar çıktı. Ondan sonra bir düşüşle 95’e indik. Biz yeniden 132’ye de çıkarız 200’e de çıkarız’ deniyor. Tayyip ise ikinci açıklamasında ‘Salgın bahanesiyle yeni bir finansal dalgalanma oluşturmak isteyenlere, elimizdeki tüm araçları kullanarak fırsat vermedik. Kılıçdaroğlu'nun sürekli sorduğu dövizlerin önemli bir bölümü işte bu mücadelede kullanılmıştır’ diyor. Erdoğan en son ne diyor ‘Tutturmuşlar şu kadar para nerede? Bu para Merkez Bankası'nda. Kaybolan bir şey yok. Kayıp varsa bunlar sizdedir.135 milyar dolara kadar döviz rezervimiz çıktı. Şu anda da yine döviz rezervimiz kendini toparlamaya başladı’. Yani 128 milyar dolar ile ilgili üç farklı açıklama var. Birini Recep, diğerini Tayyip, diğerini de Erdoğan söylemiş.”
128 milyar dolar, bu ülkenin parasıdır, Recep Tayyip Erdoğan’ın parası değil!
“128 milyar doları öğrenmek, sormak suç oldu. 128 milyar dolar nerede diye yazdığımız afişler Cumhurbaşkanına hakaretten dolayı toplanıyor. 128 dolar nerede diye soruyoruz, fakirin fukaranın parası nerde diye soruyoruz, peki ne yapıyorlar? Tedbir olarak yaptığımız afişleri topluyorlar. Bu 128 milyar dolar, bu ülkenin parasıdır; bu Recep Tayyip Erdoğan’ın parası değil, Emine Erdoğan’ın parası değil. Bu para Merkez bankasının parası, bu ülkenin parası yani fakirin fukaranın parasıdır.128 milyar dolar nerede? Ortada bir hırsızlık var, ortada devletin kaynaklarının yok edilmesi var, damat kaçmış durumda. İddiaya göre merkez bankası başkanı 128 milyar doların nerede olduğunu araştırdığı için görevden alınıyor. Çıkıp hazine maliye bakanının veya Cumhurbaşkanının bir açıklama yapması gerekiyor. Bu dolar kurunun yükseldiği günlerde bu paraları kim aldı? Buradan kim paraları cebe attı sorulması lazım. 128 milyar doları sormayı da Cumhurbaşkanına hakaret olarak algılıyorlar. Eğer bu hakaretse, halkın parasını sormak, demek ki ortada bir suç var hakaret olarak kabul ediyorlar. Demek ki Cumhurbaşkanı bu parayı kendi yandaşlarına ve çetesine iç ettirdi. Dolar kuru artarken bu paralar o zaman bozduruldu ve bunlar aldı. Bir kez daha soruyoruz 128 milyar dolar nerede? Ne yaparsanız yapın. Afişlerimizi toplatsanız da, örgütlerimize baskı kursanız da bunun hesabını sormaya devam edeceğiz.”
Mavi Vatanı savunanlar gözaltında
“Bir başka konu amiralleri gözaltına aldılar, delilleri topluyoruz diyorlar. Eğer delil yoksa bu insanları neden gözaltına aldın? Delilin varsa bir haftadan beri bu insanları neden gözaltında tutuyorsun? Geçtiğimiz haftadan beri bu insanlar gözaltında bekliyorlar. Ne demiş bu insanlar? Montrö ile ilgili kaygılarını kamuoyu ile paylaşmışlar, burada bir darbe girişimi çıkarmaya çalışıyor. Buradan darbe girişimi çıkarmasının sebebi de bu 128 milyar dolar nerede sorusunun unutturulması. Bu insanlar balık oltası ile mi darbe yapacak? Bunların emrinde asker yok, emekli askerler bunlar. Bu insanlar ne ile darbe yapacak. Mavi vatanı savunanlar, mavi vatanın isim babaları gözaltında. Recep Tayyip Erdoğan diyor ki benim dışımda kimse bir söz söylemesin, görüş belirtmesin diyor. Amirallere sopa göstererek, onları gözaltına alarak bütün Türkiye’deki konuşması gereken insanlara gözdağı veriliyor. Açık bir hukuksuzluk, açık bir kanunsuzluk var ortada. Bu insanların birçoğu balyoz ve Ergenekon davalarında bedel ödemiş insanlar. Bu insanlar FETÖ ve AKP iş birliği ile cezaevine insanlar. Bu insanların bir haftadan beri gözaltında tutulduğunu bir kınadığımızı belirtmek istiyoruz. Hukuk herkese lazım bunu bir kez daha ifade etmek istiyoruz.”