Malatya Turgut Özal Üniversitesi'nin 2019-2020 akademik yılı açılış töreni yapıldı.

Malatya Turgut Özal Üniversitesi'nin (MTÜ) 2019-2020 akademik yılı açılış töreni yapıldı.

Aynı zamanda 2. Akademik açılış yılını başlatan Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nin Battalgazi tarım Yerleşkesindeki Battalgazi Konferans Salonu’ndaki törende YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeliha Koçak Tufan, “21. Yüzyılda Akademisyenlik” konulu akademik yıl açılış dersin iverdi.

Tören müzik sunumu ile başladı.

Törende açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, “2. akademik yıl açılışını gerçekleştiriyoruz. Bu yıl üniversitemize kayıt yaptıran toplam öğrenci sayısı bin 16’dır. Bunun yüzde 60’ı Malatya dışından gelen öğrencilerimizdir.  Yine kayıt yaptıran öğrencilerimizin büyük çoğunluğu bölge illerimizden gelen öğrencilerdir. Malatya Turgut Özal Üniversitesi 1 yıllık sürede bölgede tercih edilen bir üniversite olmayı başarmıştır.  Bir yıllık süreçte kuruluş çalışmalarımızı, kurumsal çalışmalarımızı sürdürürken,  mevcut yerleşkemizin öğrencilerimize,  akademisyenlerimize ve idari personelimize yakışır vaziyette olmasının çalışmasını yürüttük. Çok önemli sorun ve sıkıntıların çözümünü gerçekleştirdik. 1 yıllık süreç üniversitemizin tüm personeli açısından çok yoğun geçti.  Bu yıl daha da yoğun geçecek. Yoğunuz ama asla yorgun değiliz.

Yoğun olacağız, ama asla yorgun düşmeyeceğiz. Kuruluş ve kurumsal çalışmalarımızı sürdürürken, eğitim ve akademik çalışmalarımızı ihmal etmedik.  Şuanda Ziraat Fakültemizin çok sayıda laboratuvarında onlarca akademik proje ve çalışma yürütülüyor. Hocalarımız çok önemli projelere imzalar atıyorlar. Çok önemli projeleri hayata geçirmek için hazırlıklar yapıyorlar.  Memleketimiz Malatya ile Türkiye ve dünya ile paylaşacağımız çok güzel akademik projeler, bilimsel çalışmaları sırasıyla kamuoyu ile paylaşacağız. Özelikle, kurumsal ve kuruluş çalışmalarımızı sürdürürken ve halen devam ettirirken laboratuvarlarında bilimsel ve akademik çalışmalarını ara vermeden sürdüren tüm hocalarımıza teşekkür ediyorum.” dedi.

-“Bir müjdeyi paylaşıyorum,  2. yerleşkede çalışmalar başladı”

Rektör Prof. Dr. Karabulut, “Bir müjdeyi hem sizlerle, hem de Malatya kamuoyu ile paylaşmak istiyorum.  Yeşilyurt Beylerderesi Yerleşkemizde fakülte binası yapım çalışmaları başlamıştır.  Malatya’mıza hayırlı olsun. Kuruluş çalışmalarımız artık ikinci yerleşkemizde de başlamıştır.   Üniversitemizin kuruluşunu gerçekleştiren ve desteklerini her zaman veren Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, katkılarını bizden hiçbir zaman esirgemeyen hükümetimizin değerli bakanlarına, ilimizin değerli milletvekillerine, YÖK Başkanımız sayın Prof. Dr. M.A. Yekta Saraç’a, YÖK Yürütme Kurulu’nun değerli üyelerine, ilimizin değerli valisine, kıymetli belediye başkanlarımıza, kamu kurum ve kuruluşları teşekkür ediyorum.”  şeklinde bilgi verdi.

-“Kapalı devre üniversite sistemini günümüz kabul etmiyor”

Akademisyenlere yönelik olarak konuşan Rektör Prof. Dr. Karabulut şunları söyledi, “Üniversitelerin toplumsal tabanda önemli bir etki derecesine sahip olması kaçınılmazdır. Toplumsal değişimi ve gelişimi sağlamada ortamı ve şartları hazırlamak üniversitelerin görevidir.  Bu nedenle;  Üniversite olarak ülkemizin ve milletimizin gelişen teknolojik gelişmelere karşı zihinsel ve davranışsal dönüşümleri yerli ve milli hedeflerimiz açısından sağlamasına katkı sunma hedefinde ve idealinde olmalıyız.  Üretmiş olduğumuz bilim öncelikle ülkemizin her kişisine ve her köşesine ulaşabilmeli.  Kapalı devre üniversite, kapalı devre bilim insanı, artık günümüzün kabul etmediği sistemlerdir.

Üniversiteler, kapalı devre şifreli yayın yapan yayıncı kuruluşlar gibi hareket edemez. Hem içinde bulunduğumuz topluma, hem de dünyaya açık olmalıyız. “Ben bilimsel araştırma yaparım,  yayınlanırım”  deme dönemi bitti.  Gerekirse tarlada, laboratuvarda, tezgâhta olacağız.  Bilimsel çalışmaların toplumda bir karşılığı olmalı. Bilimsel araştırma toplumda faydaya dönüşmeli.

Enformasyon  teknolojisinin ulaşmış olduğu kontrol  edilememezlik karşısında Toplumun yaşam alanlarına yoğun bir şekilde nüfus etmek zorundayız.  Bilimsel duruş, toplumsal gidişi yönlendirebilmelidir. “

-“Bilgiyi istemekten korkmayacaksınız”

Öğrencilere farkındalık içinde meslek sahibi olmaları gerektiğini belirten Rektör Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut  konuşmasını şöyle sürdürdü, “ Ailelerinizle birlikte büyük emekler harcayarak birer Malatya Turgut Özal Üniversiteli oldunuz.  Sizleri hayata hazırlayacak olan eğitim basamağının üst sırasındasınız.  Aldığınız eğitimle ya aynı basamakta kalacaksınız, ya basamakları aşağıya ineceksiniz, yada daha yukarı zirvelere tırmanacaksınız. Bunun tercihi sizlerin elinizde artık. Bu büyük ve önemli yarışı hayatınızı kazanacak derece de bitirmek sizlerin çabasına bağlı. Başarılı olmak için isteyeceksiniz, isteyeceksiniz, yine isteyeceksiniz.  Bilgiyi istemekten korkmayacaksınız. Çaresizliğe boyun eğmeyeceksiniz, çünkü çare sizsiniz. Sizleri geleceğe hazırlamak için her türlü imkanımızı kullanacağız. Sizleri farkındalık içinde meslek sahibi yapmakla kalmayacak, aynı zamanda geleceğin iş dünyasına hazırlamanın hedefi içinde olacağız.  Sizlerin sahip olacağınız farkındalığınızın anlaşılmasını da sağlamak bizlerin görevi olacaktır.  Bu nedenle Kariyer Merkezimiz,  sizler için geleceğin imkan ve şartlarını öngörerek bir çalışma yürütecek. Malatya Turgut Özal Üniversitesinin öğrencileri;   tarihini ve geçmişini bilen, millet hafızasını kaybetmemiş,   kim olduğunu, ne olacağını,  nereden geldiğini, nereye gideceğini bilen gençler olacaklardır. Sevgili öğrencilerim; bu konuda ikinci bir alternatifiniz yoktur. “

-“Model alan değil, model olan bir üniversiteyi hedefliyoruz”

Rektör Prof. Dr. Karabulut sözlerini şöyle tamamladı, “Malatya Turgut Özal Üniversitesi;  Model alan değil, model olan, yeni bir vizyon ortaya koyabilen, yeni nesil bir üniversite olma hedefindedir. Üniversite-şehir bütünleşmesi konusunda ise şunu ifade ediyorum; biz şehrimizle bir bütün halindeyiz. Merkezde iki yerleşke ve 8 ilçe meslek yüksekokulumuz ile bir şehir üniversitesiyiz, şehrimizin ve hemşerilerimizin yanındayız.  Tarihimizin kaydettiği kahramanlıkları bileceğiz, ama yeni dünyaya özellikle de bilim de yeni kahramanlıkları kaydetmeyi de misyon edinmeliyiz. Geçmişimizin başarı hikayelerini bilmemiz yetmez,  bilimde, teknolojide, kültürde yeni başarı hikayelerini tarihe mal edemediğimiz sürece ülkemizin ve milletimizin geleceği tehlikededir demektir. Toplumun sahip olduğu kültürel kodlar ülkemizin bilim insanı içinde 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine yürünen yolda birer ışık olmalı.  2019-2020 akademik yılın ülkemizin üniversitemiz için hayırlı olmasını diliyorum.”

-Vali Aydın Baruş

Vali Aydın Baruş, “2019-2020 Akademik yılının hem Malatya Turgut Özal üniversitesin de emek veren Öğretim üyelerimize tüm akademik camiamıza, Öğrencilerimize hayırlı olmasını temelli ediyorum, Yükseköğretimi ülke kalkınması yönünden ne kadar önemli olduğunu ayrıca ifade etmemiz gerekir. Ülkelerin kalkınmasını iki ana yönü vardır, Birincisi ekonomik kalkınma ikincisi ise sosyal kalkınma, İkisinden birisini tek başına başardığınız veya üzerine bu kalkınmayı gerçekleştirmek için çalıştığınız zaman diğer yönü eksik bıraktığınız taktirde bu başarını anlamı olmadığını göreceksiniz.  Ülkemiz bugün hem ekonomik kalkınma bakımından dünya ülkeleri arasından önemli bir yarış veriyor, hem de diğer taraftan bu ekonomik kalkınmasının temel kalkınmasın oluşturacak sosyal kalkınma yönünde de önemli girişimlerde bulunuyoruz. Sosyal kalkınmanın ana unsuru ise insandır. İnsanınızın nitelikli, kaliteli yetiştirdiğiniz taktirde geleceğe güvenle bakabilir, bu ekonomik yarışta dünyanın en büyük ekonomileri arasına girme şansına sahip ola bilirsiniz. Sosyal kalkınmanın insan yönünü ifade eden kalkınma inanç ve güvenle alakalıdır, Özgür düşünceli ve ülkesine inan insanlar, gençlik yetiştirmemiz son dereceden önemlidir. Bağımsızlık her ülke için önemlidir ama bağımsızlığı sadece ekonomi, Siyasi alanda değil, buna anlam sağlayacak zihinsel anlamda da sağlamanız gerekir.  Gazi Mustafa Atatürk bunu bir sözünde ifade etmiştir, Eğitimdir ki bir milleti özgür, bağımsız yüksek bir topluluk halinde yaşatır ya da esaret ve  sefarete terk eder. Yanı eğitimde verdiğiniz gençliğinize vermiş olduğunuz değerler çok çok önemlidir. Kendi değerlerine yabancı, kendi değerlerinden güç almayan ve kendi değerli kalkınmanın ana unsuru kabul etmeyen milletler başka milletlerin esareti altında veya onların zihinsel kontrolü altında yaşamaya mahkûmdur. Kalkınma için doğal kaynaklar yeterli değildir. Bugün dünya da birçok ülkesine baktığımız da zengin doğal kaynaklara sahip olduğunu görebilirsiniz, ancak bu doğal kaynaklar insan kaynağının yetersiz olması sebebiyle sadece savaş, şiddet unsuru olarak o toplumların hayatına dönüyor. Onun için insanımızı hoşgörü sahibi birbirine saygı duyan ve insanlığa saygı duyan nesiller olarak yetiştirdiğimizde bu kalkınmadaki öncelikli rolünü önemseyerek bunları nitelikli ve ülkesi için güven duyan nesiller olarak yetiştirmeniz mümkün. Bu anlamda kalkınmada gerek ekonomik kalkınma, gerek sosyal kalkınmada ana faktör insani görmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu anlamda üniversitelerimiz eğitim ocakları olması yanında gençlerimizi geleceğe hazırlayan ülkesinin gelecekteki kalkınmasını çok önemli kişiler rol oynaması sağlayacak kurumlar olması bakımından son derece önemli, gelecek bilgi ve teknoloji toplumu ve uluslararası rekabet alanında eğitimde ve nitelikli insan gücünü zorunlu kılan bir vizyondur. Nitelikli eğitim ülkenin gelişmişlik düzeyini belirlemektedir. Bugün dünyanın kalkınmış ülkelerine baktığımızda oradaki üniversitelerin dünya çapında önemli bilim yuvaları olduğunu göreceksiniz. Üniversitelerin bu anlamda kalkınmadaki rolünü hepimiz çok iyi biliyoruz. İlgili araştırma merakı olan kendine özgüveni olan bireyler, ideal sahibi gençlik, bilimsel ve teknolojik alanda bilgi üreten ve almış olduğu eğitimi toplumun ihtiyaçları ile birleştiren kurumlar olması münasebeti ile üniversiteler çok önemli. Türkiye bugün çok önemli mücadele veriyor.” diye konuştu.

- Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan

 Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan şu şekilde konuştu, “Malatya Turgut Özal Üniversitesinin akademik yıl açılışında bulunmaktan büyük onur duyduğumu belirtmek istiyorum. Bu üniversitemizin bilim dünyasına, Malatya’mıza, ülkemize hayırlı, uğurlu olmasını temenni ediyorum ve konuşmama başlamak istiyorum. Rahmetli Özal’ı da rahmetle, minnetle, şükranla andığımı da burada ifade etmek istiyorum, Üniversitemizin ismini aldığı 8. Cumhurbaşkanı’mızı da burada rahmetle yad ediyorum. Üniversite önemli bir hadisedir, ‘tarih tekerrürden ibarettir’ derler. Bazı tekerrürler ders alınması gerekir ve tekerrür etmemesi gerekir. Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nin tekerrür etmesi gerekiyordu. 1999 yılında yapmış olduğum basın toplantısında şunu ifade ettim ‘Malatya’da 2 üniversite olması lazım’ dedim. Niye, derseniz,  Malatya da 1100’lü yıllarda 2 üniversite vardı, biri Şahabe-i Kübra Medresesi, Mevlana’nın, Saadettin Konevi’nin, İbn-i Arabi’nin öğretmen olduğu müderris olduğu medrese,  diğeri de Şahabe-i Sura Medresesi. Bir tanesi Ulu Cami’nin kıble kısmındadır, bir tanesi de Ulu Cami’nin batı kısmında yer alır. Dolayısıyla ‘Bu kadim kültürü üzerinde barındıran bu şehirde de 2 üniversite olması gerekir’, dedik, bundan 20 sene önce. Ama onu dediğimizde algılama ve anlamada da çok problem yaşadık o dönemin süreci içerisinde. Ancak buranın belediye başkanı olduktan sonra 2004 yılından sonra özellikle askeri cenaha şunu ifade ettim, o zamanki ordu komutanlarımıza 2. Üniversitenin olması gerekir tarihe karşı sorumluluğumuzu yerine getirmek için de olsa bunun olması gerekir. O zaman burası levazım deposuydu ve o süreci iyi bir şekilde götürdük.  Malatyalı rahmetli 2. Cumhurbaşkanımız İnönü’nün adına bir üniversitemiz var, diğer Cumhurbaşkanımız 8. Cumhurbaşkanımız Rahmetli Turgut Özal’ın adına da 2. üniversitemizi Malatya’mızda açtık, bu da Malatya’nın vebali bir sorumluluğu yerine getirmesi açısından önemli bir hadisedir. Bize bu imkanı veren Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a da saygılarımızı şükranlarımızı Malatya adına ifade etmek istiyorum, kendilerine teşekkür ediyorum.”

-“MTÜ hakikaten çok iyi bir çıkış yaptı”

YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeliha Koçak Tufan tarafından “21. Yüzyılda akademisyenlik” konulu akademik yıl açılış dersi verildi.

YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeliha Koçak Tufan;  “Malatya Turgut Özal Üniversitemizi tebrik ederek konuşmama başlamak istiyorum. Hakikaten çok iyi bir çıkış yaptı. Çok yeni bir üniversite olmasına rağmen, farklı platformlarda adını duyurmayı başardı. Enerjisi ile sevgili Aysun Hocamız hemen her platformda üniversitemizin ismini duyurmayı başardı. İnanıyorumki ileride çok güzel bir marka değeri de oluşturacaktır.” dedi.

YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeliha Koçak Tufan;  “21. yüzyıl becerileri içerisinde yaratıcılık, liderlik, girişimcilik, sosyal ve kültürel farkındalık, finansal okur yazarlık gibi süreçler var. Bunlar tek başına sürece doğal yeteneğe bırakılan şeyler değil. Hepsinin de profesyonel uygulama alanları ve karşılıkları var. Bu yöntemler her geçen gün artarak devam ediyor. Bunları kazandırmadığımız sürece 21. yüzyılda akademisyenlerimiz ve üniversitelerimiz geride kalmış oluyor." İfadelerini kaydetti.

YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeliha Koçak Tufan;  yükseköğretim sisteminin 7,8 milyon öğrencisi olan, 206 üniversitesi bulunan büyük bir ekosistem olduğunu da belirterek, “Bu sistemin potansiyelinden yararlanmamız lazım. Malatya'daki üniversitenin İstanbul'daki üniversiteden farklılıkları, avantajları ve dezavantajları var. Artık e-öğrenme, akıllı evler hayatımıza girmiş durumda. Dolayısıyla hayat boyu öğrenme her zamankinden daha önemli. Bakın e-öğrenme kaynakları olarak, öğrencilerimiz artık bizim kaynaklarımız dışında bloklardan yararlanıyor. Web sitelerine bakıldığında ciddi tartışmaların yapıldığı, konuların özetlerinin bulunduğu, soru ve cevapların verildiği sistemler artık var. Mobil aplikasyonlar artık tüm dünyada kullanılıyor. Google Play'de 3 milyona yakın aplikasyon var, bunları bizim de üretmemiz gerekiyor. Bunların içerisinde 30 bini eğitimle ilgili." diye konuştu.

Öğrenciler adına konuşan Ziraat Fakültesi öğrencisi Ahmet Mustafa Altuntaş, “Akademik bilginin ve bilimin kaynağı olan üniversiteler, ülkelerin kalkınmasında, gelişmesinde ve refaha ulaşmasında lokomotif görevi görmektedir. Ülkelerin kalkınmışlık seviyeleri ile üniversitelerinin kalitesi doğru orantılıdır. İşte bu bağlamda ben de önce doğup büyüdüğüm şehrime, sonra mayası şehit kanlarıyla yoğrulmuş ülkeme hizmet edebilmek amacıyla konsepti, misyon ve vizyonu ideallerimle örtüşen memleketimizin bu genç üniversitesini, Malatya Turgut Özal Üniversitesini tercih ettim.” dedi.

Tören, Malatya Turgut Özal Üniversitesinde görevli olan ve akademik unvanlarını yeni alan  5 profesör, 4 doçent ve 23 doktor öğretim üyesine akademik cübbelerinin giydirilmesi ile sona erdi.

Törene Vali Aydın Baruş, Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeliha Koçak Tufan, YÖK Başkan danışmanı Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Malatya Rektör Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, İl Jandarma Komutanı Albay Necmi İnce, Emniyet Müdürü Ercan Dağdeviren, Doğanşehir Belediye Başkanı Vahap Küçük, Hekimhan Belediye Başkanı Turan Karadağ, Yazıhan Belediye Başkanı Nevzat Öztürk, Malatya ESOB başkanı Şevket Keskin, Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, Milli Eğitim Müdürü Ali Tatlı, kamu kurum ve kuruluş yöneticileri, STK temsilcileri, akademisyenler, öğrenciler ve kalabalık bir topluluk katıldı.

 

Bakmadan Geçme