• Haberler
  • Genel
  • Kurban Bayramı'nda hatırlamamız gerekenler var.

Kurban Bayramı'nda hatırlamamız gerekenler var.

Doç.Dr. Devrim Alkaya İnş.Yük.Müh.& Kamu Yöneticisi

Youtube Kanalı
Youtube Kanalı
Abone Ol
Kurban Bayramı'nda hatırlamamız gerekenler var.

Inş Yük. Müh. Tarımcı Türkiye Ziraatçılar  Derneği Denizli Temsilcisi Dr. Devrim Alkaya bir açıklama yaparak "Kurban Bayramı'nda hatirlamamiz gerekenler var. Teşekkür etmemiz gerekenler var. İtibarını iade etmemiz gereken, helallesmemiz gereken çiftçimiz, üreticimiz, çobanımız var. "dedi.

Yayınladığı yazıda, 

Kurban Bayramı'nda hatirlamamiz gerekenler var. Teşekkür etmemiz gerekenler var. İtibarını iade etmemiz gereken, helallesmemiz gereken çiftçimiz, üreticimiz, çobanımız var. 

Çobanlara teşekkür

Ülkemizin her yerinde dağlarda, yaylalarda gece- gündüz  koyun güden çobanlar var.

Biz kebap, koyun sütü, koyun yoğurdu biliriz.  Yün yorgan biliriz. Yün döşek  biliriz. Deri ceket biliriz.

Ama tüm bunlar nereden gelir, nasıl üretilir  çoğumuz bilmiyoruz. 

Öğrenelim. 

Küçükbaş hayvancılık kaynaklı ürünler nereden geliyor? Hangi  yollardan geçiyor? 

Koyunları güden bir çoban var. Koyunların otlaması için mera- otlak gerek. 

Döşek, yorgan için çoban koyunlarının yününü kırkar. O yün bir işlemden geçer yünlü kazağa, çoraba, yatağa, yastığa, yorgana  dönüşür.  

Koyunlarin sağılması gerek. Sütü sağan,   kaynatıp yogurda çeviren bir Anadolu - Yörük  anası gerek. 

O sütü, yoğurdu satacak pazar gerek, pazarcı gerek. 

Et en önemli protein kaynağımiz. Et için koyunu kesmek gerek. Kasap gerek, satmak için kasap dükkanı gerek. 

Kurbanda, adakta veya zamanı gelince koyun kesilir. Ibadet için de küçükbaş gerekiyor. 

Giydiğiniz deri  kıyafetler, montlar kesilen o koyunların derileri. O derileri kıyafete dönüştürmek için tabak gerek,,deri sanayi gerek.  

Size ulaşan o gıdaların, ürünlerin  üretim hikayesi böyle devam eder gider.  

Yediğinizin, kullandığınızın parasal değerini değil size ulaşana dek harcanan emeği bilin işte gerçek değer orada yatıyordur. Işte bu işin kahramanı "çoban". Görmezden gelip yanından gelip geçtiğiniz çoban. 

Anadolu da özellikle şehir insanında yanlış bir algı var.  Çoban der, köylü gecer, okumazsa çobanlık yapsın denir. Oysa bu yaklaşım o denli yanlıştır ki. Bugün çobanlık yapabilmek için sürü yönetimi sertifikası almak gerekiyor.  
Keşke tarım ortaokulları ve tarım liseleri kurulsa ve köy çocukları bu okulları  bitirseler. Ancak okullu olurlarsa genç nüfus yeniden tarımla barışacak ve çiftçiliği meslek olarak benimseyecektir.  Tüm çobanlarımız, hayvancılık yapan çiftcilerimiz Tarım liselerinin hayvancılık kolundan mezun olsalar ve bu yanlış algı değişse  güzel olmaz mı? 

Her et yediğinizde, deri ceket, yünlü kazak, çorap giydiğinizde, yün bir döşeğe oturduğunuzda  köylüyü, çiftçiyi, çobanı hatırlayın.  Uzaktan da olsa teşekkür edin. 

Bir günde küçükbaş yetiştiricilerinin sorunlarını yazacağım.  

Dr. Devrim Alkaya
Inş Yük. Müh.& Tarımcı
Türkiye Ziraatçılar  Derneği 
Denizli Temsilcisi

Bakmadan Geçme