Kültür ve Hafızayı Nasıl Yaşatacaksınız..?
Malatya Mimarlar Odası Başkanı Yunus Emre Fidanel, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda AFAD'a ve şehrin yöneticilerine sert tepki göstererek
Malatya Mimarlar Odası Başkanı Yunus Emre Fidanel, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda AFAD’a ve şehrin yöneticilerine sert tepki göstererek “Artık çadır ziyareti yapmayı bırakın. Boy boy ziyaret fotoğrafı paylaşmayı bırakın. Bu kültürü ve hafızayı nasıl yaşatacaksınız bunu açıklayın.” dedi.
Fidanel’in yaptığı açıklama şu şekilde;
“6 Şubat felaketinin üstünden neredeyse 2 ay geçti.. Bu süreçte neler yaşandı, neler yapıldı veya yapılmadı bunu konuşup içimi dökmek istiyorum bugün. Üzüntüyle, hayal kırıklığıyla hem de.
İlk 10 gün canlarımızı kurtarmanın telaşına düştük. AFAD’ın beceremediği ve koordine edemediği yardım işlerini dernekler ve vatandaşlar aslanlar gibi tek başına yaptı. Hepsine minnettarım.
Arama kurtarma çalışmalarında ise koordinasyonu sağlayabilen tek kurumun Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü olduğuna şahitlik ettim. Hangi enkaza koşsak İtfaiye ordaydı. Mimarlar Odası olarak Ankara’dan çok zor şartlarda getirdiğimiz 15 adet ağır iş makinasına sadece itfaiye görev verdi. AFAD‘ı defalarca arayıp ellerinde olmayan 25 tonluk vinç için görev istedim. Not aldılar bol bol. Ama nafile. Dönüş yapan olmadı. İnsanlar enkazda beklerken böyle bir makina nasıl boşta bekletilebilirdi? İtfaiye olmasa bu makinalar kontak açmadan geri döneceklerdi maalesef.
Sonrasında tablo ortaya çıktıkça bunun bir yıkım değil kentsel yok oluş olduğunu gördüm. Her şeye rağmen inancım tamdı ve memleketin bize her zamankinden daha fazla ihtiyacı olduğunu düşünerek büyük bir enerjiyle çalışmaya başladık. Bu iş bizim uzmanlık ve sorumluluk alanımızdı. Konunun uzmanı liyakatli STK‘lar ve yerel yöneticilerin el ele verip şehri yeniden ayağa kaldıracağını ve şehrin dönüşümü için bütünsel bir imar reformu için fırsat olduğunu düşünmüştüm.
Bugün geldiğimiz noktada Malatya‘nın kültürünü, alışkanlıklarını ve kent hafızasını en iyi bilen yereldeki mimar, mühendis ve şehir plancıların yeni planlamada büyük rol alması gerekirken, Ankara‘da kapalı odalar arasında tüm bu kültürden bihaber olan yabancı kişiler tarafından yeni planlar hazırlanmaya başlandı. Uzun yıllardır Bostanbaşı mahallesinin tarımsal alanlarının göz göre göre ranta kurban edilişine sessiz kalan yerel yöneticilerin en azından bu yanlışa müdahale etmesini bekledik; ama etmediler. Her toplantıda dile getirdik ama olmadı maalesef.
Şehrin kültürünü ve anılarını doğru yaşatmadığımız takdirde yeni yapacağımız beton kütleler giden vatandaşı geri getirmez; getirse bile aidiyetini sağlamaz. “ÇARŞI KÜLTÜRÜMÜZÜ” sağlayan Bakırcılar Pazarı‘nı, Balık Pazarı‘nı, Teze Cami Meydanı’nı, Akpınar’ı, Şire Pazarı‘nı ve sayamayacağım birçok hafızayı Ankara’daki nerden bilebilir? Ve bunlarsız bir Malatya artık olamaz. Yok oluştan kastım tam olarak işte bu hafızanın silinmesiydi. Şuan nasıl bir plan hazırladılar ne yaptılar belediyeler dâhil hiç kimseye bir bilgi verilmiyor. Hazır planlar getirilecek masaya koyulacak ve yeni Malatya budur, alın yapın denecek! İşte o andan itibaren asıl yıkım başlayacak.
Yıkım çok büyük evet, zamana ihtiyacımız var evet, yüzyılın felaketi evet, ama bunların hiçbiri geleceğimizi şekillendiren ve hayati önem taşıyan kâğıt üstündeki operasyonun hatalı yapılmasına gerekçe olamaz!
Artık çadır ziyareti yapmayı bırakın. Boy boy ziyaret fotoğrafı paylaşmayı bırakın. Bu kültürü ve hafızayı nasıl yaşatacaksınız bunu açıklayın.
Diğer iller sürekli kendini gündemde tutup yatırım çekebilirken biz ayakta uyumaya devam ediyoruz. Vatandaş kendi çabasıyla sosyal medyada Malatya’nın da ciddi hasar aldığını anlatmaya çalışıyor. Çünkü temsil makamı ortada yok! Eğer günahınızı alıyorsam lütfen kameralar karşısına hep birlikte çıkın ve 2 ayda neler yaptığınızı ve bundan sonra hangi planlamaları yapacağınızı konuşun, bende sizden helallik isteyeyim. Vatandaş sizden bunu bekliyor.
Malatya için artık uzatmalar oynanıyor ve halen bir şansımız olabilir. Yukarıdan bir beklentimiz kalmadı ama toplum olarak yapılan tüm bu yanlışlara birlikte dur diyebiliriz.
Tüm bu yaşananlardan ve hatalardan dolayı mimar kimliğimle ben senden ÖZÜR DİLERİM MALATYA’M
Bilimle, Saygıyla, Sevgiyle…”