• Haberler
  • Malatya
  • Keskin, 'Kurumların görevi uyarmak değil, sokağa çıkıp denetim yapmaktır'

Keskin, 'Kurumların görevi uyarmak değil, sokağa çıkıp denetim yapmaktır'

Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (MESOB) Başkanı Şevket Keskin,

Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (MESOB) Başkanı Şevket Keskin, okul sezonu öncesi piyasaya sunulan okul ve kırtasiye ürünlerini denetlemekle görevli olan kurum ve kuruluşların vatandaşı uyarmak yerine, piyasaya çıkıp ürünleri denetlemesi gerektiğini söyledi. 

MESOB Başkanı Şevket Keskin, Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Başkanı Mahmut Sami Şahin’in, kamuoyuna yaptığı açıklamaya tepki gösterdi. 

Keskin yaptığı yazılı açıklama da, “TSE Başkanı açıklama yaparak, üreticisi bilinmeyen ürünlerin tercih edilmemesini, satın alınacak ürünün ambalajlı ve üzerinde etiketinin olması, etikette üretici firmanın adı ile iletişim bilgilerinin bulunması, kurşun kalem ve boya kalemlerinde; kurşun, kadmiyum, arsenik, krom gibi toksik ağır metallerin analizlerinin yapılmış olması gerektiği uyarılarında bulunmuş. Koltuklarından kalkınca başkası oturacak korkusuyla piyasaya çıkarak denetim ve kontrol görevini yapmayan kurum yöneticilerine sormak istiyorum; vatandaş mı denetim yapacak, vatandaş mı kontrol edecek? Piyasada standartlara uygun ürünün satılmasını sağlamak ve denetimini yapma görevi kurumların değil mi? TSE Başkanı ve diğer kurum yöneticilerini görevi uyarmak değil, piyasaya standart dışı ürünün çıkışını önlemek ve denetimi sağlamaktır. Sizin göreviniz uyarı yapmak değil, piyasayı denetlemektir. Eğer piyasa da standart dışı ürün varsa kurumunuz ve diğer kurumlar görevini yapmıyor demektir. Merdiven altında ürün satılıyorsa kurumlar piyasaya çıkmıyor demektir, el arabasında kırtasiye ürünü satılıyorsa kurumlar sokağa çıkmıyor demektir, piyasada kaçak ürün satılıyorsa kurumlar görevini yapmıyor demektir.” ifadelerini kaydetti.

Keskin vatandaşlara çağrıda bulunarak, “Vatandaşlarımız çocuklarını gözünden bile esirgerken aldığı kırtasiye ürünlerine dikkat etmeli. Tüm vatandaşlarımızı okul ihtiyaçlarını sağlık açısında sıkıntılı ürün satmayan kırtasiyeci esnafından alışveriş yapmaya davet ediyorum. Kırtasiyeci esnafından ürün aldığınızda bir sıkıntı çıktığında 1 ay sonra, 2 ay sonra değiştirebiliyorsunuz, ama 3 harfli marketlerde alışveriş yaptığınızda 1 ay sonra gittiğinizde aynı ürünü bulamazsınız, size ürünü satan tezgahtarı da göremezsiniz. Kırtasiyeci kırtasiyeciliğini yapsın, market marketçiliğini yapsın. Marketlere mutlaka ürün sınırlandırılması getirilmeli. Özel okullar ticaret mi yapıyor, eğitim mi veriyor? Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığına durumu ilettik, ancak bir gelişme yaşanmadı.  Özel okullar kırtasiyecilik ve konfeksiyonculuk yaparak, piyasadan 3-4 kat fazla fiyata vatandaşa ürün satıyor. Özel okullarda geçtiğimiz yıl 2 bin 500 TL olan 1. sınıf paketi bu yıl 8 bin 500 TL olarak vatandaşa sunuluyor.”  dedi.

Bakmadan Geçme